HKP İzmir İl Örgütü olarak Sarı TÜRK-İŞ, Sermaye ve AKP’giller üçlüsü tarafından 2024 yılı için belirlenecek olan Asgari Ücret ortaoyununu protesto ettik. 17 Aralık Pazar günü saat 14.00’te Partimizin Karşıyaka İlçe Örgütünün önünde toplandık. Buradan eylem yapacağımız Karşıyaka Çarşı girişine kadar halkın yoğun ilgisi altında sloganlarla yürüyüş yaptık. Yürüyüş sırasında Asgari Ücret talebimizi anlatan dövizler ile işsizlik ve pahalılığı protesto eden dövizler, pankartlar taşıdık.
Yürüyüş sonrası Karşıyaka Çarşı girişinde eylemin amacının anlatıldığı açış konuşmasının ardından İzmir İşçi Örgütleri Komitesinden metal işçisi Hasan Karagedik Yoldaş açıklama yaptı. Sık sık alkışlarla kesilen konuşmasında Hasan Karagedik Yoldaş’ımız, AKP’giller’in halkımızı yoksulluğa, sefalete nasıl ve hangi boyutlarda mahkûm ettiğini çarpıcı örneklerle anlattı.
Eylem sırasında sık sık “Sefalet Ücretine Hayır”, “İşsizliğe, Pahalılığa, Zamma, Zulme Son”, “Örgütsüz Halk Köle Halktır, Örgütlü Halk Yenilmez”, “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek”, “Zam Zam Zam, Ucuzluk Ne Zaman”, “AKP İşsizlik Pahalılık Zam Zulüm Demektir”, “ Gün Gelecek Devran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek”, “Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz” sloganları atıldı.
İSTANBUL
Halkın Kurtuluş Partisi İstanbul İl Örgütü olarak “2024 Asgari Ücreti, Sefalet Ücreti olmasın; insanca yaşayabileceğimiz bir ücret!” talebiyle İstanbul’da Beşiktaş Meydanı’nda gerçekleştirdiğimiz basın açıklamasında “Asgari Ücret Tespiti” ortaoyununu bir kez daha teşhir ettik.
Beşiktaş’ta “Asgari Ücret Sefalet Ücreti Olmasın” ozaliti ve “Asgari Ücret Yoksulluk Sınırı Olan 45.686 TL’nin Altında Olamaz”, “Örgütsüz Halk Köle Halktır, Örgütlü Halk Yenilmez”, “Ücretler Pire, Zamlar Deve”, “Zam Zam Ucuzluk Ne Zaman”, “Sıcaktan Değil Fiyattan Dokunamıyoruz”, “İşsizliğe, Pahalılığa, Zamma Zulme Son”, “Taksitle Yaşayıp Borçlu Ölüyoruz”, “Kahrolsun ABD-AB Emperyalizmi” dövizlerimizle Asgari Ücretin Sefalet Ücreti olmaması gerektiğini dile getirdik.
Asgari Ücretle ilgili basın açıklamamızı İstanbul İşçi Örgütleri Komitesi Üyesi Aybars Yalçınkaya Yoldaş’ımız okudu.
Eylem boyunca “İşsizliğe, Pahalılığa, Zamma Zulme Son”, “Kahrolsun Sarı Sendikacılık”, “Ücretler Pire Zamlar Deve”, “Sefalet Ücreti Değil, İnsanca Yaşam Ücreti İstiyoruz”, “Kahrolsun ABD-AB Emperyalizmi”, “Katil ABD Ortadoğu’dan Defol”, “Katil İsrail Filistin’den Defol”, “AKP, İşsizlik, Pahalılık, Zam, Zulüm Demektir!”, “Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz”, “Taksitle Yaşayıp Borçlu Ölüyoruz”, “Gün Gelecek Devran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek”, “İşsizlere İş, İşçilere Sendikal Güvence”, “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek”, “Zam Zam Ucuzluk Ne Zaman”, “Asgari Ücret Sefalet Ücreti Olmasın”, “Davamız Halkın Kurtuluş Davasıdır” sloganlarımızı haykırdık.
Basın açıklamamızın ardından eylemimiz sloganlarla son buldu.
HKP Merkezi İşçi Örgütleri Komitesi tarafından hazırlanan, İstanbul ve İzmir’deki eylemlerimizde okunan Asgari Ücret açıklamamızı aynen yayımlıyoruz:
***
Asgari Ücret Sefalet Ücreti olmasın!
İnsanca yaşanacak ücret istiyoruz!
