AKP’giller’in Asgari Ücret politikasını İzmir’de protesto ettik!

HKP İzmir İl Örgütü olarak Yerli-Yabancı Finans-Kapital ve Tefeci-Bezirgân Sermayenin AKP’giller eliyle bizlere dayattığı ekonomik zulüm politikalarını İzmir’de yaptığımız eylemle protesto ettik. Karşıyaka Çarşı girişinde yaptığımız eyleme, emekçi halkımızın ilgisi yoğundu. AKP’giller’in ekonomik zulüm politikalarını protesto eden pankart ve dövizlerin açıldığı eylemimizde, HKP İşçi Örgütleri Komitesinden Yaşar Avcu Yoldaş’ımız Partimiz adına açıklama yaptı. Yaşar Avcu sloganlarla kesilen açıklamasında şunları söyledi:

***

Sevgi ve saygıdeğer emekçi halkımız; Gün geçmiyor ki artan zamlar ve enflasyon karşısında ücretlerimiz pula dönmesin. AKP’giller’in yerli-yabancı Finans-Kapital sermaye çevreleri ile el ele vererek uyguladığı ekonomik zulüm politikaları, bizleri her gün biraz daha yoksullaştırıyor. Artan enflasyon karşısında bir nebze de olsa, her ne kadar yetersiz de olsa yılın ikinci altı ayında Asgari Ücrete yapılan sözde iyileştirmelerin bu dönem yapılmaması kararı almış iktidar. Yerli-yabancı Finans-Kapital çevrelerinin talimatları ile alınan bu karar, AKP’giller’in halk düşmanı yüzünü bir kez daha açığa çıkarmıştır.

En son Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Kamu-Ar’ın yaptığı bir araştırmaya göre dört kişilik bir ailenin Açlık Sınırı 19.926 TL, Yoksulluk Sınırı ise 59.353 TL olmuştur. Yine TÜRK-İŞ’in araştırmasına göre bekar bir çalışanın yaşam maliyeti ise 24.609 TL olarak hesaplanmıştır. Şu anda uygulanan Asgari Ücret 17.002 TL’dir. En düşük emekli maaşı ise 10.000 TL’dir. Bu vicdansızlık değilse nedir? Bu halk düşmanlığı değilse nedir? Kendileri Kaçaksaray’larda saltanat sürerken, yandaşlarının milyarlarca vergi borcunu silerken, üç-beş yerden astronomik maaşlar alırken biz emekçilere, emeklilere reva gördükleri İşsizlik ve Pahalılık Cehennemidir.

Bu durumdan kurtulmanın yolu Tam Bağımsızlık şiarıyla mücadele eden Halkın Kurtuluş Partisi saflarında örgütlenmek ve yerli-yabancı Parababalarından ve şu anda onları temsilen ülkemizi yöneten “Yüzyılın Felaketi” AKP’giller iktidarından kurtulmaktan, Devrimci Demokratik Halk Devrimi’ni gerçekleştirmekten geçer.

Ancak o zaman Laiklik de, Cumhuriyetimiz de, alınterimiz de güvence altına alınabilir ve gerçek sahipleri olan bizlere geri döner. Yoksa Batılı Emperyalistler tarafından daha da fazla sömürülmeye mahkûm oluruz hep birlikte.

***

Yaşar Avcu’nın ardından söz alan Partimizin Genel Sekreter Yardımcısı Av. Tacettin Çolak da şunları söyledi:

***

İşçi arkadaşımızın konuşmasında belirttiği Asgari Ücret, Parababaları iktidarlarında genel ücrete dönüşmüş durumdadır. Hatta genel ücretten bile ayrılıp ülkeye doldurdukları 15 milyonluk işgalci sayesinde yani Afganistan’dan Suriye’den Pakistan’dan Ortadoğu’dan topladıkları işgalciler sayesinde Asgari Ücretin de altında milyonlarca insan çalıştırmaktadır patronlar. Dolayısıyla Asgari Ücret, garanti ücret olmaktan çıkmıştır, temel ücret haline gelmiştir.

