Bugün, TBMM’nin açılışının 95’inci yıldönümü ve aynı zaman da Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.
Bugün Havza ve Amasya Genelgelerinden Erzurum 24ve Sivas Kongrelerine, TBMM’ye, 1’inci Ulusal Kurtuluş Zaferi’ne giden yolun temel taşı.
Bugün Antiemperyalist I. Ulusal Kurtuluş Savaşı’mız ile Emperyalistlerin Anadolu’dan atılması ve Cumhuriyet’in kuruluşuna giden yolun başlangıcı ve en önemli kilometre taşı olan Büyük Millet Meclisinin açıldığı tarih ve Kurtuluş Savaşı’mızın önderi Mustafa Kemal’in çocuklarımıza armağan ettiği Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.
Bilindiği gibi, 95 yıl önce Batılı Emperyalistler kutsal vatan topraklarımızı işgal etmişler ve güzel yurdumuzu yakıp yıkarak halkımızı teslim almak istemişlerdi. Ancak Mustafa Kemal önderliğinde silaha sarılan Türkiye Halkları Birinci Antiemperyalist Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızı başlatmış, ilkin emperyalistler karşısında dağınık haldeki güçlerin birleştirilmesi için toplantılar yaparak, yayımladıkları bildirilerle, genelgelerle milletin kendi kaderini eline alması gerektiği vurgulanmıştı. Emperyalist işgale karşı tam bağımsızlık şiarı ile dernekler kurulmuştu. Bütün bu girişimler 23 Nisan 1920’de Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluşu ile taçlanmıştı.
Batılı Emperyalistlere karşı yürütülen Bağımsızlık Savaşı’nın komuta merkezi olan TBMM, savaşın kazanılmasında önemli bir işlev üstlendi. Dört yıl süren zorlu bir savaşın sonucunda da emperyalistler ülkemiz topraklarından kovuldu.
O zamanlar yenilgiye uğratılan sadece Batılı Emperyalistler değildi. Halkımızı bu emperyalistlere teslim olmaya çağıran ve onlarla işbirliği yapan Hilafet ve Saltanat savunucuları da hak ettikleri dersi almışlardı.
Ancak aradan geçen 95 yıldan bu yana Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın kazanımları birer birer aşındırıldı. Bu kazanımlar son 13 yılda da Ortaçağcı Tayyipgiller tarafından tırpanlanmakta ve halkımız Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın değerlerine hızla yabancılaştırılmaktadır.
Son yıllarda olduğu gibi bu yıl da Cumhuriyetin Meclisinde görev yapan ve yönetim koltuklarını işgal eden Ortaçağcılar, 23 Nisan’ın içini boşaltmaktadırlar. Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık makamını işgal eden bu Ortaçağcılar artık kutlama törenlerine dahi katılmaz oldular. İşte bu nedenle Ulusal Egemenliğimizin simgelerinden olan 23 Nisan’a sahip çıkmak her yıl daha da bir önem arz etmektedir.
Bugün aynı zamanda Çocuk Bayramı.
Mustafa Kemal tüm dünya çocuklarına bugünü bayram olarak hediye etmişti ancak AB-D Emperyalizminin politikaları yüzünden yüz binlerce çocuğun savaşlarda, açlıktan, susuzluktan, bakımsızlıktan öldüğü, ülkemizde ise son dönemler ne yazık ki Berkin Elvan gibi, Uğur Kaymaz, Ceylan Önkol gibi, çocukların sokak ortasında katledildiği günler yaşıyoruz.
Ülke genelinde binlerce çocuk Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlarken aynı oranda çocuk ise çeşitli sebeplerden mağdur ya da bayramdan habersiz atölyelerde çalışıyor, sokakta zor koşullarda yaşıyor, cinsel istismara uğruyor ve eğitimden yoksun.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2013 yılına ilişkin çocuk istatistik raporuna göre; Türkiye’nin çocuk nüfusunun 22 milyon 761 bin 702.
Türkiye’de sokakta yaşayan çocuk sayısı 3 bin. Sokakta çalıştırılan çocuk 500 bin ve dilendirilen çocuk sayısı 10 bin.
Yoksul çocuk sayısı 4,5 milyonu aşarken, çocuk işçi sayısı bir milyonun üzerinde. Bunların yüzde 45’i tarım işçisi. Çocuk işçilerin yarısı okuluna devam edemiyor.
0–18 yaş grubu madde bağımlılarının sayısı 99 bine ulaşmış durumda.
Tutuklu ve hükümlü çocuk sayısı 3 bin. Suça sürüklenen çocuk sayısı son 3 yılda 250 bin.
4 buçuk milyon çocuk okula gidemiyor. 1 yılda ilköğretim okuluna hiç kaydedilmeyen okulsuz çocuk sayısı 75 bin.
Son 3 yılda çocuk gelin sayısı 130 bini geçti.
Son 3 yılda kaybolan çocuk sayısı jandarma ve polis bölgesiyle birlikte 27 bin.
Son 3 yılda 500 bin çocuk hakkında adli işlem yapıldı.
Çocuk seks kölesi son 3 yıldaki çocuklarla birlikte 50 bine ulaştı. Son 3 yılda taciz ve tecavüze uğrayan, adli mercilere yansıyan çocuk sayısı 70 bin. Türkiye çocuk pornografisinin de en yaygın olduğu ülkelerden biri. Çocuklara karsı cinsel saldırı, taciz tecavüz davalarında 2008’den 2013’e kadar yaklaşık yüzde 400 artış gerçekleşti. Adalet Bakanlığı verilerine göre, çocuğa karşı işlenen cinsel taciz, saldırı ve istismar suçları ile ilgili davaların sayısı, 2008 de 7 bin 500, 2009’da 13 bin 812 iken, 2011’de 18 bin 334.
İşte bu şartlarda kutlanıyor 23 Nisan “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”…
Ayrıca Türkiye Büyük Millet Meclisinde görev yapacak milletvekillerinin seçileceği genel seçim yaklaşıyor bugünlerde. Tayyipgiller ve burjuva partileri “Millet iradesi” diyerek halka yalanlarla dolu balonu yutturmaya çalışıyorlar.
İşte biz de Halkın Kurtuluş Partisi olarak gerçek “Millet iradesi”ni yansıtmak ve Halkın İktidarını kurmak için çok büyük bir oranı işçi ve emekçilerden oluşan, 200’ü kadın 550 milletvekili adayıyla genel seçimlere katılıyoruz.
Bu toprakların İkinci Kurtuluş Savaşçıları, Birinci Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızda Yörük Ali Efe Çetesi’nde elde silah Emperyalist Yedi Düvele karşı mücadele eden Hikmet Kıvılcımlı’nın öğrencileri olan biz Kurtuluş Partililer, halklarımızın her gününün bayram olacağı günler için mücadele ediyoruz ve eninde sonunda bunu başaracağız.
Çocuklarımızın aç yatmadığı, çocukluklarını yaşayabildiği, anaların ağlamadığı günler bizim ellerimizle gelecek. Devrimci Ozan Nazım Hikmet’in dediği gibi “Çocuklar inanın, inanın çocuklar güzel günler göreceğiz!”… 23.04.2015
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi