23 Nisan 1920, Kuvayimilliyeci Atalarımızın Emperyalist Yedi Düvele karşı canları pahasına verdikleri mücadele sonucu kazanılan, tüm mazlum halklara umut olan Antiemperyalist Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın Komuta Merkezi TBMM’nin kurulduğu gündür.
Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı’mızın zaferiyle kurulan Laik Cumhuriyet’in sembolü Meclis, bugünse Mustafa Kemal’in deyişiyle “ulusumuzu mahvetmek isteyen emperyalizme ve bizi yutmak isteyen kapitalizme” teslim olmuş, onların güdümüne girmiş Amerikancı Partilerle doldurulmuş ve Milletin Meclisi olmaktan çıkarılmıştır ne yazık ki.
23 Nisan aynı zamanda Mustafa Kemal’in çocuklara armağanıdır, bugün çocuk bayramıdır.
Mustafa Kemal; “Vatanı korumak, çocukları korumakla başlar”, “Çocukları her türlü ihmal ve istismardan korumalı ve onlar her koşulda yetişkinlerden daha özel olarak ele alınmalıdır.”, “Çocukları severiz, çünkü çocuk bizim davamızdır. Her çocukta biz ebediyete doğru uzanıp gitme iştiyakımızın tatminini buluruz.”, “Çocuk sevgisi insan için bir ihtiyaçtır.” düşüncelerini yüreğinde hisseder, savunur ve yaşama geçirmek için çalışır.
Kendisi örnek olarak, kız ve erkek birçok çocuğu evlât edinmiştir, onların gelecekte iyi yetişmiş birer insan olmaları için eğitimleri ve bakımları ile sevgiyle bizzat ilgilenmiştir. Mustafa Kemal, azgın emperyalist devletlerin işgal ettiği Anadolu topraklarında, savaş meydanlarında cepheden cepheye koşarken aç, çıplak, yokluk ve yoksulluk içinde kıvranan; anasız, babasız, kimsesiz kalmış zavallı çocuklarımızın ıstırabını görür, onlara yardım etmek için elinden geleni yapar. Bu nedenle özellikle Kurtuluş Savaşı’mız süresinde kimsesiz kalan çocuklarımızı koruma altına alabilmek için, 1921 yılında Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin (Çocuk Esirgeme Kurumu) kurulmasını sağlamıştır. Bu kurum daha sonra kutlanan 23 Nisan’larda, çocukların bayramı coşkuyla kutlamasına da öncülük etmiştir.
Peki 23 Nisan’ı “Çocuk Bayramı” olarak ilan etmeyi Mustafa Kemal nasıl teklif etmiştir? Bu sorunun cevabını, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu’nun aşağıdaki aktarımında görelim:
***
23 Nisan Nasıl Çocuk Bayramı oldu?
23 Nisan 1920 Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluş ve açılış günü!
23 Nisan, Kurtuluş Savaşı’mız ve demokrasi mücadelemiz için o kadar önemli bir gündü ki, Meclis, o günün, her yıl “Milli Bayram” adıyla kutlanmasına karar verdi.
Bir yıl sonra, 23 Nisan gününe yaklaşılırken, bütün Ankara, Meclisin açılış gününü en güzel şekilde kutlamak için yoğun bir hazırlık içine girdi.
Hazırlıkların yürütenlerin başında, o dönemde yeni kurulan Öğretmen Okulu Mezunları Derneği de vardı. Öğretmenler, kutlamaların coşku içinde geçmesi için, kız erkek ayrımı yapmadan tüm öğrencilerin bir tören alanında buluşması gerektiğini düşünüyordu.
Bunun için, o günkü Ziraat Okulu’nun önündeki meydanı çam dallarıyla süsleyerek, tüm erkek ve kız okullarına çağrı gönderip kutlamaya katılmalarını istediler.
Zamanın Ankara valisi ve eğitim müdürü, öğretmenlerin bu kızlı erkekli kutlama çağrısından hiç hoşlanmadı. Okulları dolaşıp, kızlı erkekli bir kutlamanın yapılamayacağını, bu tür kutlamaya kimsenin katılmaması gerektiğini, katılacak öğretmenlerin de işten çıkarılacağını söylediler.
Karşılaştıkları bu tavra çok üzülen öğretmen okulu mezunları kendi aralarında toplanıp, ne yapabileceklerini düşündüler. Sonunda, bu durumu Mustafa Kemal’e duyurmaya karar verdiler.
Kutlamalara çok az bir zaman kaldığı için, Mustafa Kemal’le sık görüşebilen gazeteci Yunus Nadi’den yardım istediler.
Aracılık yapmayı kabul eden Yunus Nadi, hemen Mustafa Kemal’e gidip, yaşananları olduğu gibi anlattı.
Onu dinleyen Mustafa Kemal, kısa bir suskunluktan sonra,
“Öğretmenler haklı,” dedi ve ekledi:
“Bu bayram bütün çocuklar tarafından kutlanmalı. Söyleyin, kutlamalara ben de katılacağım.”
Vali ve eğitim müdürü Mustafa Kemal’in tavrını öğrenince, bütün okullara, kutlamalara katılımın serbest olduğunu duyurmak zorunda kaldı.
1921 yılının 23 Nisan günü, Ziraat Okulu’nun önündeki meydan çocuklar tarafından dolduruldu. Konuşmalar yapıldı, şiirler okundu… Sevinç çığlıkları göklere yükselmekteydi.
Kutlamalar coşkuyla devam ederken, Mustafa Kemal de tören alanına geldi. Herkesi selamladıktan sonra, okunan şiirleri dinledi. Sonunda kürsüye çıkıp, kısa bir konuşma yaptı ve konuşmasını,
“Bu bayramın adı Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı olsun.” diyerek bitirdi.
23 Nisan Milli Bayramı o yıldan sonra, Mustafa Kemal’in desteğiyle, “çocuk bayramı” olarak da kutlanmaya başladı.
Not: Meclis, 1921 yılında bir yasa çıkararak 23 Nisan’ı “Milli Bayram” adıyla kabul etti. 1 Kasım 1922’de saltanat kaldırılınca, o günün de “Milli Hakimiyet Bayramı” olarak kutlanması için bir yasa çıkarıldı. Resmi olarak iki bayram vardı ama, bu 2 bayram gayri resmî olarak 23 Nisan’da birleştirilerek kutlanıyordu. 1935 yılında, “Bayramlar ve Tatil Günleri ile İlgili Kanun” düzenlenirken, “1 Kasım Milli Hâkimiyet Bayramı” kaldırıldı ve 23 Nisan, “Ulusal Egemenlik Bayramı” olarak tanımlandı.
Benzeri ikili durum, “Ulusal Egemenlik / Çocuk Bayramı” konusunda da yaşandı. 23 Nisan, gayri resmî olarak yıllarca hem “Ulusal Egemenlik” hem de “Çocuk Bayramı” olarak kutlandı. Yurt çapında yaygın ilk kutlama, Atatürk’ün desteğinde 1927 yılında gerçekleşti. 1933 yılı 23 Nisan kutlamalarında Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, Cumhurbaşkanlığı makamını ilk kez çocuklara bıraktı. Bu durum daha sonra gelenekselleşti. (Anlatan: Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Cemil Sönmez Atatürk ve Çocuklar UNICEF Türkiye Temsilciliği Yayınları, Ankara, 1992, sayfa 62-63. Süleyman Bulut, Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler 1, Can Çocuk Yayınları, sayfa 21-25)
***
Gördüğümüz gibi 1921 yılı 23 Nisan’ında, Antiemperyalist Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın Önderi Mustafa Kemal’in “Çocuk Bayramı” olarak kutlanması önerisi bu şekilde ortaya çıkmıştır. Vatanımızın kurtuluş yolundaki bu önemli günü; kız ve erkek çocuklarının, kadın ve erkek öğretmenlerin birlikte kutlamasının engellenmeye çalışılmasından doğmuştur. 23 Nisan’ın Çocuk Bayramı olarak kutlanması Mustafa Kemal’in çocuklar konusundaki hassasiyetinin yanı sıra, o günkü çökkün Osmanlı Ortaçağcı Gericiliğinin baskı ve zulmü altında inim inim inleyen Anadolu kadınlarımızın ve kız çocuklarımızın toplumsal hayattan soyutlanmasına, yok sayılmasına karşı verilmiş bir cevaptır.
O gün kız ve erkek çocuklarının, kadın ve erkek öğretmenlerin bir arada olmasını uygun bulmayan anlayış varlığını bugün de devam ettirmektedir. Son 21 yıldır iktidarda olan ABD-AB Emperyalizminin uşağı, laiklik düşmanı Ortaçağcı AKPgiller Gericiliği de; dört bir yanımızı örümcek ağı gibi sarmış, her biri lağım çukuru Ortaçağcı tarikatlar ve vakıflar da; kız ve erkek çocuklarının bir arada bulunmalarından tıpkı 102 yıl önceki gibi rahatsız olurlar. Bu nedenle laik ve karma eğitimi kaldırmak isterler. Hatta kız çocuklarının okumamasını ve kadınların çalışmamasını fetva verirler.
Bu Ortaçağcı anlayışın dayanağı; Tarihin en gerici, en asalak sınıfı olan Antika Tefeci Bezirgân Sermayedir. Cumhuriyet Devrimi’miz yarım kaldığı için, bu gerici sınıfın ekonomik, ideolojik, siyasal ve toplumsal alandaki varlığına son verememiştir. Özellikle AB-D Emperyalizminin vatanımızın başına bela ettiği 21 yıllık kadın düşmanı AKPgiller iktidarı ile toplumumuzu, kadınlarımızı, kız çocuklarımızı yeniden Ortaçağ’ın karanlık dehlizlerine hapsetme yolunda epeyce mesafe almışlardır. Laik Cumhuriyet’imizi yıkmak amacıyla tüm kurumlarını Ortaçağcılaştırmak için ellerinden geleni artlarına koymamışlardır.
Ancak şunu akıllarına mıh gibi çaksınlar ki; o gün karşılarında Birinci Kuvayimilliyeci Atalamız vardı. Bugün de karşılarında Mustafa Kemal’in bizlere emaneti Laik Cumhuriyet’imizi daha da ileriye taşıyacak ve mutlaka sosyal kurtuluşla taçlandıracak halksever, vatansever İkinci Kurtuluş Savaşçısı Kurtuluş Partililer olarak biz varız!
Ant olsun çocuklar!
AB-D Emperyalistleri ve yerli işbirlikçi hainleri bu kez bir daha gelmemecesine, geldikleri gibi göndereceğiz!
Parababaları iktidarına son vereceğiz ve sizler de Fidel’in, Che’nin Küba’sında yaşayan çocuklar gibi mutlu yaşayacaksınız.
Devrimci Şairimiz Nazım Hikmet’in dediği gibi:
Güzel günler göreceğiz çocuklar,
Motorları maviliklere süreceğiz.
Emperyalistler, işbirlikçiler geldikleri gibi gidecekler!
Şeriat Ortaçağ’dır!
Halkız, haklıyız yeneceğiz!
Yaşasın 23 Nisan!
23 Nisan 2023
Kurtuluş Partili Kadınlar