Bildiğimiz gibi insan soyunun baş düşmanı ABD Emperyalist Haydut Devleti ve onun 1948’den bu yana Ortadoğu’daki ileri karakolu görevini yapan Siyonist İsrail, Suriye Devleti’ni çökertti. Birleşmiş Milletlerce tanınan, onun üyesi meşru Suriye Arap Cumhuriyeti’ni, BAAS liderliğindeki, Beşşar Esad Başkanlığındaki resmi devleti çökertti. Geçen hafta bugün Başşehri Şam’a da girdi Ortaçağcılar. Suriye artık ABD Emperyalist Hayduduyla Siyonist İsrail’in önünde bir yağma sofrası konumundadır. Suriye’nin bir ordusu yok, havaalanları yok, bombalandı tahrip edildi, savaş gemileri yok, batırıldı, askeri araçları, zırhlı araçları, mühimmat depoları yok. Yani tümüyle savaş araç ve gereçlerinden arındırıldı Suriye.
Ve ilerlemeye devam ediyor Siyonist İsrail. İşte bugün de, birkaç saat önce basına yansıyan haberlere göre, Şam’a 20 kilometre mesafedeki Katana Köyü’nü de işgal etmiş İsrail. Yani yavaş yavaş, gönlünce, ABD Hayduduyla anlaştıkları plana göre Suriye coğrafyasını işgale devam edecek. Bu açık, kesin, net. Yani ABD Haydudunun BOP haritası Suriye coğrafyasında hayata geçecek gibi. Buna karşı, bu cehennemcil duruma karşı HTŞ adlı Heyet Tahrir el-Şam yani adı güya Şam Kurtuluş Ordusu sözde iktidar oldu; İsrail’in işgalini seyrediyor sadece. Ne kurtuluşla ilgileri var bunların ne de modern bir orduyla. Bunlar Ortaçağcı, kadın düşmanı, insanlık düşmanı, kafa kesen meczuplardan derleşik bir çete sürüsü, haydut sürüsü.
Ne diyorduk biz?
Bu Ortaçağcılarda, bu dinle kafayı yakmış, beyin çürümesine uğratılmış insanlarda ulusa dair, vatana dair, halka dair hiçbir değer bulunmaz.
Bunlar ne derler?
“Yeryüzünde seccademizi serdiğimiz yerdir bizim için vatan”, derler.
Çünkü bunlar, 1400 yıl öncesinin Medine Köleci Toplumunun ümmet konağında yaşarlar. O yüzden Modern Ulus bunların hiç yakın olmadığı bir şeydir ve düşmandırlar ona.
İşte bu sebepten, bu HTŞ denen Amerikan yapımı, Amerikan kuklası hareket ve onun hain oğlu hain Golani denen lideri, İsrail’in Suriye coğrafyasını işgal etmesi karşısında tık demiyor. Sanki öyle bir şey yokmuş gibi davranıyor. Suriye’yi işgal ediyor yahu! Tüm askeri varlığını imha etti Suriye’nin. Ona da tık demiyor. Tam tersine; “Bizim Batı âlemiyle bir meselemiz yok”, diyor. “Biz dostuz Batı âlemiyle”, diyor. Dolayısıyla İsrail’le de dosttur.
Demek ki, bizim tespitlerimiz bire bir gerçeği dile getirmektedir, gerçeği ortaya koymaktadır. Lenin 1916’da kaleme aldığı, 1917 yılında yayımlanan anıt eserinde; “Emperyalizm, Kapitalizmin En Yüksek Aşaması” adlı eserinde, demek ki bundan 108 yıl önce kaleme aldığı anıt eserinde; “Emperyalistler sömürmek ve yağmalamak için bir mazlum ülkeye girdikleri zaman o ülkedeki en gerici sınıf ve tabakalarla işbirliğine girerler”, diyor. Lenin’in bu dahice tespiti, o günden bu yana yüzlerce kez tekrarlanmıştır, kanıtlanmıştır, ispatlanmıştır.
İşte burada da yerel güç olarak kimi kullandı ABD Emperyalist Haydudu?
HTŞ adlı Ortaçağcı örgütü. Ki, artık ilan ettiler; “Şeriat Anayasası yapacağız”, diyorlar. Afganistan benzeri bir ülke yaratacaklar giderek. Tabiî şimdi böyle bir uygulamaya bir anda girişmediler. ABD Haydudu öyle yönlendirdi bunları. ABD ve Avrupa Birliği kamuoyu tepki göstermesin, kimleri destekliyorsunuz, diye kendi devletlerine tepki duymasın diye bunları şimdilik ılımlı oynatıyor. Ama bunların özü, karakteristiği, ruhiyatı, cibilliyeti, doğası asla değişmez. Açık Golani adlı bu uşak oğlu uşağın işte bir yıl önceki videosu, yayımladık daha önce, internet ortamında var.
***
Videonun çözümü.
