Sınıflı toplumun yaratığı, paraya, mala, mülke tapan insanlar zannediyorlar ki dünyadaki her şey; insanlar, hayvanlar, çiçekler, ağaçlar kendilerine hizmet etmek için var. Var olma amaçları bu. Hizmet etmediklerini düşündükleri vakit yok ediliyor bu canlılar. Para için zavallı hayvanları ölümüne çiftleştiren, çocuklara bir müddet oyuncak yapılsın diye sağlıksız koşullarda, engelli, hastalıklı olarak ürettikleri “sevimli” kedi ve köpekleri satarak köşeyi dönen alçaklar da var; süs eşyası gibi evinde bir süre tutup sıkılıp sokağa atan vicdansızlar da… Sevgisiz büyütülen çocukların sokaklarda, sokak hayvanlarını darp ettikleri görüntüler de çok, hayvanseverlerin sokaklara koyduğu mamayı, suyu tekmeleyen de…
Oysaki bir kez su vermiş, bir kez başlarını okşamış olsalar hayvanların, insanlardan çok daha vefalı, çok daha sadık, çok daha erdemli, çok daha sevgi dolu olduklarını deneyimleyecekler. Hiç tanışmamışlar belli ki sevgiyle. Hiç gerçekten sevmemiş, saygı duymamışlar başkalarının yaşam haklarına. Başka canların da üzülüp acı çektiklerini, canları yandığında ağladıklarını, hasta olduklarında tedaviye muhtaç olduklarını, duyguları olduğunu, her şeyden öte acıktıklarını, susadıklarını hiç getirmemişler akıllarına.
Hepimizin de bildiği gibi AKP’giller’in Reisinin geçtiğimiz günlerde bir konuşması yansıdı medyaya. Macaristan ziyareti sonrasında gazetecilere sokak köpekleri ile ilgili yaptığı açıklamada, hayvana şiddet olayları ile gündeme gelen Konya Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Beykoz Belediyesinin barınaklarını ikinci kez örnek gösterdi, özellikle Beykoz Belediyesi’nin barınağındaki çalışmaları takdir etti. “Bu konunun takipçisiyim” diyen Erdoğan, “Gelişmiş ülkelerde, Avrupa’da bu sorun nasıl çözüme kavuşturulduysa biz de aynı uygulamaları hayata geçireceğiz” dedi. (https://www.gazeteduvar.com.tr/sokak-kopekleri-yeniden-gundemde-avrupa-modeli-uygulanabilir-mi-haber-1633967)
Biz biliyoruz bunun ne demek olduğunu. Ormanlara, çöplüklere, otoban kenarlarına atılacaklar, adına barınak dedikleri toplama kamplarında açlığa itilecek, işkence görecek, tecavüze uğrayacaklar. Açlıktan birbirini yiyecek, uyutulacaklar. Katledilecekler.
Oysa hayvanları Koruma Kanunun 6. Maddesi çok açık:
“Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.”
Ama AKP’giller’in Haramiler Saltanatında dümen dubara biter mi hiç?
Kendi iktidarlarının çıkardığı kanun maddesi bile bunu söylerken, hiçbir yasa, hukuk tanımayan bu zulüm iktidarının Reisi, sokak hayvanlarını katletme hain planını devreye sokacak açıklamalar yapıyor. Yasa gereklerini 19 yıldır yerine getirmeyen sorumluların 2004 yılında çıkan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun “Belediyelerin bakımevleri kurma ve kısırlaştırma yapma” hükmü 19 yıldır uygulanmıyor, kısırlaştırma olmadığı için sokak hayvanlarının sayısı arttıkça AKP’giller iktidarı sokak hayvanlarına yönelik şiddeti tarikat ve cemaatlerde yuvalanmış, vicdan ve merhamet yoksunu dördüncü tür yaratıklar eliyle çok örgütlü biçimde pompalıyor.
Zaten uzunca bir süredir de Tarım ve Orman Bakanlığı eliyle, “Doğal Hayvan Barınağı” adı altında yerel yönetimlere ormanlık alanlardan yer tahsis ederek, sokaktaki dilsiz canlarımızı “hayvan toplama kamplarında” katletme hain planını, ülkemizdeki tüm hayvanseverlerin karşı çıkışlarına rağmen uygulama çabası içinde zalim AKP’giller iktidarı.
