Yurtseverlerin Talebi:
Yeniden yargılama değil, Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuruların biran önce sonuçlandırılması değil, kumpasla tutsak alınan Ergenekon ve Balyoz Tutuklularının derhal serbest bırakılması olmalıdır
Bu konuya ilişkin olarak Partimizin bakış açısı, Genel Başkanımız Nurullah Ankut’un 07 Şubat 2014 tarihinde yaptığı değerlendirme ile ortaya konmuştur:
“Bu hain ortakların kavgasının ilk başlarında Tayyip, şoke olmuştu yani ne yapacağını şaşırmıştı. İşte o günlerde Metin Feyzioğlu buna bir destek attı.
“Ergenekon tutukluları yeniden yargılanabilir ve bunlar dışarıya çıkarılabilir, tahliyeleri sağlanabilir, yeniden yargılanabilir” diye bir teklifte bulundu. Ve görüşmeler yaptı Tayyip’in temsilcileriyle ve diğer kesimlerle. Geldi Silivri’yi ziyaret etti. Oradaki mağdurlar da gerekli direnci ve cesareti başlangıçtan itibaren yeterli biçimde gösteremedikleri için buna sarıldılar tabiî. Şimdi Tayyip’in siyasi başdanışmanı diyor ki:“Milli orduya kumpas kuruldu.”
Tayyip’in kendisi ne diyor?
“Ayarlanmış savcılarla, hâkimlerle ve sahte delillerle bir sürü insan yok yere, haksız yere cezaevine kondu. Yıllardan bu yana cezaevinde tutuluyor ve ağır mahkûmiyetlere uğradı.”
Şimdi durum bu ise ve bu Tayyipgiller tarafından bile kabul ediliyor ise o zaman yapılması gereken ne?
Bu insanların derhal, kayıtsız şartsız dışarı çıkarılması, bu yetmez, bu insanlardan af dilenmesi, bu da yetmez bunlara tazminat ödenmesi, bunların onurlarının iade edilmesi gerekir.
Peki, bu uğurdaKuddusi Okkırve“onur intiharı”yapanYarbay Ali Tatargibi subaylarımız ne olacak, bunlar nasıl geri gelecek?
Ve işin en önemli tarafı, o operasyon sadece içerdeki birkaç yüz kişiyi hedeflemedi söylediğimiz gibi. Bu operasyon, başta Türk Ordusu olmak üzere bütün namuslu, yurtsever, antiemperyalist, Mustafa Kemalci geleneğe sahip aydınları hedefledi, üniversiteleri hedefledi, medyayı hedefledi.
Peki, başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere bu kurbanların ayaklar altına alınan onurları ne olacak?
Arkadaşlar diyelim ki bu insanlar, bu tutsaklar yeniden yargılandı. Dendi ki bunlara; ya tamam siz haksızlığa uğramışsınız, sizin aslında darbe falan yaptığınız yok, bu eksik teşebbüs, o bakımdan size verilen bu cezalar çok fazla; size birkaç sene ceza verilmesi gerekirdi, yaptığınızın karşılığı olarak, bunları verelim, zaten de yatmışsınız, 5-6 seneden bu yana yattığınız da fazlasıyla sizin aldığınız, alacağınız bu cezayı karşılar; o zaman sizi hepten tahliye edelim gidin evinize.
Şimdi mesele hallolmuş mu olacak arkadaşlar? Biz kazanmış mı olacağız?
Hayır! Zinhar, zinhar… Başta Türk Ordusu olmak üzere ve üniversitelerimizinFatih Hilmioğlugibi namuslu, yurtsever rektörlere, hocalara,Türkan Saylangibi eğitim ve sağlık meleği insanlarına (ki vadesinden evvel öldürdüler bu saldırıyla bu alçaklar bu insanı ve Fatih Hilmioğlu’nu da öldürmek istiyorlar şu anda) peki, bunlara yapılanların bu tahliyelerle karşılığı ödenmiş mi olacak?
Hayır.
CIA Projesi Ergenekon Operasyonu’nu yürütürken “hepiniz oradaydınız yahu”
Bu operasyonu kim yaptı?
Bu operasyonun üç ayağı var.
Operasyonu projelendiren Amerikan Emperyalizmidir. Yani CIA’dır, Pentagon’dur, Washington’dur.
Türkiye’deki uygulayıcıları Pensilvanyalı İblisin cemaati, onun yargı ve polisteki adamları ve Tayyipgiller iktidarıdır dedik.
Tayyip’in geçen dönemdeki milletvekili, Diyarbakır milletvekiliİhsan Arslan diyor ki;“Balyoz davasının ilk CD’lerini, belgelerini aldık İstanbul’dan Ramazan Akyürek’le beraber, işte İskender Pala’yla beraber Ankara’ya getirdik. Orada Ramazan Akyürek’in İstihbarat Daire Başkanlığı binasında ona yeni sahte deliller yüklendi ve ondan sonra götürüldü teslim edildi Baransu’ya”.
