Halkın Kurtuluş Partisi, halkın gerçek iktidarını kurmak için vardır
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP)’nin kökleri, yüreği insan ve doğa sevgisiyle dolu, değer yaratan halkın içindedir. İnsana, hayvana, bitkiye ve doğaya yapılan tüm haksızlıklara sonuna kadar karşıdır. Devrimciliğimizin itici gücü, insan, hayvan, bitki ve doğaya olan sevgimizdir. HKP bu temelde 1919 yılından beri ekonomik ve sosyal olarak kalkınmış Tam Bağımsız bir ülkenin mücadelesini sürdürmektedir.
HKP’nin amacı;
Oligarşik nüfuz yerine Halkın Demokratik İktidarıyla:
a- Devleti Halk’tan üstün değil, Halk’ı Devlet’ten üstün tutan gerçek özgürlüğü fiilen kurmak ve antidemokratik yasaları ayıklamak,
b- Müzmin İşsizlik ve azgın Hayat Pahalılığı kanser haline gelmiştir. Bunları köklerinden kazımak için ikinci bir Kuvayimilliye (Kurtuluş Savaşı) seferberliği gerekmektedir. Bu ekonomik seferberliğimizi bilim ve teknolojinin en son aşamasına dayanan ağır sanayi temeline oturtmak,
c- Ulusal üretim mücadelemizin para maddesini -ne sadakayla ne zorla- ancak Ucuz Devlet ve Bilinçli Ticaret yoluyla sağlamak,
d- Bu kutsal ekonomik Kuvayimilliye seferberliğimizin güdücü ruhunu -başta İşçi Sınıfımız gelmek üzere- cahil, âlim, köylü, şehirli… bütün değer yaratan emekçi halkın tamamıyla aşağıdan gelme ve tamamıyla serbest; Girişim, Örgütlenme ve Denetiminde bulmak ve bu amaçla bütün organlarda bilfiil üretmenleri çoğunlukta görmek, yarımız olan Kadını ön safta bulmak, Gençliğe sonsuz inanmak,
e– Bu güdücü ruhu oluşturan her kesimden insanlarımızı, bu yüce davayı gerçekleştirebilmek ve nihai amacına ulaştırabilmek için insan, hayvan, bitki ve doğa sevgisiyle donatarak bencillikten uzak, toplum için her türlü fedakârlığı seve seve yapabilecek hale getirmek için gerekli çalışmayı şimdiden başlatmaktır.
Bizler;
Yurtseveriz: Mukadderatımıza (Ülkemizin yönetimine) tek yabancı karıştırmayacağız. ABD ve AB Emperyalistlerinin aşağılık, iğrenç, insanlık düşmanı içyüzlerini teşhir edeceğiz… Onların bizi yönetmesine ve hayâsızca sömürmesine izin vermeyeceğiz… Onlardan uzak, mazlum Dünya Halklarına dost olacağız…
Devletçiyiz: Pahalı devletin yerine, insanlarımıza iş bulmayı, pahalılık yangınını söndürmeyi birinci görev bilen ucuz devleti geçireceğiz. Özelleştirme adı altında yerli-yabancı Parababalarına yeyim ettirilen kamu mallarını sömürgenlerin elinden geri alacağız. Ayrıca insanlarımızın mal ve hizmet alanındaki temel ihtiyaçlarını üreten kamu kuruluşları oluşturacağız…
Devrimciyiz: Her türlü maddi sömürüyü kaldıracağız.
Laikiz: Her türlü manevi sömürüyü kaldıracağız. Kamu düzenini, aklın, bilimin ve insanî değerlerin kaynaklık ettiği kurallarla sağlayacağız.
Halkçıyız: Ruhunu Batılı Parababalarına satmış bir avuç yerli Parababasının (Finans-Kapitalistin) ve onun müttefiki Babil artığı Tefeci-Bezirgânın oligarşik önderliği yerine; çalışan ve üreten çoğunluğumuzun (Halkın) Demokratik Önderliğini geçireceğiz.
Cumhuriyetçiyiz: Halk tarafından, Halk için Yönetim, Adalet, Eğitim-Kültür ve Sağlık sistemleri kuracağız.
Parolamız: Hür, Güçlü, Mutlu, Tam Bağımsız Türkiye’dir.
Örgütlü, birleşik bir toplum kurulacaktır. Ülkemizde tepeden tırnağa örgütlenmek temel hedeftir.
