Adalardan çıktım yayan
Di gel bu dertlere dayan
Bebeğim uykudan uyan
Nenni nenni
Nenni nenni
Nenni nenni
Nenni bebeğe
Anaların yüreklerini kor alevlere attılar. Binbir zorlukla, emekle ve umutla hazırladıkları beşikleri boş bıraktılar, ağıtlar yaktırdılar!
İnsanlıktan çıkmış caniler güruhu, bilimin ve teknolojinin bu denli hızla geliştiği böylesi bir dönemde bebek ölümleri yok edilecek düzeydeyken, yoksul ailelerin yenidoğan bebeklerini rant uğruna ölüme yatırdılar.
Annelerin doğum yaptıkları devlet hastanelerinin yoğun bakım ünitelerinde “yer yok”, dediler. Gerçekten yenidoğan ünitesine alınması gereken bebekleri anlaşmalı oldukları özel hastanelere sevk ettirdiler. Çıkar amaçlı bir suç örgütünden başka bir şey olmayan AKP’giller’in, özel hastane sahibi sağlık bakanlarının da içinde bulunduğu ve kesinlikle tepesinde oldukları suç örgütünün tezgâhına düşürdüler, çaresiz halkımızı. Sağlığın parayla alınır-satılır bir meta olduğu özel hastaneler sisteminin çarklarında gece-gündüz acımasızca sömürülerek zavallı duruma düşürülmüş, yeterli donanıma ve eğitime sahip olmayan yeni mezun gencecik hemşirelerimizin ellerine bıraktılar minicik savunmasız bebeklerimizi. Başlarına da adının önüne olsa olsa ölüm meleği yaftası olacak Fırat Sarı adlı şebeke liderini koydular.
Fakat sadece yenidoğan bakım ünitesine alınması gereken bebekler yetmezdi bu kanlı zalimleri doyurmaya! Yağmalanması gereken koskoca bir kamu kurumu vardı. Bu nedenle SGK’den bebek başı günde 8 bin TL koparmak için şu anda ortaya dökülene göre 19 hastaneye kurdukları yenidoğan ünitelerine sağlıklı doğan bebekleri de yerleştirmeliydiler. Bu üniteleri boş kuvöz bırakmaksızın sürekli işletmeliydiler. Bunu da yaptılar. Sağlıklı doğan bebeklerden bir bölümünün de gereksiz veya yanlış ilaç tedavileri, bakımsızlık ve enfeksiyon gibi çeşitli sebeplerle engelli olmasına neden oldular ve öylece teslim ettiler ailelerine.
Bu vahim olay bugün açığa çıkmıştır ancak kesinlikle yalnızca İstanbul’la veya sadece yenidoğan üniteleriyle sınırlı kalacak, tekil bir olay değildir!
Oysa sağlık ve eğitim temel insan haklarıdır. Alınır-satılır hale getirilemeyecek denli önemli, temel bir ihtiyaçtır. Onu gözünü kâr hırsı bürümüş kişilerin ellerine vermek, hele de din kisvesi altında dünya menfaati sağlamak için her yolu mubah gören, ABD uşağı, Ortaçağcı AKP’giller’in insafına bırakmak, bu akıl almaz trajedilerin yaşanılmasını kaçınılmaz hale getirmiştir.
Yani sevgili halkımız; felâket aslında daha önce birçok örneğinde yaşadığımız gibi, geliyorum demiştir. Ve her gün başka bir acıyla dağlanan yüreklerimiz bir de bu acıyla dağlanmıştır. Bu kez şeytanın bile aklına gelmeyecek yol ve yöntemlerle halkımızın ağzı süt kokan masum bebekleri Para Tanrısına kurban edilmiştir. Bu nedenle bu ağıt, insanlığın acısını yüreğinin derinliklerinde duyan tüm halkımızın ağıtıdır artık!
Saygıdeğer Halkımız;
Bu ülkenin doğruluktan, dürüstlükten yana olan, temiz yürekli, iyi insanları olarak;
Ahlâki, vicdani ve insani değerlerimizin yok edilişine,
Zalimlerin zulmünün içinde yarattığı öfkeye,
Taşımızın, toprağımızın, doğamızın yok edilişine,
Kedimizin, köpeğimizin, çocuklarımızın ve kadınlarımızın katledilişine,
Antiemperyalist Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın zaferi üzerine kurulmuş ata yadigârı Laik Cumhuriyet’imizin yok edilişine, onun tüm kurumlarının ABD Emperyalizminin BOP Eşbaşkanı, Ortaçağcı Faşist AKP’giller tarafından bir ağaç kurdu gibi günbegün çürütülüşüne, çökertilişine yaktığın ağıt artık yeter!
Evet, bu acı yüreklerimizi yakmalıdır ancak yanmak yetmez gayri!
Bu ateş, buna neden olanları yakmalıdır!
Bizler Ortaçağ’ın ezik, cahil, ne yapacağını bilemez köleleri değiliz!
Bu vatan sevdasıyla yanan, halkını seven insanlarız!
Bu nedenle Genel Başkan’ımız Nurullah Efe Ankut’un TRT’de yaptığı seçim konuşmalarında da defalarca dile getirdiği gibi; senden yalnızca anlaşılmayı ve gereğini yerine getirmeni istiyoruz, ey halkımız!
Bizi anlamazsan, anlar da bizimle mücadele etmezsen; Para Tanrısından, koltuktan, ünden başka bir şeye tapınmayan Amerikancı AKP’giller iktidarının ve mahalle kül olmuşken çekirdeksiz meyve festivalinde janti pozlar veren Amerikancı muhalefetin binbir oyunu, yalanı, talanı, rantı, katliamı devam eder gider.
Cennet ülkemizin, bu dördüncü tür yaratıklar iktidarından ve onun tezgâhlarından kurtuluşunun biricik yolu bizi anlaman ve saflarımızda örgütlenmendir sevgili halkımız! Yoksa bu akıl almaz zulümler ve onmaz acılar durmaksızın katmerlenerek sürecektir. Bu nedenle seni bu ülkenin gerçek vatanseverleri, İkinci Kurtuluş Savaşçıları olarak mücadelemize bir kez daha çağırıyoruz!
Sağlık insan hakkıdır, satılamaz!
Kahrolsun ABD, AB Emperyalizmi!
Gün gelecek, devran dönecek AKP halka hesap verecek!
21 Ekim 2024
Kurtuluş Partili Kadınlar
