YÜKSEK ÖĞRETİME GEÇİŞ SINAVINDAKİ HİLELİ SORULAR, TESADÜF DEĞİL HIRSIZLIKTIR
Bu yıl da, her yıl olduğu gibi milyonlarca öğrenci bütün bir yılını üniversite sınavlarına adadı. Bir yandan, dershane masrafları, test kitapları vs. yüzünden maddi olarak sıkıntı çekerken, diğer yandan da hayatının büyük bir bölümünü sınav hazırlığıyla geçirdiğinden sosyal hayattan kısmen koptu, soyutladı kendisini. İlk-orta öğretim, lise derken tüm yaşamı eğitimle geçmiş, artık hayatının dönüm noktasına gelmişti. Kendisi gibi milyonlarca gençle, bir burun farkı dahi olsa öne geçebilme yarışındaydı. Bedeni ve ruhuyla buna odaklanmıştı tamamen.
İlk sınav günü geldi çattı. Koca bir yıl harcanan emeğin ilk ürünü alınacaktı. Başarılı olursa 2. Sınavlara girmeye hak kazanacak; olamazsa, sanki eğitim doğal bir hak değilmiş gibi bu yarışa erken veda edecek, üzülecek, belki bunalıma girecek, ailesi ve çevresiyle ilişkileri bozulacak, en önemlisi de harcadığı onca emek boşa gitmiş olacak ve bu acımasız maratonda heba edecek kendini.
Sınav bitiminde bir belirsizlik vardı. Kimine göre sınav basit, kimine göre çok zor, “kazık”tı. Kimi ağladı, kimi güldü yine. Hepsi 2. Sınavlar için hazırlığa başladılar. Yalnız bir bölümünde bu belirsizlikten eser yoktu. Onlar, iman dolu yürekleri sayesinde Allah’ın müthiş bir mucizesiyle, bir tesadüfle karşılaşmışlardı çünkü!
NE TESADÜF, DEĞİL Mİ?
Birkaç sistem bulunuyor, bu sistemler sayesinde matematik bölümündeki soruların tamamına yakını, Türkçe ve sosyal bölümlerindeki sorularınsa bir kısmı, soruları okunmaya gerek kalmadan, sadece şıklar üzerinde yapılan basit bir eşleştirmeyle çözülebiliyor. Başka bir deyişle, sınavdaki 160 sorunun yarısına yakını, hiçbir emek sarf etmeden, soruları okuma zahmeti bile gösterilmeden, “tesadüfen” doğru bulunabiliyor.
BU MU SİZİN İNANCINIZ?
İşte böyle alçakça bir oyunla, bütün bir yıl boyunca maddi manevi onca sıkıntı çekerek, emek harcayarak, fedakarlık yaparak sınava hazırlanan ve bunların karşılığını bu sınavdaki başarısıyla alacak olan yüz binlerce gencin emeği harcanıyor, hiçe sayılıyor. Halkımızı, dört bir yanda Allah kitap naraları atarak, kameralara ağlayıp şov yaparak, mazlum pozları vererek kandıran, temiz din duygularını sömüren Ortaçağcı-şeriatçı zihniyetin, Fethullah’ın müritleri, böyle hain bir planla çıkıyor karşımıza. Daha dün KPSS’deki alçaklıkları ortaya çıkmıştı. Memur olmak için hayatını bu sınava bağlayan yüz binlerin emeğini nasıl yok saydıkları, Müslümanlıklarının, imanlarının nasıl palavra olduğu ortaya çıkmıştı. Ama bu vatan hainleri, halk düşmanları, din bezirgânları utanmak nedir bilmezler. Daha biri unutulmadan bir yenisini eklerler hainliklerine, alçaklıklarına, utanmadan. Ve yine utanmadan, bu güruhun tamamı, Fethullah çetesi, Tayyipgiller’in tamamı, sorulardaki şifrelere “tesadüf” diyerek resmen alay ediyorlar halkımızla. Utanmasalar “Allah’ın hikmeti” diyecekler! Peki sizce hangisi tesadüf? 40 sorunun tamamınayakınının bulunan şifreleme sistemiyle çözülebilmesi mi? Yoksa geri kalan birkaçının çözülememesi mi? İkisi de değil. Çünkü zaten geriye kalan sorular da hatalı bulunduklarından puanlamaya dahil olamıyorlar. Yani görüldüğü gibi, hainliklerinden, alçaklıklarından, halkımıza olan düşmanlıklarından zerre kadar ödün vermiyorlar.
FETHULLAH’IN ŞİFRESİNİ ÇÖZECEĞİZ!
İşte bu Fethullah’ın ve cemaatinin, halkımıza bin bir türlü yalan dolanla iman teraneleri okuyanların Müslümanlığı da dini de imanı da bundan ibarettir. Bin bir çileyle aşından kısarak onca masrafın altında ezilen halkımızın, koca bir yıl emek harcayıp tek umudu bu sınav olan yüz binlerce halk çocuğunun düşeceği durum onların umurunda değil. Onların dini, dershaneleriyle, özel okullarıyla, yurtlarıyla küplerini doldururken, bir yandan da emeğini utanmadan sömürdükleri halk çocuklarının beyinlerini sözde din hikayeleriyle, Müslümanlık pozlarıyla yıkamaktır.Bu gün poliste, orduda, devletin her kademesinde bulunabilirler. Sayıları çok, imkanları da fazla olabilir. Biz biliyoruz ki, örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenmez. Beyinlerimizi yıkamalarına, emeğimizi sömürmelerine, ülkemizi şeriatın-ortaçağın karanlığına götürmelerine izin vermeyeceğiz. Yılmadık, yılmayacağız. Emperyalistleri ve işbirlikçilerini 1. Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızdaki gibi, geldikleri gibi gönderecek, 2. Kurtuluş Savaşı’mızı zaferle sonuçlandıracağız. 08/04/2011
HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ!
SEN DE BİZE KATIL, HALKININ, ÜLKENİN ORTAÇAĞ KARANLIĞINA İTİLMESİNE İZİN VERME!
SESİMİZE SES, MÜCADELEMİZE GÜÇ KAT!
PARSEL PARSEL SATILAN BU VATAN, HAİNCE KUMPASLARLA HİÇE SAYILAN BU EMEK, BU KAVGA HEPİMİZİN!
KURTULUŞ PARTİSİ GENÇLİĞİ