***
Halkımız ekonomik alanda da örgütlendirilecek,
bir avuç bezirgânın vurgunlarının önüne geçilecektir.
***
Hürriyetin yaptırım gücü, yani yargı sistemi bağımsız hale getirilecek ve
bir avuç Parababasının değil, Halkın Adaleti sağlanacaktır.
***
Halkın gerçek iradesini yansıtacak
en demokratik seçim sistemi uygulanacaktır.
***
Halkın gerçek temsilcilerinin Mecliste olması sağlanacaktır.
***
Halkın çıkarları için çalışan, çalışkan bir Meclis oluşturulacaktır.
***
Devleti Halk’tan üstün değil, Halk’ı Devlet’ten üstün gören
bir hükümet anlayışıyla yürütme organı çalışacaktır.
***
Parababalarının emrinde, onların çıkarlarını savunan değil;
halkın çıkarlarını savunan ve halk örgütlerinin yönetiminde olan Medya oluşturulacaktır.
***
HKP, işsizliğe karşı amansız bir mücadele verir.
HKP, iş hacmini gerçekten genişletmek ve sürekli olarak artan hızlı sanayileşmeyi işsizliğe karşı gerçek çare olarak görür.
İşsizlik bizim için bütün kötülüklerin anasıdır. Onun için, vatanımızın can düşmanı işsizliğe karşı kutsal savaş ilân etmek boynumuza borçtur. Hükümetin birinci görevi: işsize iş bulmak olacaktır.
Her nerede bir tek yurttaş işsiz kalırsa, orada, iletişim ve ulaştırma araçları, derhal, bedavadan o yurttaşa açık tutulacaktır. İşsizliğe karşı mücadele için, köylere kadar otomatik işleyen bağımsız halk örgütleri kurulacaktır.
***
HKP, halkımızın belini büken
pahalılık illetini ortadan kaldıracaktır.
Memleketin her bölgesi için bakanlıkla birlikte işçi, memur, esnaf, aydın ve köylü örgütleri tarafından hazırlanacak özel Geçim Endeksleri belirlenecektir. Herkesin En Az Geliri o geçim endekslerine göre uygulanacaktır.
***
Ekonomimiz bir avuç asalak, vurguncu Finans-Kapital ve
Tefeci-Bezirgân Sermayedarın elinden alınacaktır.
***
Gerçek Sanayileşme ve bağımsız ekonomi hamlesi
HKP iktidarında gerçekleşecektir.
İşsizlik ve pahalılığın kaynağı sanayileşme tempomuzun yavaşlığında gizlenir. Kronik üretim kıtlığı işsizliği, işsizlik ise çalışanların kazanç düşüklüğünü peşinden sürükler. O zaman, işsizlikle pahalılık birbirini doğuran kısır döngü halinde insanlarımızın boyunlarına asılmış lânet halkası olur. Dolayısıyla Hayat Pahalılığından En Az Etkilenenler ve İşsizlik sorununu en az yaşayanlar Sanayi Memleketleridir. Ayrıca ülkelerin ilerlemesi de tüm dünyada Ağır Sanayinin gelişimine bağlı olmuştur.
***
HKP, iktidarında halkın çıkarına
bilinçli iç ve dış ticaret yürütülür.
***
HKP, tüm kamu hizmetlerinde fuzuli, kırtasiyeci lükse, mirasyedice israflara son vererek Ucuz Devleti yaratacaktır.
Bugün ne derece pahalı ve israfçı bir devlet idaresiyle ülkemizin yönetildiği, devletbaşkanlığı konutu adı altında yapılan Kaç-Ak Saray’ın maliyetinden anlaşılmaktadır. Mimarlar Odası Ankara Şubesinin namuslu Başkanı Tezcan Karakuş Candan’ın açıklamasına göre; bir SİT alanı olan, dolayısıyla da yapılaşmanın yasak olduğu Atatürk Orman Çiftliği’ne AKP’giller’in kondurduğu Kaçak Saray’ın maliyeti tam 5 milyar liradır. Bu rakam 730 tane tam donanımlı hastane veya 335 üniversite maliyetine denk bir meblağdır. Bu Kaçak Saray’ın günlük gideri olan 18 milyon lira, bugün 2116 asgari ücrete eşittir.
