AKP’giller Genel Başkan’ımıza dava açmaya devam ediyor! Bugün de her defasında olduğu gibi yargılayan taraf Genel Başkan’ımız Nurullah Efe Ankut oldu!

AKP’giller’in yargısı şu ana kadar Genel Başkan’ımıza 11 yıl 8 ay hapis cezası ve siyaset yasağı vermiş bulunmaktadır. Ayrıca 28 yıla kadar da hapis cezası ve siyaset yasağı istemi ile hakkında davalar açmaya devam etmektedirler.

AKP’giller, artık rutin haline döndürdükleri gibi, Genel Başkan’ımızın her eylemine, her sözüne, her yazısına soruşturma başlatmayı ve dava açmayı durmadan sürdürüyorlar. Bugün yani 11 Nisan 2023 günü de Genel Başkan’ımızı İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesine ifadeye çağırdılar. Genel Başkan’ımızın ifadeye çağrılma konusu ise AKP’giller’in ne derece hukuktan ve kanunlardan uzaklaşmış despotik bir iktidar olduğunu gözler önüne sermektedir.

Genel Başkan’ımız, 10 Haziran 2022 günü yine Tayyip’e hakaret suçlaması ile İstanbul 12. Asliye Ceza Mahkemesinde Tayyip’in savcılarını ve hâkimlerini yargılarken yapmış olduğu 8 sayfa tutarındaki savunma, daha doğrusu yargılama sırasında söylediği sözlerden dolayı ifadeye çağrılmıştır. Yani AKP’giller hem ulusal hem de uluslararası hukukun en önemli kuralı olan “savunmanın dokunulmazlığı” ilkesini, konu Genel Başkan’ımız Nurullah Efe olunca hiçe saymıştır.

AKP’giller’in suç isnadı yine TCK 299 ihlali!

Bundan dolayı ifadeye çağrılan Genel Başkan’ımız, yaptığı konuşmasına/yargılamasına şu sözlerle başlamıştır:

“Benim kimseden korkum yok, o gün savunmamda ne dediysem bugün de tüm sözlerimin arkasındayım. Tekrar söylüyorum: AKP’giller organize bir suç örgütüdür ve onun Reisi bu suç örgütünün başıdır. Ya başta Reisleri gelmek üzere AKP’giller’in tamamı Çelik Bilezikle tanışacaklar ya da ben ömrümü Silivri Zindanlarında tamamlayacağım. Hepsi hoş geldi, sefa geldi.”

Genel Başkan’ımız sözlerinin devamında, 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan deprem felaketinden sonra AKP’giller’in Orduyu, Polisi ve Maden İşçilerini 48 saat boyunca deprem alanına sürmediğini, geciktirdiğini ve önlerine engeller koyduğunu söyleyerek “Bu mücrimin kararından dolayı 200 bine yakın insanımız hayatını kaybetmiş, enkaz altında kalmış ve kurtartılmamıştır” ifadelerini kullanmıştır.

Genel Başkan’ımız devamla, Partimizin yapmış olduğu son suç duyurusunun konusu olan AKP ile Barzani’nin ortaklık yaparak 30 milyar dolarlık Irak petrolünü çaldığından ve bunu İsrail’e, hırsızlık mal olduğu için piyasa fiyatının altında sattığından bahsetmiştir. 30 milyardan 10 milyar dolarının AKP’giller’in kurduğu Power Trans, Siyah Beyaz ve BMZ isimli farklı şirketlere peşkeş çekildiğini söylemiştir. Genel Başkan’ımız BMZ şirketi hakkında da “BMZ Şirketi Tayyip’in en yakınlarının baş harflerinden oluşmaktadır. Bunlar, Damat Berat (Albayrak), kardeş Mustafa (Erdoğan) ve Enişte Ziya İlgen’in baş harfleridir”, diyerek milyarlarca doların bu paravan şirketler aracılığı ile nasıl peşkeş çekildiğini anlatmıştır.

