Genel Başkan’ımız Nurullah Efe Ankut, halkımızın deyişiyle “HKP’li Dayı” AKP’giller’i bir kez daha kendi mahkemelerinde yargıladı!

Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanı Nurullah Efe ve Yoldaşları bugün yine Çağlayan Adliyesindeydi…

29 Mayıs’ta Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesinde, 30 Mayıs’ta da yine Çağlayan Adliyesinde olacağız. Bunlar, Genel Başkan’ımızın AKP’giller’i yargılayacağı yakın tarihli duruşmalar. Devamı var…

Genel Başkan’ımız bugünkü duruşmada da “Ben savunma yapmak için gelmedim buraya! Biz Şövalyeyiz! Biz Gaziyiz! Biz Alp’iz! Biz kimseye hakaret etmeyiz! Bir şövalye hasmına hakaret etmez!” diyerek başladı sözlerine.

“Ben binbir suça batmış, çıkar amaçlı mafyatik bir suç örgütü olan AKP’giller’i ve onların Reislerini yargılamaya geldim buraya” diye devam ederken, sakin olmasını öğütlemeye kalkan hakime:

Tayyip’in ve avanesinin Laik Cumhuriyet’in, Türkiye’nin, Kuvayimilliye’nin düşmanı olduğunu, Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal’e ve İnönü’ye “iki ayyaş” şeklinde hakaret ettiğini haykırdı ve “Ben sakin olamam! Nasıl sakin olayım”, diyerek kürsüyü yumrukladı.

Ardından, Tayyip’in yüksekokul diploması olmadığını, Ege’de 20 ada ve 2 Kayalığımızı Yunanistan’a peşkeş çekerek vatan satıcılığı suçunu işlediğini, kamu mallarını aşırarak yakın çevresiyle beraber yüz milyarlarca dolar küplediklerini tek tek somut delillerle ispatladı.

AKP’nin, BOP’a hizmet etmek, İsrail’in korunmasına yardımcı olmak ve içi boşaltılmış Muaviye-Yezid, CIA-Pentagon İslamı’nı yaygınlaştırmak görevlerini yapmaları şartlarını kabul etmeleri karşılığında ABD, İngiltere ve İsrail tarafından kurdurulduğunu; Hazreti Muhammed’in İslamı’yla hiçbir alakaları olmadığını; Muhammed’in İslam’ının mal küplememeyi, hırsızlık yapmamayı, iftira atmamayı, temiz, ahlâklı olmayı buyurduğunu; bunların ise işleri güçlerinin din ticaretiyle mal küplemek olduğunu Kur’an’dan alıntılar yaparak anlattı.

AKP’giller’in Laik Cumhuriyet’i yıktıklarını, yerine Ortaçağcı Faşist Din Devleti inşa etmeye çalıştıklarını, hayli de yol aldıklarını, Taliban’dan, IŞİD’den bir farkları olmadığını bizzat kendi beyanlarını aktararak kanıtladı.

Ayrıca yine AKP’giller’in Yargıyı bir operasyon silahı olarak kullandıklarını, parti olarak yaptığımız suç duyurularından, savcılıklarda, mahkemelerde, adliye önlerindeki açıklamalarından peş peşe soruşturmalar açtıklarını, bizi yıldıracaklarını, korkutacaklarını sanmak şeklinde korkunç bir yanılgı içinde olduklarını; hiçbir gücün, hele hele tavşan yürekli Tayyipgiller’in bizi asla korkutamayacağını, beraat değil “anlaşılmak” istediğimizi haykırdı.

Ardından söz alan Parti Avukatlarımız (aynı zamanda parti yöneticileridirler) duruşmaya başlarken değindikleri TCK 299’un Anayasaya aykırılık taleplerini tekrarlayarak çeşitli AİHM kararlarıyla TCK 299’un uygulanamaz olduğunu, tevzii tahkikat talebinde bulunacaklarını, dosyada Tayyip’in şahsi vekaleti olması nedeniyle “cumhurbaşkanı” sıfatıyla katılma talebini kabul etmediklerini vurgulayarak dava dosyasının nasıl bir çuval olduğunu şöyle açıkladılar:

***

İşbu Dava dosyası bir çuval yapılmış ve dönemsel olarak biriktirilen dosyalar içine atılmıştır. (Müvekkilin İst. 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/10/2021 tarihindeki Duruşmasından sonra Çağlayan Adliyesi önünde yaptığı konuşma.)

a. Asıl dosya; 2021/161923 Soruşturma Nolu 14/02/2022 tarihli İddianame.

b. Birleştirme ile gelen İst. 25. As. Ceza Mah.2022/199 E. Sayılı dosyası. (17-25 Aralık Operasyonları sonrasında Fehmi Koru’nun Pensilvanya’ya aracı olarak gönderilmesine ilişkin suç duyurusu dilekçesinden iddianame düzenlenmiş. Sor. No: 2021/178583)

c. Birleştirilen İstanbul 52. Asliye Ceza Mahkemesinin 2023/108 E. Sayılı dosyası.

Bu dosya; 03/10/2021 tarihli Suç Duyurusu Dilekçesi. Adnan Oktar’cı Murat Atik’in TCDD Genel Müdürlüğüne atanmasına dair suç duyurusu dilekçe üzerine 2021/189213 Soruşturma Nolu İddianame ile İstanbul 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2022/286 E. Sayılı dosyasında açılan davadır 12 Asliye Ceza Mahkemesi’nce İddianamede mağdurların kimlik bilgilerinin yazılmaması ve bilgilerinin UYAP’a kayıtlı olmadığı, 03/10/2021 tarihli eylemle (Suç Duyurusu dilekçesi) ilgili olarak Soruşturma İzni alınmadığı ve 52. Asliye Ceza Mahkemesinde derdest olan 2022/131 E. Sayılı dosya ile bağlantılı olarak dosyasında birleştirme de gözetilerek iddianamenin iadesi kararı verilmesi üzerine açılan bir dosyadır.