Bu nedenle Kurtuluş Partisi yönetiminde bütçe, bugün olduğu gibi borç faizine, devletlûların lüksüne ve Parababalarının vurgununa harcanmayacak. Yatırıma ve Halkımızın temel ihtiyaçlarının karşılanmasına gidecek. Böylece üretimimizle birlikte halkımızın mutluluğu da her geçen gün artacaktır.
***
Çalışan sınıfların hayat şartlarının düzeltilmesi,
ekonomik kalkınma çabamızın birinci hedefidir.
***
Tarımda da modernleşmek, yani dünyadaki en gelişkin teknolojiyle üretim yapmak,
HKP’nin en vazgeçilmez ekonomik prensibidir.
Tarımsal üretimi arttırmak, tarımda tekrar kendine yeten ülke konumuna gelerek köylümüzü refaha kavuşturmak için;
– Hükümet ya da mütegallibe (zorba) nüfuzu karışmadan, tam hür seçimlerle seçilecek köy heyetleri kurulacaktır. Köy idaresi bu heyetten sorulacaktır.
– Her Milletvekili, yüz köyün sırdaşı olacak. O köylerin halkıyla sürekli iletişimde olacak, sık sık buluşacak, şikâyetleri yerinde inceleyip sonuçlandırmaya çalışacaktır.
– Köyler için Bindirilmiş Mahkemeler kurulacak, tefeciler ve vurguncular kovuşturulacaktır.
– Aydın gençlerimiz, maddî-manevî sağlık kazanmaları ve halkı tanımaları için Kültür Erleri olarak köylerimize gönderilecektir. Böylelikle köye bilgi, teknik, heyecan ve sevgi götürüldüğü gibi, köyün meseleleri de şehirlere getirilmiş olacaktır.
– Milyonlarca topraksız köylümüzün doğrudan doğruya kendi girişimiyle Topraksız Köylü Örgütleri kurulacak ve bu örgütler Bindirilmiş Mahkemeler’in gözetimi altında yeterli miktarda hazine ve toprak ağasına ait arazi, topraksız köylülerimize ve yarı göçebe insanlarımıza, ekip biçmek şartıyla dağıtılarak, onların orta halli üretmenler durumuna getirilmesi sağlanacaktır.
– Devlet Üretme Çiftlikleri: İkinci Emperyalist Paylaşım Savaşı kıtlığımıza çare olan ve kısa zamanda mevcut orta ve büyük arazi sahiplerimizin toplamı kadar ürün yetiştirerek, savaş sonu yurdumuzu buğday ihracatçısı yapan Devlet Üretme Çiftlikleri, özel bir kanunla özerk Kamu İktisadi Teşekkülleri halinde geliştirileceklerdir.
***
Halkın İktidarı, gerçeği arayan insanı yaratacak
eğitim sistemini hayata geçirecektir.
Öğretim ve Eğitim, biçimi ve içeriğiyle Laikleştirilecek. Anadilde eğitim serbest olacak, yabancı dilde eğitim yasaklanacaktır.
Eğitim bütünüyle bir kamu görevi olacak, eğitimden para kazanma yasaklanacak, herkese eşit, parasız eğitim imkânı sunulacaktır.
***
Sağlık ve sosyal güvenlik hizmetleri kâr amacı güdülmeden,
en insani vazife olarak yerine getirilecektir.
Her türlü sağlık hizmeti parasız olacak, bir kamu hizmeti olan sağlıktan para kazanma yasaklanacaktır.
***
HKP iktidarında gerçekçi ve bağımsız bir dış siyaset izlenecektir.
HKP, ABD ve AB Emperyalistlerinin, Yeni Sevr’i, güncel biçimiyle “Büyük Ortadoğu Projesi”ni dayatan, bizi mahvetmek isteyen sinsi, aşağılık planlarına karşı, İkinci Kuvayimilliye Seferberliğini başlatacaktır.
Halkın Kurtuluş Partisi, Halkımızla beraber ABD ve AB Emperyalistlerinin “Bu Hayâsızca Akın”ını durduracak, kuşatmayı yaracak, ülkemizi bağımsızlığa, halkımızı mutluluğa ulaştıracaktır.
***
HKP Kürt Sorunu’nun devrimci temelde çözümünden yanadır.