Genel Başkan’ımız sözlerine şöyle devam etmiştir:

“AKP’giller ve Barzani’nin ortaklık yaparak çaldığı bu milyarlarca dolarlık petrolden dolayı Irak Merkezi HükümetiFransa’daki Tahkim Mahkemesine işlenen bu suç ile ilgili dava açmıştır. Ve o tahkim mahkemesi de 2018’e kadarki suçlarından dolayı Türkiye’yi 1.4 Milyar dolarlık tazminat ödemeye mahkûm etmiştir. Tayyip ve avenesi seçim arifesinde bu konunun tartışılmasını ve gündem olmasını engellemek amacıyla itiraz bile etmeden bu parayı ödemeyi hemen kabul etmiştir. 2018’den bu yana bu konuda işledikleri suçlara dairse iki dava devam etmektedir Tahkim Mahkemesinde. Onlardan da benzeri bir cezanın gelmesini varsayarsak, toplamda sadece anapara olmak üzere 4.2 milyar dolar para ödeyecektir Türkiye, Irak Merkezi Hükümetine. Kaldı ki bunun bir de faizi olacaktır, belki de anapara kadar bir tutarda. Edecektir toplamda 8.4 milyar dolar. Yani Tayyipgiller 10 milyar dolar cukkalayacak ama 8.4 milyar dolarlık cereme, 85 milyon alınteriyle geçim sağlayan insanımızın emeğinden gasp edilerek ceza olarak Irak Merkezi Hükümetine ödenecektir.

“Şunların halkımıza yaptığı kötülüğün boyutunu düşünebiliyor musunuz?

“Kaldı ki bu bir tek suçlarına dair olandır. Hep söyleyegeldiğimiz onlar bir suç makinesine dönüşmüştür ve tepeden tırnağa suça batmıştır. Durup dinlenmeden de cürüm işlemeye devam etmektedirler.

“Onların işlediği Vatana İhanet dahil, yani Ege’de 20 Ada ve 2 Kayalığımızı satması dahil işlediği binbir suçla ilgili olarak bugüne dek 450 civarında suç duyurusunda bulunmuştur Partimiz. Gün gelecek, devran dönecek, Türkiye’de de tarafsız ve bağımsız, emri sadece Anayasadan, kanunlardan ve vicdandan alan hakim ve savcılardan oluşan bir yargı teşekkül edecektir. İşte o zaman suçun unsurlarının tümüyle teşekkül etmiş olduğu 450 dopdolu dosyadan oluşan suç duyurularımız bu mahkemelerin önüne konacak, işlenecek, o AKP’giller denen çıkar amaçlı mafyatik suç örgütü hak ettikleri cezalara çarptırılacaklardır. Bundan kaçışları, kurtuluşları asla mümkün olmayacaktır. Bu gerçeği herkesin aklında mıh gibi tutmasını öneririz.

Şimdilik “Hikayenin özeti budur.”

Genel Başkan’ımız özetle; AKP’giller’in Türkiye Cumhuriyeti’ni ilk toprak kaybına uğratarak işledikleri Vatana İhanet suçu dahil, tüm yolsuzluklarından, kamu malı hırsızlıklarından ve dahi binbir suçtan er geç yargılanacakları şeklindeki sözleriyle konuşmasını/yargılamasını noktalamıştır.

Genel Başkan’ımızın vekilleri olan Parti Avukatlarımız; AİHM’nin Şorli kararıyla “Cumhurbaşkanı”na Hakaret suçunu düzenleyen TCK 299’un artık kaldırılması gerektiğini, Genel Başkan’ımızın mahkemedeki savunmasının, isnadın ispatı niteliğinde bir savunma olduğunu ve TCK md. 128 kapsamında “Savunmanın Dokunulmazlığı” niteliğinde olduğunu, ayrıca Anayasa 36. maddede düzenlenen “Hak Arama Hürriyeti” çerçevesinde olduğunu belirtmişler, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesini talep etmişlerdir.

Genel Başkan’ımızın sözleriyle bir kez daha tekrarlayalım:

“Biz Yargılanmayız! Bizi yıldıramazsınız! Ancak biz yargılarız!”

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

11 Nisan 2023

HKP Genel Merkezi