Maraş Katliamı’nı ve 12 askerimizin katledilmesini İzmir’de yaptığımız eylemle lanetledik

İnsanlık tarihinin en korkunç katliamlarından biri olan Maraş Katliamı’nın 45’inci yıldönümünde, HKP İzmir İl Örgütü olarak bir eylem yaptık. Resmi rakamlara göre 120 insanımızın katledildiği bu katliamda on binlerce insanımız da yerinden yurdundan edildi.

24 Aralık Pazar günü saat 13.30’da Karşıyaka Çarşı girişinde yaptığımız eylemde Partimiz adına açıklamayı Genel Sekreter Yardımcımız ve İzmir İl Başkanımız Av. Tacettin Çolak yaptı. Tacettin Çolak konuşmasında şunları söyledi:

***

Saygıdeğer İzmir Halkı;

Biz birkaç gün önce Maraş Katliamı’nı yıldönümünde anmak üzere bir eylem planladık, bunun duyurusunu yaptık. Dün acı haberlerle maalesef hepimizin yüreği yandı. Bir günde 12 askerimiz şehit oldu. Sözlerime başlarken zenginlerin, siyasilerin çocukları bedelli askerlik yaparken şehit olan askerlerimizi yani o kerpiç evlerde büyüyen, bir kısmını da tamamlayamadıkları o evlerde büyüyerek gençliğinin baharında yaşamdan kopartılan askerlerimizi de saygıyla anıyorum, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Bu katliamın da sorumlusu tıpkı Maraş gibi Batılı Emperyalistler ve yerli satılmışlardır.

Bundan 45 yıl önce 1978’de 19 Aralık-26 Aralık tarihleri arasında, Maraş’ta Alevi halkımızın katledilmesi nasıl CIA’nın, Batılı Emperyalistlerin, başta ABD ve Avrupa Birliği Emperyalistlerinin ülkemizi 12 Eylül Faşizmine götürmek amacıyla uyguladıkları bir kanlı katliamsa; dün 24 saat içerisinde yaşamdan kopartılan 12 gencimizin katledilmesi de aynı karanlık ellerin planlı bir katliamıdır.

Bu katliam, Ortadoğu’da 22 ülkenin sınırlarının yeniden belirlenmesini hedefledikleri Büyük Ortadoğu Projesi’nin hayata geçirilmesi (ki bu hain proje kapsamında ülkemize de Yeni Sevr’i dayatmaktalar) ve bugün iktidar koltuklarını işgal edenlerin de Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanı olmakla övündükleri CIA’nın, Pentagon’un, Mossad’ın organize ettiği bir katliamdır.

Dolayısıyla Maraş Katliamı’ndan da, 12 askerimizin katledilmesinden de sorumlu olan ABD ve Avrupa Birliği Emperyalistleridir. Onlarla işbirliği yapan yerli satılmışlardır. Ve Ortadoğu’da, Kuzey Irak’ta, Kuzey Suriye’de Amerika tarafından, Batılı Emperyalistler tarafından silah, cephane, istihbarat, lojistik ve hatta eğitim olanaklarıyla desteklenen Amerikancı Kürt hareketidir. Yani PKK’dir bu katliamın sorumlusu.

Burada hiçbir yanılsamaya düşmeden birden fazla sorumlusunu da teşhir etmek zorundayız.

12 Eylül Faşist Darbesinden hemen sonra zamanın Amerikan Başkanı opera izlerken kulağına fısıldıyorlar, diyorlar ki “Türkiye’de bizim oğlanlar başardı” yani Amerika’nın oğlanları. O zamanki faşist generaller, Kenan Evren önderliğindeki generaller, faşist darbeyi tezgâhladılar. Ve sonraki süreçte de faşist cuntanın lideri Maraş Katliamı gibi, Çorum Katliamı gibi, o zamanki, bakın 1993’teki Sivas Katliamı değil, o zamanki Sivas Katliamı gibi katliamları sürecin olgunlaşması için beklediklerini itiraf etmiştir.

Dönemin 2. Ordu Komutanı Bedrettin Demirel isimli bir ordu fosili, faşizme giden süreçte halkın canından bezmesi için bir yıl bekledik, demiştir. Yani bundan 45-46 yıl önceki dönemde her gün onlarca insanımızın öldürülmesini seyrettiler.

Ne için?

Türkiye Halkının faşizme ikna edilmesi, faşizmi kurtarıcı olarak görmesini sağlamak için.