Sokak hayvanları için ölüm fermanı demek olan bu hain plan çerçevesinde, Tarım ve Orman Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlıklarının temsilcilerinin de yer aldığı bir komisyon kuruyorlar ama konunun doğrudan tarafı olduğu halde Türk Veteriner Hekimleri Birliğini davet etmiyorlar bu komisyona.
Üstüne üstlük bu katliam planını “Avrupa Modeli” söylemi ile sevimli göstermeye, örtbas etmeye çalışıyorlar!
Ülkemizdeki hayvan hakları savunucularının da dile getirdiği gibi, Batı’nın sicili hiç temiz değil ki bu konuda! Olamaz da zaten. Orada sokaklarda hayvan yok, çünkü sahipsiz hayvanlar uyutuluyor o ülkelerde!
“ABD’de her yıl on bir milyon köpek, Barınak benzeri ölüm yuvalarında katlediliyor. İngiltere’de beş milyon…
Diğer AB ülkelerinde de durum aynıdır…
FİFA, Rusya’da yapılacak bir futbol yarışması için; “Sokaklarda çok başıboş köpek var; bu, futbolseverleri rahatsız eder”, dediği için Vladimir Putin, Moskova başta olmak üzere maçların oynanacağı üç şehirde iki bin köpeği katletti.
Avusturalya yine birkaç sene önce iki milyon kediyi katletti. Aynı ülke milyonlarca kanguruyu da katletmişti bir zamanlar…
Yine Hollanda, bu fazladan oldu diyerek genç bir zürafayı damardan zehir vererek katletti, birkaç yıl önce…” (https://kurtulusyolu.org/bunca-kopegin-de-girmeseydin-kanina-zulum-defterin-eksik-kalirdi/)
Sınıf karakterleri gereği her fırsatta insana, doğaya, çevreye, bitkiye ve hayvana saldıran; vicdan, merhamet ve ahlâk yoksunu Ortaçağcı din bezirgânı AKP’giller’in Tarım ve Orman Bakanlığı, “Avrupa Modeli”ni örnek alarak “sağlıksız” kılıfı altında, sokak kedi ve köpeklerini öldürme hazırlıkları yapıyor. Bu acımasız katliam planlarını “ötenazi, uyutma” kavramları kullanarak örtbas etmeye çalışıyorlar.
Kötü günler geçiriyoruz. Daha fazla mal, mülk, para hırsı uğruna ormanlarımızın yok edildiği, bir lokma ekmek, bir yudum su, azıcık da olsa sevgi peşinde koşan zavallı hayvanlarımızın katledildiği, insanlarımızın da yaşam hakkının hiçe sayıldığı oldukça kara günler…
Ama bu kara günlerden yükselmesi gereken bir ses, bir nefes olmalı. İşte HKP bunun için mücadele ediyor!
Çünkü bizler, kendisi de militan bir hayvansever olan Genel Başkan’ımız Nurullah Efe Ankut’un dile getirdiği gibi biliyoruz ki:
“Ekonomik temeli sömürüye, soyguna, zamma, zulme ve bunların gizlenebilmesi için de yalana, kandırmacaya, riyaya dayanan bir toplumda nasıl üstyapıda insancıl sevgiye, saygıya ve hoşgörüye dayanan bir ahlâk, kültür, sanat, felsefe ve din inşa edilebilir?
“Öyleyse yapılması gereken, ekonomi temelindeki bu eşitsizliğe, çelişkiye, sömürü ve soyguna son vermektir. Yani Sosyalist bir toplum inşa etmektir.”
Ancak böyle bir toplum hiçbir canlıya zarar vermeden, doğal dengeyi bozmadan, insana, hayvana, çevreye dost kalıcı çözümleri kolayca üretecektir. Kısırlaştırma ve kısırlaştırılan hayvanların doğal çevrelerine bırakılmaları, yaşlı ve hasta hayvanların rehabilite edilecekleri sağlıklı merkezlerin oluşturulması ise kısa vadede en etkili çözümler olacaktır.
Ülkemizin en vatansever, halksever, en doğasever ve hayvansever partisi olan HKP, halkımızı da, hayvanlarımızı da, doğayı da bu yaşadığımız kara günlerin nedeni olan sınıflı toplum rezilliğinden kurtaracak o nefes, o ses olmak bilinciyle yılmadan, bıkmadan, tüm kararlılığıyla mücadele ediyor!
Çünkü:
“Ne zalimler insafa geldi ne de biz vicdanımızı terk ettik…” (HKP Genel Başkanı Nurullah Efe Ankut)
28.09.2023
HKP Genel Merkezi