Maraş Katliamı’nın 46. Yıldönümünde İzmir’de, “Maraş’ı Unutmadık, Unutturmayacağız”, dedik

İzmir İl Örgütü olarak, Maraş Katliamı’nın 46. yıldönümünde katliamı lanetlemek, katledilenleri anmak, katliamın neden ve sonuçlarını halkımızla paylaşmak üzere Karşıyaka Çarşı girişinde 24 Aralık  Salı günü saat 19.00’da toplandık. Yoğun yağmur altında yaptığımız eylemimizde “Maraş’ın Katili Kontrgerilladır. Unutmadık, Unutturmayacağız, Hesabını Soracağız!” yazılı pankartımızı ve parti bayraklarımızı taşıdık. Eylem boyunca “Kahrolsun ABD, AB Emperyalizmi”, “Şeriat Ortaçağdır”, “Yaşasın Demokratik, Laik, Tam Bağımsız Türkiye”, “Maraş’ı Unutma, Unutturma”, “Kahrolsun Emperyalizm, Yaşasın İkinci Kurtuluş Savaşı’mız” sloganlarımızı attık.

Eylemimizin açış konuşmasını yapan İzmir İl Örgütü Yönetim Kurulu Üyesi Yaşar Avcu Yoldaş, Partimiz adına açıklamamızı yapmak üzere sözü HKP İzmir İl Örgütü Yönetim Kurulu üyesi Fahri Kaya Yoldaş’a verdi.

Kaya Yoldaş, konuşmasına Balikesir’de yaşanan, 12 emekçi kardeşimizi katleden iş cinayeti ile başladı ve şunları söyledi:

Saygıdeğer Halkımız; 46. yılında Maraş Katliamı’nı anarken maalesef bugün Balıkesir’de 12 emekçi kardeşimizin ölüm haberini aldık. Parababalarının bitmek tükenmek bilmeyen kâr hırsına kurban ettiği 12 emekçi kardeşimize Allah’tan rahmet diliyoruz, ailelerine başsağlığı diliyoruz. Son zamanlarda İşçi Sınıfımıza karşı işlenen iş cinayetleri, maalesef ki çoğaldı. Parababaları önlem almadıkları için 12 tane kardeşimizi Maraş Katliamı’nın 46. Yıldönümünde, iş cinayetlerine kurban verdik.”

Yukarıdaki sözlerin ardından Fahri Kaya Yoldaş, Maraş Katliamı’nı anma konuşmasında şunları söyledi:

Zaman geçer ama insanlığa karşı işlenen suçlar insanlık var oldukça asla unutulmaz. Maraş Katliamı da bunlardan biridir. 19 Aralık 1978’de başlayıp 26 Aralık 1978’de bir katliamla sonuçlanan olaylar, CIA ve MİT tarafından planlanmış ve Kontrgerillanın özel örgütü MHP tarafından yaşama geçirilmiştir. İşte biz bundan dolayı Maraş’ın katili CIA, MİT, Kontrgerilladır diyoruz.

Değerli Halkımız,

Maraş Katliamını anlamak için 1960’lı yıllara bakacağız. 1960’lı yıllar, dünyada ve Türkiye’de eşitlikçi, özgürlükçü ve devrimci değerlerin yükseldiği yıllardır. 12 Mart Faşist Darbesi ile her ne kadar devrimci mücadele kesintiye uğratılmış olsa da gelişen toplumsal sürecin önü kesilememiştir. Öyle ki ezilen halklarımızın “Ne ezen ne ezilen, insanca, hakça bir düzen”, ‘Toprak işleyenin, su kullananın’ öz talepleri burjuva partisi CHP tarafından dile getirilmiş, 1973 Genel Seçimlerinde bu haklı taleplerin sonucunda CHP birinci parti olmuştur. İşte Parababaları kanser düzeni, bu toplumsal talebi sömürü düzenlerine karşı bir tehdit olarak görmüştür. Bunun önüne geçmek için böylesine alçakça provokasyonlar tertip etmişlerdir.

Maraş Katliamı’ndan günler öncesinden aralarında CIA ajanlarının da olduğu çeşitli kurumlar, başta MHP olmak üzere çeşitli sağ partiler toplantılar yapmışlar, yapacakları katliamı tasarlamışlar, görev dağılımları yapmışlardır. Saldıracakları kişileri, kurumları ve evleri postacı ve sayaç okuma memuru kılığında işaretlemiş ve 19 Aralık’ta daha önce de tanık olduğumuz gibi provokasyon yöntemiyle suçsuz, günahsız, savunmasız insanlara saldırmışlardır.