Anılan eylemli ilgi Bakanlık oluru alındıktan sonra yeniden düzenlenen 2022/174203 Soruşturma Nolu ve 25/01/2023 tarihli İddianame ile bu dosyada (2023/108 E.) dava açılmıştır. (Bu dosyadaki suçlamalar: Avukatlar için dosyalar ayrılıp özel soruşturma bürosuna gönderilmiş.)

d. 15/12/2021 tarihinde Çağlayan Adliyesinde 3 kişi ile yapılan Açıklama.2021/204747 soruşturma nolu dosya 2021/189213 Soruşturma Nolu dosya ile birleştirilmiş.

e. 07/02/2022’de Murat Atik suç duyurusu üzerine açılan soruşturmada Savcılık ifadesinde geçen beyanlarda CB hakaret suçu var deniliyor. 2021/189213 Soruşturma Nolu dosyaya dahil ediliyor.

f. 08/12/2021 tarihinde Çağlayan Adliyesi önünde saat: 17:30 sıralarında 4 kişi ile yapılan açıklama. 2022/28726 Soruşturma Nolu dosya 2021/189213 Soruşturma Nolu dosya ile birleştiriliyor.

g. 25/02/2022 tarihinde saat: 11:10 sularında Çağlayan Adliyesi önünde 35 kişi ile yapılan basın açıklaması. 2022/38487 Soruşturma Nolu dosya 2021/189213 Soruşturma Nolu dosya ile birleştiriliyor.

h. İstanbul 48. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan savunmayla ilgili yapılan suç duyurusu. 2022/55553 soruşturma nolu dosya 2021/189213 Soruşturma Nolu dosya ile birleştiriliyor.

***

İşte AKP’giller’in Yargısının içler acısı hali; daha doğrusu düşman yargısının hal-i pür melali…

HKP’li Dayı’nın, AKP’giller’i bugünkü yargılamasının ikinci duruşması 20 Şubat 2024 günü saat 10.00’a ertelendi.

Duruşma sonrası Çağlayan Adliyesi önünde bir basın açıklaması yaptık. Basın açıklamasında Genel Başkan’ımız şu ifadeleri kullandı:

***

Saygıdeğer arkadaşlarım;

Kaçak ve de Haram Saray’ın Sultanı, tepeden tırnağa binbir suça batmış, vatan satıcılık da dahil, Ege’de 20 Ada ve 2 Kayalığımızı eliyle Yunanistan’a peşkeş çekmek de dahil suçlara batmış bir mücrim, kalkıyor bizi yargılamaya. Bizi korkutabileceğini sanıyor. Yıldıra bileceğini, sindirebileceğini sanıyor.

Biz, 17 yaşında Yörük Ali Efe’nin çetesine katılarak Kuvayilliye’ye asker olmuş, kızan olmuş bir önderin, Hikmet Kıvılcımlı gibi bir önder savaşçının öğrencileriyiz. Bizim dedemiz de 8 yıl Emperyalist Paylaşım Savaşı’nda ve Kurtuluş Savaşı’nda cepheden cepheye koşmuş, silahı elde bu vatanı savunmuştur. Ve bu vatan en son 1900’den itibaren 3 milyon şehidin kanıyla sulanmıştır.

O bakımdan biz atalarımıza, ecdadımıza, kahramanlarımıza, Laik Cumhuriyet’in kurucularına, Mustafa Kemal’lere, İnönü’lere, Binbaşı Nazım Bey’lere, Albay Reşat Bey’lere, laf söyleyene, onulmaz düşmanız!

İşte o yüzden Tayipgiller’in işlediği binbir suçu her yazımızda, her konuşmamızda açıkca, netce ortaya koyuyoruz. O bizi korkutabileceğini sanıyor.

Bizi korkutmak mümkün mü ya?

Faşist, sapık cellatların işkenceleri de vız geldi. 12 Eylül Faşist Diktatörlüğünün idamla yargılayıp tepemizde yağlı urganlar sallandırmaları da bize vız geldi.

Tayipgiller gibi tavşan yürekli bir çete bizi korkutabilir mi?

Tayipgiller’in bizi korkutabilmesi; bir karganın bir kartalı korkutabilmesi, bir tarla faresinin bir aslanı korkutabilmesi ne kadar mümkünse, işte o kadar mümkündür.

Ve biz onların mahkemelerinde, savcılarının, hâkimlerinin, avukatlarının karşısında da onların binbir suçunu sayıp ortaya koyduk. Ve dedik ki eninde sonunda o suç örgütü, bütün çetesiyle beraber buralara gelecek, bağımsız ve tarafsız yargının önüne çıkacak, işlediği binbir suçun hesabını verecek. Onun çete ortakları kaçacaklar, tıpkı Fetö’nün avanesi gibi. “Tayyip bizi kandırdı”, diyecekler. “Bizim haberimiz olmadan o bizi üye etmiş partisine”, diyecekler.

Ve bunların alayı tarihin lanetli sayfaları arasında yer alacaklar, göreceksiniz arkadaşlar.

Ve biz ne dedik? Ya biz Tayyip ve avanesini Çelik Bilezikle tanıştıracağız ya da ömrümüzü Silivri zindanında noktalayacağız. Hepsi hoş geldi sefa geldi.

Halkız Haklıyız Yeneceğiz!

25 Mayıs 2023

HKP Genel Merkezi