Bundan 94 yıl önce, 23 Aralık 1930 tarihinde, Menemen’de Şeriat isteyen Nakşibendi Tarikatına mensup Derviş Mehmet ve yandaşları, tekbir sesleriyle ayaklanma başlattılar. Manisa’dan gelen Ortaçağcı İrticacıların bu kalkışmasına, Alay Komutanının emri ile karşı koyan Teğmen Kubilay, gözü dönmüş irticacılar tarafından katledildi. Kubilay’ın başı, sırığa geçirilerek Menemen sokaklarında gezdirildi.
Teğmen Kubilay, Genç Cumhuriyet’in bir öğretmeniydi. Laikliği yaşam biçimi olarak savunduğu için, gözünü kırpmadan Hilafet özlemcilerinin üzerine yürüdü ve katledildi. Tıpkı onu kurtarmaya çalışan Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki gibi.
Bu Gerici kalkışma bastırıldı ve Kubilay’ın katledildiği yerde 38 gerici, Divan-ı Harp’in idam kararıyla asıldılar. Ancak, Cumhuriyet’in 7. yılında gerici isyanı bastıranlar, hilafet özlemcilerinin tarikat ve cemaatlerle örgütlenmesinin önünü kesemediler. 1950’li yıllardan beri günümüze kadar adım adım örgütlenen cemaat ve tarikatlar, bugün hilafet özlemlerini ve Cumhuriyet düşmanlıklarını pervasızca haykırmaya başladılar. İlkokullardan başlayarak, tüm eğitim kurumlarına hızla militan İmam Hatipliler dolduruluyor. Genç beyinleri yıkayarak, Laiklik karşıtı görüşlerini çocuklardan gençlere benimsetme gayretindeler. Okullarda, tarikat ve cemaatlerle protokol yaparak, seminerlerle beyin yıkama gayretindeler. Milli Eğitim Bakanı olacak zât, utanmadan “Tarikat ve cemaatlerle protokol yapmaya devam edeceğiz”, demektedir.
“Dindar ve Kindar Gençlik yetiştireceğiz”, diyen Reislerinden destek almadan bu sözü edebilirler mi?
Laik Cumhuriyet’in 1925 yılındaki kazanımı olan Tevhid-i Tedrisat Kanunu, tarikat ve cemaatler halkın üzerine kara bir leke gibi çökerken neden uygulanmıyor?
Tüm devlet kurumları aynı tehlike altındadırlar. Ordudan yargıya tüm kurumlara Ortaçağcı İrticacılar ayar veriyorlar. Günümüzde, sınırlarımızı hilafet askeri olarak gördükleri istilacılara açıp, devletin her türlü olanağını sunuyorlar. “ÇEDES Projesi” adı altında okullara imamlar atıyorlar. Teğmen Kubilay’ı ve arkadaşlarını şehit eden, Mustafa Kemal ve Laik Cumhuriyeti’n düşmanı Nakşibendi Tarikatı Şeyhinin türbesini ziyaret etmekte bir beis görmüyorlar.
Bugün Kubilay’ı anmak, bu Ortaçağcı anlayışa karşı çıkmak ve mücadele etmektir. Ortaçağcı irticayı besleyen Tefeci-Bezirgân sermayeye karşı, başta İşçi Sınıfımız olmak üzere tüm emekçi halkımızı örgütlemektir.
Bugün Kubilay’ı anmak, vatan satıcı Tefeci-Bezirgân sermayenin siyasi plandaki temsilcisi AKP’giller’i iktidara taşıyan ABD ve AB Emperyalizmine karşı mücadele etmektir. Ülkemizde ve Ortadoğu’da, Büyük Ortadoğu Projesi’ni (BOP’u) hâkim kılmak için Ortaçağcı insan kasaplarını kullananlar, diğer taraftan Siyonist İsrail’in yaptığı katliamlara göz yummaktadırlar. Ve bugün Suriye’de tam da yaşanan budur. IŞİD-El Kaide artığı HTŞ adlı ABD-AB Emperyalizmi ve Siyonist İsrail’in maşası Ortaçağcı harekete destek vererek Laik Suriye devletini paramparça etmişlerdir.
Görev; ABD Emperyalizmine, İsrail Siyonizmine, Ortaçağcı İrticaya karşı Kubilay olmaktır. Bu görev HKP’nin omuzlarındadır. Vatansever, halksever önderlik ve kadrolarıyla, kurulduğu günden beri örgütlü mücadele veren Halkın Kurtuluş Partisi, devrimci sorumluluğuyla Devrimci Demokratik Halk İktidarını kurmak için dişe diş mücadele ederek zafere mutlaka ulaşacaktır.
Halkın Kurtuluş Partisi, iktidardaki Tefeci-Bezirgân sermaye temsilcisi AKP’giller’in talanlarına ve yalanlarına karşı mücadele etmektedir.
Halkın Kurtuluş Partisi, din maskeli bezirgânların oyunlarını bozmakta, çocuk istismarcılarının maskesini düşürmekte, genç kızlarımızın çocuk yaşta evlendirilmesine karşı çıkmaktadır.
Halkın Kurtuluş Partisi, ülkemizin yeraltı ve yerüstü zenginliklerinin peşkeş çekilmesine, yağmalanmasına karşı çıkmaktadır.
Bugün Kubilay olmak; gerçek laikliği savunmak, Devrimci Demokratik Halk İktidarı için mücadele etmektir. Cumhuriyet kazanımlarını yok etmek isteyen AKP’giller’e karşı olmaktır. Kubilay’ı katledenlerin ağababaları olan tarikat ve cemaatlerin kapatılması için mücadele vermektir.
Yılan yuvalarını dağıtmak; gençlerimize, çocuklarımıza, kadınlarımıza sahip çıkmak için halkımızı Teğmen Kubilay gibi davranmaya, cesur olmaya çağırıyoruz. Halkımızı, HKP saflarında birleşmeye ve mücadele etmeye çağırıyoruz.
Teğmen Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’yi saygı ile anıyoruz.
Devrim Şehitleri Ölümsüzdür.
23 Aralık 2024
HKP Genel Merkezi