Kürt Sorunu yok sayılarak, görmezlikten gelinerek veya Batılı Emperyalistlerin eline teslim edilerek çözülemez. Kürt Sorunu’nun, Kürt ve Türk Halklarının yararına olan, binlerce yıllık kardeşliği sonsuza kadar devam ettirecek çözümü, Devrimci Çözümdür. Türkler ve Kürtler için biricik onurlu ve gerçekçi çözüm Türklerin ve Kürtlerin eşitçe, özgürce ve kardeşçe yer aldığı, Edirne’den Çin sınırına kadar uzanan Demokratik Halk İktidarıdır. Bunun dışındaki bütün yollar parçalanmaya götürür. Ülkemiz o zaman bugünkünden en az bin kez daha güçlenecek ve hiçbir emperyalist saldırganın ele geçiremeyeceği, sarsamayacağı çelikten sağlam ve yüksek dağlardan sarp bir kale olacaktır.
***
HKP, yarımız olan Kadınlarımızın kurtuluş mücadelesini yürütmeyi
öncelikli görev olarak kabul eder.
Günümüzde kadın, toplumda iki türlü sömürüye tabi tutulmaktadır.
Bu insanlık dışı duruma son vermenin ilk adımı; Kadının sosyal hayatın her alanında en aktif biçimde rol almasını sağlamaktır. Kadın, ekonomik hayatta da, siyasi ve entelektüel hayatta da erkeğe eşit bir görev alacaktır.
***
HKP insan hayatının sürmesinin, bitkiler ve hayvanlarla birlikte,
doğal ve tarihsel ortamı hiç bozmadan mümkün olabileceğine inanır.
Bunun için HKP, doğaya ve diğer canlılara saygılı, onlara zarar vermeyen bir üretimin yapılmasından yanadır. Bunun için ülke içinde gereken önlemleri almaktan çekinmeyecek, insanlık ve doğa düşmanı emperyalist devletlerle mücadeleden de geri durmayacaktır.
***
HKP, engelli insanlarımızın yanındadır ve
onların sorunlarını çözmek için çalışır.
Türkiye’de 8.5 milyon engelli insanımız vardır. Partimiz, bu insanlarımızın öncelikle eğitimlerinin eksiksiz yapılması, sonra da toplumun üretim ve yönetim dahil her alanında yer ve rol alması için gerekli olan her çalışmayı yapar. Halkın İktidarında, bu insanlarımızın da tam bir özgüvene sahip olarak, üreterek, yaratarak mutlu bir hayat sürmeleri için yapılması gerekenler eksiksiz yerine getirilecektir.
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!
Tarafımız, bir avuç vurguncu değil, değer yaratan emekçi, cefakâr halkımızdır. Bu nedenle haklı olduğumuzu biliyoruz. Elbette bize inanan destek veren yurttaşlarımızla birlikte haklılığımız aynı zamanda güce de dönüşecektir.
Halkımız vatanseverliğimizi, halkseverliğimizi, insanseverliğimizi, hayvanseverliğimizi, doğaseverliğimizi, fedakârlığımızı, dürüstlüğümüzü, mertliğimizi, yiğitliğimizi görecek ve bizim kendisinin gerçek temsilcisi olduğumuzu anlayacaktır.
İşte bu inanç ve kararlılıkla geliyoruz!
Tam Bağımsız Türkiye için geliyoruz!
Halkımız için hayatı cehenneme çeviren işsizliği, pahalılığı ortadan kaldırmak için geliyoruz!
ABD-AB Emperyalistlerinin Yeni Sevrci kuşatmasına, Ortaçağcı Gericiliğe karşı İkinci Kurtuluş Savaşı Bayrağını daha daha yukarılarda dalgalandırmaya geliyoruz!
Dürüstlükler Hareketi, Yiğitlikler Hareketi, Fedakârlıklar Hareketi, Emekçi Halk Hareketi olarak geleceğiz!
Yerli-yabancı büyük Parababalarının yani (AB-D) Emperyalistler cephesinin ve yerli uşaklarının zulmünden, yolsuzluklarından, hırsızlıklarından, soygunlarından dolayı onlardan hesap sormaya geleceğiz!
“Vatan aşkını söylemekten korkar hale gelmektense ölmek yeğdir” diyenlerin Partisi olarak,
“Onur yaşamdan üstündür” diyenlerin Partisi olarak,
1920’den bu yana aralıksız sürdürdüğümüz mücadeleyi Halkın Kurtuluşuyla taçlandırmaya geleceğiz!
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!