Bu yöntem maalesef ki hep de Cuma günü, Cuma Namazına denk gelmektedir. İnsanlarımızın kutsalları üzerinden, din, ezan, bayrak gibi değerler kullanılarak düzenlenmektedir bu provokasyonlar. Bunlar tarihte de “keşke Yunan galip gelseydi” diyenler, Mustafa Kemal’e ve Kuvayimilliye’ye laf söylemekten  geri durmamışlardır. Yine Maraş’ta düşman işgaline ve yerli satılmışlara karşı cevap Sütçü İmam tarafından verilmiştir. ‘Her kim ki Mustafa Kemal ve Kuvayimilliye aleyhine fetva verip düşmanlık yapar, bilin ki onların damarlarında kâfir kanı vardır’, demiştir.

İşte, damarlarında kâfir kanı olanlar, 1978’te Maraş’ta ortaya çıktılar. Ülkemizde yükselen ‘Tam bağımsız, Laik, Demokratik Türkiye’ haykırışını bastırmak için 19 Aralık’ta başlayıp, 26 Aralık gününe kadar süren büyük bir katliam yaptılar. Öyle ki, bu katliamın boyutuna baktığımızda, tanıkların ifadelerini okuduğumuzda, Bunu yapanlar insan mı? demekten kendimizi alamıyoruz. Hamile kadınların diri diri karnı deşiliyor, çocuklar duvara çivileniyor, seksenlik ninenin gözleri tornavida ile oyulup foseptik çukuruna atılıyor, çocuklar kaynar kazana atılıyor, yetmiyor, balta-bıçak-silah ile saldırıyorlar. Yakıyorlar, yıkıyorlar, insanların cenazelerini almalarına müsaade edilmiyor ve hatta ölülere bile saldırıyorlar. Bu saldırılar karşında bir kadın kocasına ‘beni sen öldür, bunların eline teslim etme’, diyor. Tarih 26 Aralık 1978, bilanço çok ağır: 120 ölü, 600 yaralı! Binlerce yakılmış, yıkılmış ev ve işyeri! Ve binlerce sürgün, göç! Maraş’ta Aleviler soykırıma uğratılıyor.

İşte bunların hepsi kahrolası kanser düzeninin sürmesi içindir. Halklarımızın uyanışı Parbabalarını korkutmuş, bu uyanışı bastırmak için, ABD’nin Oğlanları daha büyük, alçakça planlarına zemin hazırlamak için ülkeyi bir kaos ortamına taşımış, yangın yerine çevirmiş ve sonra da bu yangına itfaiyeci olarak gelmiştir. Suçsuz, günahsız, savunmasız insanları acımadan katlettiler Maraş’ta. Amaçlarına ulaşmanın yolu Maraş Katliamı’ndan geçmiştir. Kontrgerillanın ilk açığa çıkması Maraş Katliamı’nda olmuştur. Maraş Katliamı ile 1980 Faşist Darbesine zemin hazırlanmıştır.  Parababaları, 1977 1 Mayıs Katliamı ile yapamadıklarını, 78 Maraş Katliamı ile uygun zemini hazırlayarak 1980 Faşist Darbesini yapmışlardır.

Dolayısıyla Maraş Katliamı’nı anlamak için 1960 Politik Devrimi ile kazanılmış haklara bakmak gerekiyor. Bu kazanımları ortadan kaldırmak için ABD Emperyalizmi ve Yerli Satılmışlar, ülkemizde el ele siyasi cinayetler, toplu katliamlar, gözaltında kayıplar gibi olaylar gerçekleştirdiler ve sonrasında, yani 20 yıl sonrasında 1980 Faşist Darbesi ile ilericilerin, aydınların, demokrat kurum ve kuruluşların üzerinden silindir gibi geçtiler.

Maraş Katliamı öyle bir Alevi-Sünni davası değil. Öyle galeyana gelen bir kısım gericinin olayı da değil. Maraş Katliamı, Emperyalizmin ülkemizde yükselen Antiemperyalist, Antifeodal, Antişovenist uyanışın önünü kesmek için gerçekleştirdiği planlı bir katliamdır. Maraş Katliamı, 1980 Faşist Darbesi’nden ve onun ürünü FETÖ’sünden, Kur’an Kurslarından, bugün AKP’den ayrı düşünülemez ve bunlardan bağımsız değerlendirilemez. 12 Eylül’ün önünü açan, ülkemizi bugünkü açlık, yoksulluk ve işsizlik cehennemine çeviren iktidarlardan ayrı düşünülemez. Ve bugün iktidarı ile muhalefeti ile Meclistekilerin hepsi 12 Eylül’cü ve Amerikancıdır.

Bundan dolayı biz diyoruz ki: Katil ABD ülkemizden ve Ortadoğu’dan defol diyemeyen ya haindir ya da gafil. Dolayısıyla Meclisteki bazı soytarıların da Maraş Katliamı’nı anmaya hakları yoktur. Maraş Katliamı’nı unutmadık, unutturmayız! Mutlaka hesabını soracağız!

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!”

Konuşmanın ardından anma eylemimizi alkışlar ve sloganlarla sonlandırdık.

28 Aralık 2024

HKP İzmir İl Örgütü