Değerli halkımız ve değerli basın emekçileri;
Ülkemizi İşsizlik ve Pahalılık cehennemine çeviren Parababalarının hükümeti AKP’giller yönetiminde, “Asgari Ücret Tespiti” adı verilen ortaoyunu bu yıl da oynanıyor. Bu kapalı kapılar ardında gerçekleşen ortaoyunundan, her zamanki gibi işçinin ve emekçinin yararına bir sonuç çıkmayacağı açıktır. Geçmiş yıllarda mikrofonun açık olduğunun farkında olmayan Sarı-Gangster TÜRK-İş’in Genel Başkanı Ergün Atalay’ın, Çalışma Bakanına fısıldadığı “Uzasa işi karıştıracağız. En azından kapattım böyle”, sözleri bunun kanıtıdır. Türk-İş’in bu yıl pazarlığa, açıkladığı “açlık sınırı” olan 14 bin 25 liradan başlaması da yeni bir ihanetidir.
Aslında her ne kadar teknik olarak adı Asgari Ücret olsa da, bu ücret Asgari Ücret olmaktan çıkmış, ortalama işçi ücreti haline gelmiştir. Asgari Ücret civarında ücret alanların sayısı 10 milyona yakındır. Dolayısıyla belirlenen ücret Asgari Ücret değil, ortalama ücrettir. Asgari Ücret neredeyse tüm çalışanların ortalama ücreti haline gelmiştir.
Buna bağlı olarak emeklilerimiz de açlık sınırının altında maaşlara mahkûm edilmiştir. 13,5 milyon emeklinin yaklaşık 7-8 milyonu, en düşük emekli aylığı olan 7 bin 500 TL almaktadır. Bu rakam, bugünkü açlık sınırı olan 14 bin 25 TL’nin yarısını ifade eder. Yani AKP’giller, emeklilerimizi hiçbir ihtiyaçlarını karşılayamayacakları koşullara, açlığa, yoksulluğa mahkûm etmektedirler. On binlerce emekli insanımız derdine çare bulmak umuduyla İŞKUR’a başvuruyor iş için. Öte yandan AKP’giller’in çocuklara bayram şekeri verircesine bir kereliğine verdikleri 5 bin TL’lik ikramiye, emeklilerimizle alenen dalga geçtiklerinin bir göstergesidir.
Birleşik Metal-İş Sendikası Araştırma Merkezi (BİSAM), Ekim 2023’e ait “Açlık-Yoksulluk Araştırması”nda dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 12 bin 928 TL’ye, yoksulluk sınırının ise 44 bin 718 TL’ye ulaştığını açıkladı. TÜRK-İş’in yaptırdığı Kasım 2023’e ait “Açlık-Yoksulluk Araştırması”nda ise açlık sınırı 14 bin 25 TL, yoksulluk sınırı 45 bin 686 TL açıklandı. Dolayısıyla 2024 yılı için belirlenecek Asgari Ücret, dört kişilik bir ailenin Asgari Geçim Endeksinden yani 45 bin 686 TL’den aşağı olmamalıdır.
Halkımız, işsizlik ve pahalılık cehenneminde her gün inim inim inlemekteyken, AKP’giller’in Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “Ülkemizde, Asgari Ücret net 11.402,32 TL olup bu kapsamda çalışıp aşırı yoksulluk veya açlık sınırı içinde yaşayan kişi bulunmamaktadır”, diyebiliyor.
ABD-AB Emperyalistlerine uşaklıkta, halkımıza ihanet ve zulmetmekte sınır tanımayan AKP’giller, elbette ki efendilerinden aldığı emirler doğrultusunda uyguladıkları ekonomik politikalar sonucu işsizliği daha da müzminleştirmiş, hayat pahalılığını daha da azgınlaştırmıştır.
TÜİK’in yalan içinde yalan kurgulayarak 2023 yılı Ekim ayı için açıkladığı işsizlik oranı %8,2’dir. Halbuki 15 ila 65 yaş arasındaki çalışabilir insan sayısının genel nüfusa oranı ile hesaplanan gerçek işsizlik oranı, namuslu bilim insanların araştırmalarına göre en az % 30’dur. Yani şu anki nüfusumuzun üçte birine yakın insanımız çalışabilecek olduğu halde maalesef işsizdir.
Hayat pahalılığına ve ardı arkası kesilmeyen zamlara gelirsek…
Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG)’ın Aralık ayı itibariyle açıkladığı enflasyon oranı %129,27’dir, ki bu oran bile pazar fiyatlarındaki artışı tam yansıtmamaktadır.