Türkiye’de sendikal mücadele, sendikal örgütlenme de söz konusu olmadığı için, var olanların da büyük bir çoğunluğu Sarı Sendikalar olduğu için istisnalar hariç, Asgari Ücret, dediğimiz gibi temel ücret olmuştur. İmzalanan birçok toplu sözleşmelerde Asgari Ücret düzeyinde ancak ücret almaktadır oralardaki işçi kardeşlerimiz.

O nedenle Parababaları iktidarında, Tefeci-Bezirgân Sermayenin sözcülüğünü yapan AKP’giller iktidarında vurguncular, talancılar, hırsızlar Karun gibi zengin olurken, Asgari Ücretle geçinmeye çalışan milyonlarca işçi kardeşimiz yaşam mücadelesi vermektedir.

Şimdi Asgari Ücretlilerin dışında bir de emeklilerimiz var. Çevremizde oturan kardeşlerimizin birçoğu da emeklidir. Emekliye 10 bin lirayı reva görmektedir AKP’giller. Bakın abimiz burada, ömrümün, gençliğinin yarısını patronların hizmetine vermiştir, devlet memuru ise devlet hizmetine vermiştir. Ama şu anda ömrünün rahat geçirmesi gereken bölümünü de simite talim ederek geçirmektedir.

İyi de Tayyip Erdoğan; bir zamanlar çay simit hesabıyla iktidar eleştirisi yapıyordun, senin şu andaki düzeninde, çeyrek yüzyıllık iktidarın döneminde bir simitle bir çay alamayan emeklilerimiz var artık, bu senin için en büyük ayıptır Tayyip Erdoğan.

Emeklilerimizin kök ücretlerine zam yapmayıp göz boyamak için, seçimde oy almak için ücretleri eşitlemeye kalkıyor. Önce 7.500 liradan aşağı emekli ücreti olmayacak, dedi. O da yetmedi 10 bin liraya çıkarttı. Şimdi 10.000 lira hangi emeklinin derdine deva olur; siz söyleyin. Yalan ve sahtekârlıktan başka sermayesi olmayan bu siyasi iktidar artık kimseyi kandıramaz hale gelmiştir.

Hatta bakın başka üçkağıtlar da yapıyorlar. Memur emeklileri… Şu anda bizi kayıt altına alan polis memurlarını da ilgilendiren bir konu bu. Yarın emekli olduklarında, hatta onlardan önce emekli olan polis memurlarını da devlet memurlarını da… Fiilen çalışan memura verilen 8077 lira seyyanen zammı kanuna rağmen memur emeklilerine vermedi bu iktidar.

4688 sayılı kanun diyor ki; memur emeklilerinin ücretleri fiilen çalışan memurların ücretlerine endekslenerek belirlenir. Enflasyon zammı ve benzeri artışları yaptılar ama memurlara seyyanen aynen yaptıkları 8.077 lirayı da emeklisine uygulamadılar.

Nerede sosyal devlet, nerede eşitlik? Nerede adalet?

Partinizin adı “Adalet ve Kalkınma” imiş, lanet olsun sizin adaletinize! Siz adaletsizliğin merkezi haline gelmişsiniz.

Değerli Kardeşlerim;

İşsizlik ve Pahalılık Cehenneminde inim inim inlettikleri halkımızın başına bir de bunlar sömürge valisi getirdiler. Türk vatandaşı bile olmayan İngiliz Mehmet Şimşek’i getirdiler. IMF ve Dünya Bankası’ndan almış olduğu talimatları yani Türkiye Halkının üzerinden elde edeceği sömürü ve soygun araçlarını dayatmak üzere görevlendirildi. Geçmişte de bu adam maliye bakanıydı, hatta başbakan yardımcısıydı. Tayyip Erdoğan’la arası açıldı, görevden aldılar. Ama tekrar görevlendirdiler.

Neden?

