AKPgiller her geçen gün Mustafa Kemal’e ve Cumhuriyetin kazanımlarına karşı saldırılarını giderek artırıyor. 1. Antiemperyalist Kurtuluş Savaşımızın dönüm noktası olan TBMM’nin kuruluş günü aynı zamanda Çocuk Bayramı olarak da kutlanan 23 Nisan kutlamaları, şehitler ve Kürt illerinde yaşanan çatışmalar bahane edilerek iptal edildi. Oysa 96 yıl önce Türk ve Kürt temsilcilerle kurulan meclis Emperyalizme karşı birliğin ve kardeşliğin kilometre taşıydı.
AKPgillerin, bu düşmanca tutumunu protesto etmek için HKP İzmir İl Örgütü olarak 23 Nisan’da TÜYAP İzmir Fuarı girişinde eylem yaptık. Eylem sırasında HKP İl Başkanı Av. Tacettin Çolak bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada ‘’ AKP’giller, Mustafa Kemal’i, Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı’nı, Kuvayimilliyecileri, bizlere onlardan yadigâr bayramları, laikliği, Cumhuriyeti, ah bir unutturabilseler, halkın aklından çıkartabilseler, gönlünden silebilseler, izlerini tozlarını yok edebilseler, dünyada onlardan mutlu kimse olmayacak. O bağımsızlık savaşçılarına, onların kazanımlarına düşman oldukları için, sürekli içlerindeki kini büyüttükleri için iktidara getiriliyorlar AB-D Emperyalistleri tarafından. İnsan soyunun en büyük düşmanlarının Yeni Sevr Projesini yaşama geçirecek, bu projeye eşbaşkanlık yapacak tıynette oldukları için iktidar koltuğu AKP’giller’e bahşedildi.’’ dedi. Çolak konuşmasını ‘’Biz yaşamın her alanında bizi mahvetmek isteyen emperyalistlere ve yerli satılmışlar cephesine karşı mücadele veriyoruz. Bu 23 Nisan’da da alanlardayız ve mücadele etmeye devam edeceğiz.’’diyerek bitirdi.
Eylem süresince “ Emperyalistler İşbirlikçiler Geldikleri Gibi Gidecekler”, “Gün Gelecek Devran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek”, “Yeni Sevr’e Karşı Yaşasın İkinci Kurtuluş Savaşımız” sloganları atıldı. Kitap Fuarı’na giren-çıkan Halkımızın ilgiyle izlediği eylem atılan sloganlar ve alkışlarla sonlandırıldı. 23.04.2016
HKP İzmir İl Örgütü
Okunan Bildiri:
23 Nisan mı? Ulusal Egemenlik mi? Çocuk Bayramı mı? Mustafa Kemal mi?
AKP’giller, Mustafa Kemal’i, Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı’nı, Kuvayimilliyecileri, bizlere onlardan yadigâr bayramları, laikliği, Cumhuriyeti, ah bir unutturabilseler, halkın aklından çıkartabilseler, gönlünden silebilseler, izlerini tozlarını yok edebilseler, dünyada onlardan mutlu kimse olmayacak.
Ne kadar isterlerdi 19 Mayıs’ta Samsun’a doğru yol alan Bandırma Vapuru’nun, içindekilerle birlikte Karadeniz’in hırçın sularında batmasını.
Lanet okuyorlar Mustafa Kemal’i Çanakkale’de ölümden kurtaran o saate.
Ne kadar çok isterlerdi Mustafa Kemal’in boynuna idam fermanı asıldığında, yakalanıp idam edilmesini. İçin için kızıyorlardır beceriksiz atalarına, yakalayıp ipi boynuna geçiremedikleri için.
O zaman; 19 Mayıs’lar, 23 Nisan’lar, 30 Ağustos’lar, 29 Ekim’ler, 10 Kasım’lar olmayacaktı. Bağımsızlık, laiklik gibi bir sorunla uğraşmak zorunda olmayacaktı, Tefeci-Bezirgânlığın siyasi plandaki temsilcileri AKP’giller.
O zaman hep özlemini duydukları ümmet toplumuna daha rahat ulaşırlardı, kadını dört duvarın arasına sokup, daha kolay dört eşten biri yaparlardı, şeriat düzenini daha kolay hakim kılarlardı. Emperyalist efendilerine çok daha önceden kul köle olurlar, çok daha kolay saltanatlarını baki kılarlardı. Gemiciklerine, saraylarına yıllar öncesinden kavuşurlardı.
AKP’giller; işte bütün bunları engellediği, geciktirdiği, Tefeci-Bezirgânlığı görünürde de olsa biçtiği için düşmanlar, Mustafa Kemal’e ve Birinci Kuvayimilliyecilere. 19 Mayıs’ları, 23 Nisan’ları, 30 Ağustos’ları, 29 Ekim’leri, 10 Kasım’ları yasaklamak istemelerinin nedeni de budur. Bu bayramlar, bu günler bağımsızlığı, zulme ve sömürüye karşı başkaldırıyı, emperyalist 7 Düvele karşı savaşı, o savaşın sonunda gelen zaferi hatırlattığı için kin besliyorlar, AKP’giller o günlere, o bayramlara.