E, şimdi demek ki Tayyip’in milletvekili de bu işin bizzat içinde. Daha başka? Tayyipgiller’in bütün bakanları bu işin içinde. Danıştay Cinayetinin bir saat sonrasındaMehmet Ali Şahinçıktı kameralar önüne ne dedi:“Bu işin arkasından daha neler çıkacak göreceksiniz”, dedi. Yani hem kendileri Danıştay üyesini öldürttüler, hem de bunu Ergenekoncular yaptı diye namuslu insanların üzerlerine yıkmaya çalıştılar. Yani bu alçakça planı Mehmet Ali Şahin biliyor, onu ima etti orada.
Hrant Dink Cinayetisonrasında o da aynı şekilde (ABD’nin emriyle Fethullah’ın ve Tayyipgiller’in işbirliğiyle katledildi Hrant Dink de) Trabzon valisi ne dedi?“Bu bir Kontrgerilla cinayetidir”.
O valiyi Tayyip anında görevden aldı, merkeze aldı. Ve onu da Ergenekoncuların üzerine yıkmaya çalıştılar. Ve o işi planlayanlardan biri de yineRamazan Akyürek. Yani daha başka pek çok örnek verilebilir. Tayyip;“ben bu işin savcısıyım”dedi bildiğimiz gibi. Bülent Arınç bu operasyonlarla ilgili olarak, bu CIA operasyonuyla ilgili olarak;“Türkiye bağırsaklarını temizliyor”dedi. Hatırlardadır.
Yine bu ağır cezalar verildikten sonra Tayyip’in bir yetkilisi, Tayyipgiller’den yetkili biri ne dedi?
“Bu cezalar bir ders olur.” Hani Amerikalılar derler ya; “Bundan sonra aklından bile geçirme”, diye. İşte bundan sonra kimse darbe yapmayı orduda aklına bile getirmez diye bu kararları savunmadı mı?
Savundu… Savundular…
E, şimdi kalkıyorlar yeniden Türk Ordusu’nu yanlarına çekebilmek için yani kendi cephelerini genişletebilmek için; “Milli Orduya kumpas kuruldu” diye namussuzca, demagojik laflar söylüyorlar. Bu söyledikleri, yeni öğrendikleri bir şey değil. Bu saldırı başladığı anda da bilmedikleri şeyler değil. O sebeple bugünkü orduya sahip çıkar görünen sözleri içtenlikli sözler değil. Bu operasyonun yerli uygulayıcıları; Pensilvanyalı İblisin cemaati ve Tayyipgiller iktidarıdır. Bu matematiksel bir kesinliktir. O bakımdan bu her iki gücün de yargılanması gerekir; yaptıklarının bedelini ödemeleri gerekir. Başta Tayyip ve bakanları olmak üzere, valileri, polis şefleri olmak üzere yaptıklarının bedelini ödemeleri gerekir. ABD’nin yüzüne tükürülerek Türkiye’den defedilmesi gerekir. Ancak o zaman Türk Ordusu ve Türkiye’deki yurtseverlerin onuru kurtulur.
Tabiî bunu da biz devrimciler yapacağız, arkadaşlar. Biz devrimciler yapacağız bunu da! Başka kimse yapamaz bunu. Biz gerçek devrimciler yapacağız bunu. Bunların hesabını soracağız bunlardan, yanlarına kalmayacak, hiçbiri kalmayacak yanlarına…”
Dolayısıyla Ergenekon ve Balyoz tutsakları, Genel Başkanımızın deyimiyle “bir saat bile bekletilmeksizin ve bir daha yargılanmaksızın serbest bırakılmalıdır. Yargılanması gereken onlar değil, Tayyipgiller’in akıldanesi Yalçın Akdoğan’ın deyişiyle Türk Ordusu’na o Kumpası kuranlardır. Siyasisinden, polisinden, savcısından hakimine kadar hepsi derdest edilip bu ihaneti yaptıkları için zindanlara doldurulmalı ve en ağır cezaya çarptırılmalıdır.”
“Bunu görmeyip, bilmeyip ya da bilmezlikten gelip bunlar yeniden yargılanmalıdır demek Tayyipgiller’e şu momentte açıktan destek sunmaktır. Kendisine Kumpas kurulan, ihanete uğratılan, üç, beş, altı yıldan bu yana zindanlarda tutulan insanları nasıl yeniden yargılayacaksın? Bunlar sadece namuslu oldukları için, yurtsever oldukları için, Antiemperyalist ve Mustafa Kemalci oldukları için o zulme uğratılmışlardır. Yapılması gereken onları yeniden yargılamak filan değildir. Onları duruşlarından dolayı kutlamaktır, ödüllendirmektir.” 08.05.2014
HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