Derleniş Yayınları Çukurova Kitap Fuarı’nda
14-19 Ocak tarihleri arasında düzenlenen 4. TÜYAP Çukurova Kitap Fuarı’nda Derleniş Yayınları-Kurtuluş Yolu Gazetesi olarak 4’üncü defa katıldık. Fuar süresince başta Usta’mız Hikmet Kıvılcımlı ve Genel Başkan’ımız Nurullah Ankut’un kitaplarını Çukurova Halkı ile buluşturduk.
Standımız geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da görsellik açısından da Çukurova Halkının ilgisini çekti. Standımıza asılan panel afişinin “Tayyipgiller, Ortaçağa Savruluş, Laiklik ve Suriye Meselesi” başlığı ziyaretçilerin odak noktası olmuştu. Özellikle “Tayyipgiller” sözcüğü insanlarda tebessüme ve ilginç yorumlara neden oldu.
Bu yıl geçen yıllara oranla kitap ve gazete satışlarımız çok iyiydi. Standımıza gelen ziyaretçilere Tayyipgiller’in İslamının; CIA İslamı, Amerikan İslamı olduğunu vurguladık, sürekli bu konuda halkımızı uyardık, Kur’an, Hz.Muhammed İslamı ile CIA İslamının taban tabana zıt olduğunu açıkladık ve insanlarımızı geliştirici tartışmalar yaptık. Standımız çok sayıda ve farklı ziyaretçilerin yanında liseli gençler için de ilgi çekiciydi.
Son yıllarda özellikle gençlerde sola, devrimciliğe bir yönelim olduğu dikkat çekmektedir. Görevimiz bu genç insanlarla Partimizi ve yayınlarımızı buluşturmaktır.
*****
“Tayyipgiller, Ortaçağa Savruluş, Laiklik ve Suriye’deki Gelişmeler” Konferansına çok erken saate olmasına rağmen çok yoğun bir ilgi vardı. Konferans salonu tamamen doluydu.
Konferansımızı Ayşe Küçükosmanoğlu yönetti, Gülden Yuva ve Ercan Küçükosmanoğlu sundu.
Ercan Küçükosmanoğlu, Ortaçağ yadigârı Tefeci-Bezirgân Sermaye Sınıfını detaylı bir şekilde anlattıktan sonra Tayyipgiller’in bu Antika sınıfının temsilcileri olduğunu ve ülkemizde yaptıkları laiklik saldırılarını, vatana ihanetlerini ve 17 Aralık’ta ortaya dökülüveren pisliklerini ve emperyalistlerle neden işbirliği yaparları anlattı.
Ayrıca arkadaşımız kimi kendine devrimci diyenlerin ülkemizde Ortaçağ tehlikesi yoktur, diyerek laikliğe de sahip çıkmadıklarının vurgusunu yaptı. Arkadaşımızın anlattığı konu katılımcılar tarafından ilgiyle izlendi.
Suriye’deki gelişmeleri anlatmak üzere sözü Gülden Yuva Arkadaşımız aldı.
G. Yuva konuşmasında, emperyalizmin bölgemizde ve dünyada gerçekleştirdiği soygun, sömürü, katliam ve soykırımları anlatarak; emperyalizmin nereye gitmişse yanında ölüm, kan ve zulmü de birlikte götürdüğünü örneklerle ayrıntılı olarak açıkladı.
AB-D Emperyalistlerinin yeni projesinin “bin devletli” bir dünya olduğunu belirten Gülden Yuva, bu projenin bölgemizdeki uygulaması olan “Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)”’un ve “Genişletilmiş Ortadoğu Projesi (GOP)”un neyi amaçladığını açıkladıktan sonra Suriye meselesine bu noktadan bakılması gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca arkadaşımız, biz gerçek devrimcilerin bir olayı tahlil ederken ilkemizin Halklar için yararlı mı değil mi ilkesiyle bakarız, dedi. Arkadaşımız, Beşşar Esad önderliğinde direnen Suriye Halkının yanında olmamızın önemine vurgu yaptı.
Tayyipgiller’in, düne kadar “kardeşim” diyerek sahip çıktığı Beşar Esad’ı, AB-D Emperyalistlerinin çıkarları için ve kendilerini lağım deliğinden aşağı süpürmeyip kullanmaları için bir anda satıverdiğini, ki ağababaları ABD Emperyalistlerinin de bunu hep yaptığını, tarihin bunun onlarca örneğiyle dolu olduğunun altını çizdi.
AB-D Emperyalistlerinin BOP çerçevesinde uyguladıkları politikanın, Irak, Afganistan, Libya, şimdi Suriye, yarın İran ve Türkiye’ye kan, gözyaşı ve ölümden başka bir şey getirmediğini-getirmeyeceğini somut örneklerle anlattı.
Bu yüzden BOP’a kararlılıkla karşı çıkmak, bu ülkelerden sonra sıranın ülkemize geleceğini bilerek Suriye Halkını savunmak görevinin kaçınılmaz olduğunu belirtti. Suriye’de halka yaşatılan acıları, ülkemizin NATO Üsleriyle doldurulduğunu, Türk Ordusu’na site bekçiliği yaptırıldığını ve yaşanan bölgesel ve toplumsal sorunları anlattı… Suriye’nin yönetim şeklinden, sosyal yapısından ve coğrafi özelliğinden örnekler verdi.
Rusya’nın bugün neden Suriye’nin yanında olduğunu da ayrıntılı bir şekilde anlattıktan sonra Suriye’nin ilk raundu kazandığını ama emperyalistler için Suriye meselesinin bitmediğini belirtti. Arkadaşımız konuşmasını, halkların tarih boyunca zulme sürgit tahammül etmediklerini tarih hep gösterdi; Ülkemiz dünyaya örnek olan Birinci Kurtuluş Savaşı vermiş bir halk. İkinci Kurtuluş Savaşını da verecek ve bir daha geri gelmemecesine emperyalistleri kendi inlerine gönderecektir; Halklar uyanmıştır, kimin dost kimin düşman olduğunu çok net biliyor. Bizim görevimiz halkımıza önderlik yapmaktır ve bunu başaracağız, dedi.
Konuşma anında insanların devamlı not aldıkları gözden kaçmadı, konferans pür dikkat dinlendi ve konferans bitiminde birçok dinleyici arkadaşlarımızın yanlarına gelerek onları kutladılar. Sorular ve cevaplara standımızda devam edildi. Çok kalabalık genç üniversiteli arkadaşlar TÜYAP Fuarı’na bizim panel izlemek için geldiklerini, çünkü fuar boyunca kayda değer tek panelin bu olduğunu belirttiler.
Biz de insanlarımıza ulaşabilmenin mutluluğunu bir kez daha yaşadık bu fuarda…
Çukurova’dan Kurtuluş Partililer