O bağımsızlık savaşçılarına, onların kazanımlarına düşman oldukları için, sürekli içlerindeki kini büyüttükleri için iktidara getiriliyorlar AB-D Emperyalistleri tarafından. İnsan soyunun en büyük düşmanlarının Yeni Sevr Projesini yaşama geçirecek, bu projeye eşbaşkanlık yapacak tıynette oldukları için iktidar koltuğu AKP’giller’e bahşedildi.
Yani şehit cenazeleriymiş, depremmiş, felaketmiş hepsi bahane… İnsan sevgisi olmayanların, insanın ölümüne üzülüp bayram kutlamalarını iptal etmesi olası mıdır?..
“Askerlik yan gelip yatma yeri değil” diyenler; şehide “kelle” diyenler; iki halkı birbirine düşman etme savaşında bire on, on beş hesabı yapanlar; Şanlı Gezi İsyanı’mızda kaybettiğimiz canlar için “emri ben verdim” diyenler; Berkin’imizin anasını meczuplarına yuhalatanlar; Soma’da katledilen canlar için “bu işin fıtratında var, güzel öldüler” diyenler; Irak, Libya, Suriye Halkının katlinden, gözyaşlarından sorumlu olanlar; yerlerinden, yurtlarından ettikleri Suriyelileri AB Emperyalistleriyle pazarlıkta kullananlar; Ortadoğu Halklarını katletmek için özel eğitilmiş, yetiştirilmiş katillere TIR’larla silah gönderenler, onları besleyenler; IŞİD’in, Amerikancı Burjuva Kürt Hareketinin bombalamalarında kaybettiğimiz insanlarımıza üzülmek yerine, konser iptal etmek zorunda kaldıkları için hayıflananlar; şehit cenazelerini bahane edip 23 Nisan kutlamalarını iptal edince komik kaçıyor.
23 Nisan, Büyük Millet Meclisinin açıldığı gün. 23 Nisan’lar, Kurtuluş Savaşı’nın ilk adımı olan o günün anısına kutlanıyor. Bağımsızlık Savaşının sevk ve idaresinin yapıldığı, hilafete-saltanata son verme, Cumhuriyeti kurma kararının alındığı o Meclis bugün, AB-D Emperyalistlerinin dediğinden çıkmayan, atalarını düşman zırhlılarına binip gönderdiğimiz, karakterleri tam biat etme olan Ortaçağcı AKP’giller ve ortak paydaları Amerikancılık olan Partiler tarafından işgal edilmiş durumda.
96 yıl önce Ulusal Bağımsızlığımız ve toprak bütünlüğümüz için verilen savaşın sevk ve idaresinin yapıldığı yer olan Meclis, bugün Ortadoğu Halklarının bağımsızlığını ortadan kaldırmak için verilen savaşın sevk ve idaresi için kullanılıyor.
Türk ve Kürt Halklarının birlikte kurduğu TBMM bugün, bin yıldır kardeş olan, kader birliği eden bu iki halkı birbirinden ayırmak, düşmanlaştırmak ve bu toprakları bölmek için kullanılıyor.
Ve o Mecliste; cinsel tacize uğrayan çocuklar için “buna bir kere rastlanmış olması, hizmetleriyle ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz” diyen, hem de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olan bir anne, bir kadın var.
Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın zaferle taçlanmasıyla kapatılan ve bugün AKP’giller düzeninde yeniden hortlatılan tekke ve zaviyelerde, Kur’an Kurslarında, Şeriatçı kadroların yetiştirildiği yurtlarda gerçekleşiyor çocuklara yönelik bu sapıklıklar. Ve bu sapıklığı normal görenler, sapıklık yuvası haline gelmiş bu kurumu aklamaya çalışanlar tarafından doldurulmuş durumda, Mustafa Kemal’in ve arkadaşlarının 23 Nisan 1920’de kurduğu Meclis.
Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mıza, Bağımsızlığımızın simgesi TBMM’ye sahip çıkmak için, ulusal kurtuluşu sosyal kurtuluşla taçlandırmak için, çocuklarımızın daha özgür yarınlara kavuşturmak için, 23 Nisan’larda alanlarda olmalıyız.
HKP olarak; AKP’giller’in, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda okullardaki törenleri asgari seviyeye indirme ve hipodromda yapılan gösterilerin kaldırılması yönündeki işlem ve eylemlerinin hukuka ve kamu yararına aykırılığına karşı İdare Mahkemesinde iptal davası açtık.
Bizim mücadelemiz sadece hukuk alanında değil. Biz yaşamın her alanında bizi mahvetmek isteyen emperyalistlere ve yerli satılmışlar cephesine karşı mücadele veriyoruz. Bu 23 Nisan’da da alanlarda olacağız. Yasaklara inat, baskılara inat. Ve haykıracağız:
Gün Gelecek Devran Dönecek AKP’giller Halka Hesap verecek!
Halkız! Haklıyız! Yeneceğiz! 23 Nisan 2016
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi