22 Ağustos 2024 Perşembe günü, İzmir yangın felaketinden en çok etkilenen bölge olan Yamanlar-Onur Mahallesi’nde oturan halkımızı bir kez daha ziyaret ettik, konuştuk, dertleştik. Evleri yok olmuştu ama bizi ev sahibi olarak yürekten karşıladılar, ilgiyle dinlediler.
Yangının üzerinden geçen altı gün onların ne acılarını ne dertlerini ne de çaresizliklerini hafifletmiş. Onur Mahallesi işçi-emekçi halkımızın yaşadığı bir bölge. Ülkemizde işçi-emekçi olursunuz da dertleriniz biter mi hiç bu Parababaları düzeninin 22 yıldır bekçiliğini yapan halk düşmanı AKP’giller iktidarında?..
Tüm evleri tek tek gezdik, “Şimdi oyuncaklarımız da mı yandı anne?” diye soran çocuklarımızı armağan oyuncaklarla bir nebze de olsa mutlu etmeye çalıştık. Altı gündür yaşadıklarını anlattı bize mahalle halkı. Zaten kıt kanaat, dişlerinden tırnaklarından arttırarak yaptıkları evleri, birer alev topuna dönüşmüş ve kül olmuş on dakika içinde. Canlarını, çocuklarını zor kurtarmışlar alevlerin arasından. Böyle anlatıyorlar, gözleri dolu dolu, kararmış, yanmış, bir zamanlar yuvaları olan duvar ve kül yığınlarının önünde.
Patili canlara da yuva yaptığı evinin önünde, kaçamayıp kavrulmuş kuyruklu dostlarını gösteriyor gözyaşları içinde, yüreği güzel emekçi kadınımız. Ben onlara çocuklarım gibi bakıyordum, kurtaramadım yavrularımı, diyor. Bir diğer kadınımız şu kömür olmuş kalıntıların hepsi bir anı, benim yaşanmışlıklarım, yeni ev yok ya, olsa ne olacak; benim anılarım yok oldu gitti, diyor. Hepsi hem yangın sürecinde hem de yangın sonrasında yapılmayan müdahalelerden dert yanıyor, eleştiriyor hem iktidarı hem de belediyeyi.
Yanan evlerinin önünde yetkililerle görüşmek umuduyla günlerdir nöbet tutan yangınzede halkımızla görüşmemizin ardından, Partimiz yöneticisi Prof. Dr. Özler Çakır Yoldaş, yangın bölgesindeki izlenimlerimize ilişkin bir basın açıklaması yaptı. Çakır konuşmasında şunları söyledi:
“Değerli Halkımız;
“Halkın Kurtuluş Partisi olarak, yangının altıncı gününde yine yangın bölgesindeyiz. Burada yangından etkilenen halkımızı teker teker dolaştık, konuştuk. Yangın sürecinde ve sonrasında yaşadıklarını bizlere anlattılar. Sosyal medyadan da görüldüğü gibi bu yangında yapılması gerekenlerin hiçbiri zamanında yapılmadığı için böylesine bir felaket yaşandı. Ve bizler biliyoruz ki, anlatılanlar bunu kanıtlıyor, destekliyor; Halkın İktidarının olmadığı bir ülkede bunların yaşanmasının, işçi-emekçi halkımızın Parababalarının kurduğu düzende her gün yeni bir felaket yaşamasının önü açılıyor. İhmaller zinciri, yapılmayanlar var.
“Bir kısmı şunu da görüyor, söylüyor: Burada rant planları yapılıyor, yangının dağılış-yayılış sürecine baktığımızda burada başka hesapların yapıldığını görebiliyoruz biz, diyorlar. Gelen giden, sizleri ziyaret eden oldu mu, diye sorduk. Evet, yetkili olduğunu söyleyen birileri gelip gidiyor ama durmadan belli evraklara yazıp çiziyorlar, notlar alıyorlar ve gidiyorlar. Ama hiçbiri bizim evsizlik-barksızlık sorunumuzun nasıl çözüleceği hakkında bize bir bilgi vermiyor. Biz her gün sabah altıdan yaklaşık gece on bire kadar buraya gelip evlerimizin önünde bir yetkili gelir de bir işlem yapacak olur da biz kaçırır mıyız endişesiyle bu güneşin altında, bu susuzlukta, bu küllerin arasında bekliyoruz, diyorlar. Acı içindeler.”
Çakır konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:
“Parti olarak, bu felaketi yaşatanların, bugüne kadar halkımıza yaşatılan tüm felaketlerde olduğu gibi yakalarında olacağız, takipçisi olacağız. Halkın içinden, halk gibi yaşayan bir parti ‘Halkın Kurtuluş Partisi var’, dedik halkımıza. Ve bizler sizlerin yanında olmaya, sizin mücadelenizi sizinle birlikte yürütmeye devam edeceğiz.”
Parti adına yaptığımız konuşmanın ardından, sonrasında tekrar gitmek üzere, mahalle ziyaretimizi sonlandırdık.
24 Ağustos 2024
Halkın Kurtuluş Partisi
İzmir İl Örgütü