Keza yapılan araştırmalar şu sonuçları ortaya koymaktadır:
“Merkez Bankasının yıllık ortalama Cumhuriyet altını fiyatlarına göre, 2003 yılında Asgari Ücretin yıllık tutarı ile 25 altın, 2005’te 31 altın alınabilmekteydi. Bu yıl (yıllık bazda) ortalama fiyatlarla 11,8 altın alabilen asgari ücretli, Kasım ayında ise (yine yıllık bazda) 9,5 altın alabiliyor.”
Bu örneğe göre Asgari Ücretle geçinmek zorunda kalan Halkımızın cebinden yaklaşık 22 altın parası çalınmıştır. Gelirinin üçte ikiden fazlası erimiştir, gasp edilmiştir. 2005 yılına göre kıyaslama yaparsak, o günün üç lirası günümüzün bir lirasının altına düşmüştür. Fiyatlardaki azgınca artışa karşı gelirdeki bu erime, yaşama ve geçinme şartları, Emekçi Halkımız için dayanılmaz boyutlara gelmiştir.
Örnekler arttırılabilir. Emekçi Halkımızın geliri fiyatlardaki artıştan daha fazla oranda erimekte olduğundan, halkımız hayat pahalılığı ile baş edememektedir. Seçimlerden bu yana da acımasızca başlatılan zam furyası artan bir şekilde devam etmektedir. Fiyatlar deve haline gelirken ücretler pire haline gelmiştir. Tüm Halkımıza çekilmez, katlanılamaz bir yaşam dayatılmaktadır AKP’giller tarafından.
İşte Halkımız böylesine cehennem ateşinde inim inim inletilirken, AKP’giller küplerini doldurmaya, yandaş bürokratları “huzur hakkı” adı altında üç-beş yerden maaş almaya devam ediyor, Kaçak Saray’ın bir günlük masrafı, 1362 Asgari Ücret tutarı olan 15 milyon 533 bin 688 lirayı bulmaktadır. Hal böyleyken işçiler, emekçiler; Sefalet Ücreti olan 11 bin 402 TL’ye, emekliler ise 7 bin 500 TL’ye mahkûm ediliyorlar. İşçiler ve emekliler sadaka değil, insanca yaşayacakları bir ücret/maaş istiyor.
HKP Programı’nda; “Asgari Ücret; Normal Geçim Endeksinden aşağı düşmeyecek. Normal Geçim endeksi de üretimimizin verimindeki artışa paralel olarak yükseltilecek”, denir. Bu rakam, “Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen ‘yoksulluk sınırı’dır.”
Yukarıda aktardığımız birçok araştırmaya göre de bugünkü Normal Geçim Endeksi yani 4 kişilik bir ailenin normal bir yaşam sürdürebilmesi için gereken miktar, en az 45.686 TL’dir. Bu nedenle Asgari Ücret en az 45.686 TL olmalıdır. Ve Asgari Ücret, her ay açıklanan Yoksulluk Sınırına göre güncellenmelidir.
Ayrıca Asgari Ücret Tespit Yönetmeliğinde; “Asgari ücret işçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücrettir.” denilmektedir. Ama yönetmelikteki bu kriterlere bile hiçbir dönem uyulmamıştır.
Ama bu düzen böyle devam etmeyecek…
Parababaları düzeni ve Tefeci Bezirgan Sermayenin temsilcisi AKP’giller işçilere, memurlara, çiftçilere, esnafa kısaca emeği ile çalışan ve üreten herkese düşmandır. Bu nedenle de doğası gereği işçi ve emekçilere karşı hiçbir acıması yoktur. Emekçileri ölmeyecek kadar bir ücret ile sürünmeye mahkûm etmektedirler.
Bizler Halkın Kurtuluş Partisi olarak başta İşçi Sınıfımız olmak üzere tüm çalışan kesimlerin ve emeklilerin insanca yaşayabilecekleri bir ücret ve çalışma koşulları için mücadele ediyoruz. Bu koşulları şu an içinde yaşadığımız Parababaları düzeninde sağlamak mümkün değildir. İnsanca yaşayabileceğimiz bir düzen için Devrimci Demokratik Halk İktidarını kuracağız. Herkesin eşit, mutlu, sağlıklı yaşayabileceği düzeni kuruncaya kadar; Hür, Güçlü, Mutlu ve Tam Bağımsız Türkiye için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Başta İşçi Sınıfımız gelmek üzere tüm emekçi halkımızı ve emeklilerimizi, Halkın Kurtuluş Partisi saflarında örgütlenmeye, mücadele etmeye davet ediyoruz.
18 Aralık 2023
HKP Merkezi İşçi Örgütleri Komitesi