Golani: Genel ahlâk kurallarını ihlal edenleri Vakıflar Bakanlığının hesaba çekmesi konusunda, bu konuda yetki kimde olacak anlaşmazlığa düştük. Ahlâk Polisinin, İçişleri Bakanlığının bir parçası olmasını uygun görüyoruz. İçişleri Bakanlığında, din adamlarının ve mollaların yöneteceği Ahlâk Polisi olacak. Sopa kullanmadan insanlara şeriata uymaları söylenecek; şeriata çağrı yaparken sopa ile hareket edersek bu bizim şeriatı insanlara ulaştırmakta acizliğimizi gösterir. İslam hak dindir. O zaten güçlüdür. Kim İslam’ın karşısında silahla durursa İslam o zaman silaha başvurur. Bizim şeriatı uygulamamıza güç kullanarak engel olmaya çalışanlara güç ile karşılık veririz.
***
Şeriat Polisleri birimi kuracağız, diyor. Yani insanların nasıl giyineceğine, nasıl dolaşacağına, nerede ne yapacağına, “Ahlâk Polisi” diyorlar bunlar, Şeriat Polisleri karar verecek.
Onları kim yönetecek?
Mollalar ve din adamları yönetecek. Yani aynen Afganistan benzeri bir ülke yaratacaklar. Zaten asılları orada bunların…
Bunların hepsi, daha önce de söylediğimiz gibi, Pakistan Peşaver Medreselerinde, o on binlerce medresede yetiştirilen Taliban türevi. Taliban’dan bunlar, El Kaide’ye yükseldiler, oradan IŞİD’e yükseldiler, oradan El Nusra’ya yükseldiler, böyle kalıp değiştirerek bugünlere geldiler. Hepsinin ideolojik bağlamda ortak paydası bire bir aynı.
Türkiye’de kimi kullandı?
Aynı zihniyetteki Tayyipgiller’i kullandı.
Ne dedi Tayyip?
“Bizim Taliban’la inanç yönünden pek bir farklılığımız yok”, dedi.
Ne dedi yine yıllar önce?
“Ben şeriatçıyım”, dedi.
Nitekim eğitimi şeriatçı bir kapsam ve düzey üzerine yerleştiriyor giderek. Yusuf Tekin aynen bunu uyguluyor. ÇEDES dediği programıyla artık okullarda mollalar, şeyhler, hafızlar, Kur’an kursu hocaları, din adamları gelecekler, öğretmenlere de ayar verecekler, öğrencilere de. Öğretmenler ikincil kategori durumuna indirgenecek okullarda. Yani tüm okullarımızı Peşaver Medreseleri haline getirecekler.
İşte Türkiye’de de bunları kullandı, bunları iktidarı taşıdı. 2002’den bu yana 22 yıldan beri işte bu görevi, bu hainane görevi yapsınlar diye iktidarda tutuyor. Bunlar da Antiemperyalist Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın; Mustafa Kemal’lerin, İnönü’lerin ve kahraman silah arkadaşlarının verdiği Kurtuluş Savaşı’nın zaferi üzerine inşa edilmiş olan Laik Cumhuriyet’i kerte kerte aşındırdılar ve yıkılma aşamasına getirdiler. Ve Tayyipgiller de adım adım Ortaçağcı Faşist Din Devletlerini kuruyorlar. İşte bunları kullandı.
Çünkü bunların tamamı 6 bin yıl önce Mezopotamya’da, Aşağı Mezopotamya’da, Sümer’de ortaya çıkan ve Tarihteki ilk egemen sömürücü sınıf olan Antika Tefeci-Bezirgân Sermaye Sınıfının sınıf çıkarlarını ve ideolojisini taşıyorlar. Dinler, bu sömürgen, asalak, üretimle ilgisi olmayan sınıfın ideolojisi durumunda. O yüzden bunlar gericidir ve her türlü ilericiliğe, bağımsızlığa, demokratlığa, laikliğe en ağulu şekilde düşmandırlar. Suriye böylesine kara günleri yaşıyor.
Kuzeydoğu Suriye’de de, yine ABD’nin var ettiği Amerikancı Burjuva Kürt Devleti oluşmuş durumda ve onu da artık ABD, ki o bölgede 9 askeri üssü var, onu da artık iyice sabitleyecek, korunaklı hale getirecek, Irak’taki Barzanistan gibi daha da güçlendirip, pekiştirip ikisini birbiriyle birleştirecek.
Dikkat edersek bu HTŞ’nin ilerleyişinde, İdlib’ten aşağı doğru ilerleyişinde İsrail savaş uçakları Suriye Ordusu’nun yani BAAS iktidarına bağlı ordunun direniş noktalarını bir bir vurarak yolu temizledi, barikatları, engelleri ortadan kaldırdı. Bu HTŞ’nin yolunu sanki bir kır gezintisi yapan insanların güvenlikle ilerledikleri bir yol haline getirdi. Yine doğuda da ABD üslerinden kalkan uçaklar Suriye meşru devletinin ordusuna destek vermekle görevli bulunan İran mevzilerini vurdu. Ve İran’ın yardım birliklerini de imha etti. Böylece Suriye’yi tüm etrafındaki kendisine yardım edecek güçlerden arındırdı, bir başına bıraktı. Ve sonunda çökertti.