Çünkü artık Tayyip Erdoğan’ın Avrupa’da da dünyanın hiçbir yerinde de itibarı kalmadı. O nedenle emperyalistlere daha da teslim olmuş durumda. Bir zamanlar ekonominin kötüye gidişinin sorumlusu ilan ettiği bu İngiliz Mehmet’i, sömürge valisi olarak bizzat kendisi atadı. O da şimdi hazırlık yapıyor. Önümüzdeki yasama yılına çıkaracaklar. Hatta oraya da kalmayacak. Torba kanunlarla, kanun hükmünde kararnamelerle çıkaracaklar, yeni vergi hazırlıkları yapıyorlar.

Ne diyor?

Asgari Ücrete 6 aylık artış olmayacakmış. Yurtdışına giden insanlardan… Çünkü işgalcilerle ülkemizi doldurdular. Ülkenin beyin göçüne neden oldular. Kalifiye elemanlarını küstürdüler, gençlerini küstürdüler, doktorlarını küstürdüler. Onların yurtdışına çıkmaları caydırıcı hâle gelsin diye 150 liralık yurtdışı harcını 3 bin liraya çıkarmak istiyorlar. Akıllarınca önlem almaya çalışıyorlar. Ama bakın uygulamayı düşündükleri yeni vergilerin hepsi emekçi halkımızın, işçimizin, memurun sırtında boza pişirme amacıyla yapılacaktır.

Bu siyasi iktidar halk düşmanı yüzünü her geçen gün, ama her geçen gün açık etmektedir. Bunlar Mart Yerel Seçimlerinde halktan büyük bir şamar yediler. Bunlara muhalif olması gerekenler de projelendirildikleri için tıpkı Batılı Emperyalistler tarafından iktidara getirilen AKP gibi, onlar da Batılı Emperyalistler tarafından “üretilmiş muhalefet” oldukları için ona can suyu veriyorlar. Seçim yenilgisi almış bir İktidarın üzerine gidip erken seçimle o iktidarı alaşağı etmesi gerekenler “yumuşama”, “normalleşme” adı altında Tayyip Erdoğan’ın payandalığını yapmaktadırlar. Sen yumuşama, normalleşme istiyorsan demek ki 22 yıldır bu ülkede anormal bir iktidar vardır. Anormal bir gidişat vardır. Yumuşak olmayan, baskıcı, diktatöryal bir düzen vardır.

O zaman bunu yıkmak için Ana Muhalefet Partisi ne yapar?

Halkın erken seçim istemesini bekliyormuş. Ya halk sana erken seçim için başvuru mu yapacak? Sen nasıl siyasetçisin?

Kendileri de aynı toptan kesme oldukları için, onlar da Parababalarının, ABD ve Avrupa Birliği Emperyalizminin hizmetinde oldukları için, NATO’cu, IMF’ci, Dünya Bankası savunucusu oldukları için yok aslında birbirinden farkları.

İşte o nedenle emekçi kardeşim; yeter artık, gözünü aç!

Seni satanlara, sana ihanet edenlere, senin maaşına göz dikenlere, senin Asgari Ücretine göz dikenlere oy verme. Senin derdine deva olmayacak bu anasıyla, yavrusuyla Meclisteki partilere oy verme. Yeter artık!

Halkın gerçek partisi Halkın Kurtuluş Partisi’dir. Halkın her türlü derdiyle dertlenen, her türlü sorununa sahip çıkan biraz önce bahsettiğim o memur emeklilerinin ücretlerindeki eşitsizliğe karşı da dava açan tek partidir HKP. O zaman Halkın Kurtuluş Partisi saflarında örgütlen, ona oy ver!

Demokratik Halk İktidarında mutlu, özgür, eşit, kardeşçe yaşama kavuşalım!

Saygılar…

***

Eylemimiz sırasında sık sık “AKP İşsizlik, Pahalılık, Zam, Zulüm Demektir”, “Gün Gelecek, Devran Dönecek, AKP Halka Hesap Verecek!”, “Zam, zam, zam! Ucuzluk Ne Zaman”, “Asgari Ücret Arttırılsın”, “Sefalet Ücretine Hayır”, “Örgütsüz Halk Köle Halktır, Örgütlü Halk Yenilmez!” sloganlarımızı attık.

25 Haziran 2024

HKP İzmir İl Örgütü