İşte bunlar böylesine insanlıktan çıkmış canilerdir. Eşine “Beni bunların eline bırakma, sen öldür” diye yalvaran kadınlarımızı izledik. Hamile kadınlarımızın karınlarının bıçaklarla deşildiğini, çocukların öldürüldüğünü gördük. Ve bu katliamı tezgâhlayanlar, Kontrgerilla’nın sivil görünümlü paramiliter örgütü MHP’nin militanları, caniler, aynı zamanda faşizmin uygulanmaya konulmasında da vurucu güç rolü oynamışlardır.

Bundan 45 yıl önce insanlığın başbelası Amerikan ve Avrupa Birliği Emperyalizmi, ülkemizdeki Ortaçağcı gericilikle birlikte el ele toplumu faşizme götürmüştü. Bugün de aynı gerici güçler, aynı emperyalist güçlerle, yerli işbirlikçiler eliyle ülkeyi Ortaçağın karanlığına götürüyorlar. Artık okullarımız neredeyse birer Peşaver Medresesine dönüştürüldü. Gencecik çocuklarımıza anlamayacakları soyut bilgilerle sözde Milli Eğitim müfredatı uygulanarak, çocuklarımızın da düşünemez, sorgulayamaz, davranamaz halde tutulmalarını sağlamak istiyorlar.

Milli Eğitim Bakanı çıkıyor, her biri birer din derebeyliği olan ve gerçekten içlerinden bir tanesi iktidarı ele geçirdiği anda başkalarını “dinden çıkmış zındık, katledilmesi vacip düşman güç” olarak gören tarikatları, cemaatleri, “sivil toplum kuruluşu” olarak yutturmaya çalışıyor. Oysa samimi, dürüst ve İslam’ın gerçek temellerine inanan hiçbir insan bu yılan yuvalarına aldanmaz, toplumun Allah’la kandırılmasına itiraz eder. Ama dediğimiz gibi, iktidar koltuklarında bulunanlar maalesef bilinçli bir proje çerçevesinde bu planlarını uygulamaya koydular.

45 yıl önceki Maraş Katliamı da hâlâ hafızalarımızda tazedir; unutmuyoruz, unutturmayacağız. Bir gün içinde katledilen 12 askerimiz de hafızalarımızda; unutmayacağız, unutturmayacağız!

Çünkü halkları birbirine bıraktıkları anda hiçbir halk birbiriyle savaşmaz, hiçbir halk birbirine düşman değildir. Dünyanın hiçbir halkı böyle değildir ama halkları birbirine kırdıran emperyalist güçlerdir, Parababalarıdır ve ülkelerin yeraltı-yerüstü kaynaklarından sömürü soygun ve talan bekleyen Batılı sömürgenlerdir. Onun için biz bütün katliamlara, toplumumuzu Ortaçağın karanlıklarına götürmek isteyen bütün projelere karşı örgütlü bir mücadele yürütüyoruz.

Halkın Kurtuluş Partisi bu mücadelenin bayraktarlığını yapmaktadır. Halkın Kurtuluş Partisi, NATO gibi, deminki saydığımız kanlı soykırım planlarını uygulayıcısı olan NATO gibi bir askeri gücün, ülkemize ve bütün haklara göz yaşından, vurgundan ve talandan başka bir şey bırakmayacağının bilincindedir. Bu nedenle NATO’nun genişlemesini, NATO’nun almış olduğu kararların halkımızın yararına olup olmadığını irdelemeden o kararlara harfiyen uyulması da bu halka yapılmış en büyük ihanettir.

Sonuç olarak değerli halkımız; hiçbir zulüm ilanihaye devam ettirilemez. Hiçbir zalim ilanihaye iktidarda kalamaz. Kanlı zalim ABD de, kanlı zalim Avrupa Birliği de ve onların yerli işbirlikçileri de mutlaka ama mutlaka yenilecektir.

Bu yenilgi kendiliğinden gelmez, gelmeyecek. Örgütlü, bilinçli, kararlı bir mücadele ile gelecektir. O nedenle halkımızı işsizlik, pahalılık cehenneminde yakan bu Parababaları düzeninin alaşağı edilmesi de Halkın Kurtuluş Partisi önderliğinde iktidarın Devrimci Demokratik Halk Devrimi ile taçlanması sonucu söz konusu olacaktır. Saygılar sunarım.

***

Eylemimiz sırasında sık sık “Maraş’ın Hesabı Sorulacak”, Maraş’ı Unutma, Unutturma”, “Kahrolsun Faşizm, Yaşasın Sosyalizm”, “Kahrolsun ABD-AB Emperyalizmi”, “Katil ABD, Ortadoğu’dan Defol”, “Emperyalistler İşbirlikçiler, Geldikleri Gibi Gidecekler”, “Örgütsüz Halk Köle Halktır, Örgütlü Halk Yenilmez” sloganları atıldı.

24 Aralık 2023

HKP İzmir İl Örgütü