Fakat Suriye, 61 yıl önce yani BAAS’ın iktidara gelmesiyle birlikte laik bir düzene geçti. Mısır’da Cemal Abdünnasır’ın yaptığı devrim sonucu Mısır’ın laik bir düzene geçmesi gibi, Suriye de laikleşti. Ve 61 yıldır laik bir düzen içinde yaşıyor. Ve Suriye’de, Afganistan’daki gibi Derebeyleşmiş, kökleşmiş aşiret düzeni yok. Bu bakımdan Suriye Halkı bu Ortaçağcı meczuplara sürgit boyun eğmeyecek. Şu anda tabiî büyük bir düş kırıklığı içinde, büyük bir travma yaşamış durumda Suriye’nin laik halkı. Ama bu hezimetin, bu travmanın şokundan yavaş yavaş kurtulacak ve bu Ortaçağcılara bir direniş hareketi, direniş örgütleri oluşturmaya başlayacaktır. Nitekim bugün, birkaç saat önce gelen haberlere göre, Lazkiye’deki Nusayri dediğimiz Arap Alevilerin çoğunlukta olduğu bölgede, bu HTŞ’nin atadığı Ortaçağcı valinin caddelere saldığı devriyelere karşı bir hareket ortaya konuyor ve 3 Ortaçağcı öldürülüyor. Bunların arkası gelecek bizce. Suriye’de bir Afganistan düzeni sürgit yaratamayacaklar Emperyalist Haydutlar.
ABD Emperyalist Haydudunun bundan sonraki hedefi İran, dedik. O Haydut Suriye’ye de kesinkes güvenceye aldıktan sonra kendi çıkarları açısından, İran’a saldıracak ve nihayetinde onun ardından da Türkiye’ye saldıracak. Bundan da kesinkes emin olalım. Ve ona karşı tedbirimizi, hazırlıklarımızı yapalım. Bu işgallerin, bu savaşların, bu Haydudun BOP’unun uygulanması olduğunu her seferinde işleyelim ve halkımızın gözüne batıralım, belleğine yerleştirelim. Dolayısıyla halkımızı uyandıralım. Devrimcilerin önünde duran en önemli görevlerden biri budur.
Türkiye’deki Tayyipgiller iktidarının bu süreçte yani bir haftadır yaptıkları açıklamalar, Tayyip’in konuşmalarına bakarsak bir zafer ve bayram havası içindeler. Evet, aynı ideolojiye sahip oldukları HTŞ denen bu İnsanlık düşmanı, Kadın ve Laiklik düşmanı güçler, Suriye’yi ele geçirdiler şimdilik. Ona seviniyorlar. Ama Suriye bundan sonra cehenneme dönecek; hem laiklikten, demokrasiden yana olan Suriye Halkı direniş örgütleri ortaya koyacak hem de bu HTŞ içinde yer alan sayıları 10 ila 17 arasında olduğu söylenen Ortaçağcı gruplar birbirlerine düşecek. Böylece Suriye’yi çok daha karanlık, çok daha kanlı günler beklemektedir.
Tayyip ve avanesi ihanetini, Amerikan uşaklığını, Siyonist İsrail uşaklığını ve yandaşlığını maskelemek için habire din alıp satıyor. Ensar, muhacir laga lugaları yapıyor; zafer kazanmış komutan edasında ortalıklarda, meydanlarda, kürsülerde dolaşıyor. Ama aslında bu onun en ağulu ihanetlerinden biri, vatan satıcılıklarından biri. Kendileri dışında Türkiye’de bu cehennemin yaratılmasından kazançlı çıkan hiç kimse yok. Tam tersine ülkemiz 300 milyar dolar kayba uğradı 2011’den bu yana. 600’ün üzerinde evladını kaybetti Tayyipgiller’in ülkemizi bu Suriye bataklığına sokmasından dolayı. Ve ülkemize 13 ila 15 milyon arasında işgalci dolduruldu. Ki, Tayyip daha önce de anlattığımız gibi, bu işgalcilerin sayısını 20-25 hatta 30 milyona çıkarmanın derdinde. O Türkiye’de Türk’ü azınlığa düşürsem işim kolay; hem iktidarımın ömrünü uzatabilirim hem de benden sonrasında hesap sorulmasından kurtulabilirim, hesabını yapıyor.
Evet, böylesine hain bir iktidarla karşı karşıyayız. Hiç aklımızdan çıkarmayalım; Tayyipgiller şu an ülkemizin, halkımızın, vatanımızın en önde gelen en ağulu düşmanıdır. Amerika ne kadar düşmansa, Siyonist İsrail ne kadar düşmansa, Tayyipgiller de o kadar düşmandır.
Saygıdeğer Halkımız;
Gerçekleri görmene bağlı ülkemizin geleceği. Senin sağduyuna, uyanışına, kavrayışına, idrakine bağlı.
Kalın sağlıcakla…
15 Aralık 2024