Kapıları çalan benim,
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez “ölüler”.
Yılan yuvalarında yok edileli
oluyor bir ömür kadar.
Altı yaşında bir kızım,
büyümez “gelin” çocuklar.
Saçlarım örtüldü önce,
bedenim kefene sarıldı.
Bir sapığa teslim edildim,
yaşamım benden çalındı.
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Okula bilerek gönderilmez ki
“oyun” diye tecavüz edilen çocuklar
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, sessiz çığlığıma kulak ver.
Çocuklar tarikatlarda öldürülmesin
özgürce yaşayabilsinler. *
Bu kız çocukları bugün aramızda! Binlerce ve belki on binlerceden, ismini geçtiğimiz günlerde öğrendiğimiz H.G.K. bugün bedence 24 yaşında. Ama daha 6 yaşındayken içindeki tüm çocuk sevinci, umudu, heyecanı; hırsızlık, sapkınlık, vurgun, yalan, korku ve istismar yuvası bir tarikat tarafından katledilmiş ne yazık ki! Tarikatın adı İsmailağa!
Fark eder mi hangi tarikat olduğu?
Değiştirir mi adının değişmesi; o yılan yuvalarında minicik çocuklarımıza, kadınlarımıza uygulanan fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik baskıyı, eziyeti, şiddeti! Değiştirmez! Bütün tarikatlar böyledir. Biri diğerinden daha sevgi dolu, daha insancıl, daha çocuk ve kadın dostu değildir, olamaz! Hep söylüyoruz; bu tarikatların, cemaatlerin hepsi birer yılan yuvasıdır. Hepsi birer pislik çukurudur.
Hırsızlık, sapkınlık, vurgun, yalan, korku ve istismar lağımıdır! Kadının, çocuğun erkeğe köle yapıldığı, cinsel meta olarak erkeğin zevk aracı seviyesine düşürüldüğü alçak örgütlerdir.
Peki katil kim? Katiller kimler?
Katiller kız çocuklarının okumasını yasaklayan, kadınların araba kullanmasını şehvetli bulan, kadınları toplumsal hayattan tamamen silmeyi amaç edinmiş, kendi cenazesine kadınların gitmemesi uyarısını yapan bu lanet tarikatının şıhı, şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu’nun cenazesine koşturarak gidip saf tutanlardır, tabutuna omuz verenlerdir! Bu kadın ve insanlık düşmanları ile aynı dünya bakışına sahip, onları besleyip, büyüten Tefeci-Bezirgân Sermayenin temsilcisi Ortaçağcı AKP’nin Reisi ve AKP’giller’in tamamıdır! AKP’giller’i başımıza bela eden ABD ve AB Emperyalistleridir. AKP’giller memleketimizi Ortaçağcı Faşist Din Devleti’ne dönüştürme yolunda ant içmiştir! Bunlar Mustafa Kemal, Laik Cumhuriyet, kadın, çocuk, her türlü canlı ve doğa düşmanıdır! Bir Amerikancı, bir Ortaçağcı Gerici satılmışlar ordusudur! Diğer katil Amerikancı Faşist MHP, AKP’giller’in “yoldaşıdır” yıllardır hepimizin bildiği gibi zaten.
Katillerin tamamı; aşağılık şeyhlerin, şıhların cenazelerinde saf tutmayı bir görev bilirler! Kapalı kapılar ardında bu halk düşmanlarının ellerini, eteklerini öpmekte hiçbir beis görmezler! CHP’li Sorosdoroğlu gibi hainler cemaatlere karşı olmadıklarını açıklamaktan çekinmezler ama altını çizerek bir de not eklerler: “Siyasete girmemek koşuluyla!”
(Kemal Kılıçdaroğlu’nun 20 Mart 2014’te CNN Türk’te Ne Oluyor? Programında yaptığı konuşma: https://www.youtube.com/watch?v=8iN1hHxQ_mM&ab_channel=CNNT%C3%9CRK)
Ne büyük bir deha! Böylesine bir saçmalık olabilir mi yahu? Tarikat, cemaat dediğin Ortaçağcı örgütler, ideolojisi din olan Antika Tefeci- Bezirgân Sermayeye tam göbeğinden bağlıdır. Ülkemizde Cumhuriyet Devrimi ile varlığına son verilememiş, tam tersine yerli Finans-Kapital’e iktidar ortağı yapılmıştır Tefeci-Bezirgân Sermaye. Dolayısıyla siyasetin tam merkezindedir. Amerikancılıkta, Amerikan çıkarlarına hizmet istekliliğinde yerli Finans-Kapitalin temsilcisi Yeni CHP gibi burjuva partileriyle iktidar yarışındadır; 21 yıldır başımıza bela edilen AKP’giller örneğinde canımız yanarak yaşadığımız gibi!
Saadet’i, Gelecek’i, Deva’sı AKP’giller ile aynı top kumaştan kesilmiş, birbirlerini kendi karınlarından doğurmuş diğer Ortaçağcı Tefeci Bezirgân Sermaye partileridir! Tarikatlara, cemaatlere, şeyhlere, şıhlara karşı olmayı bırakalım; kendileri aynı yolun yolcularıdır.
Kontrgerilla Kraliçesi Meral Akşener’in İyi Partisi de sözde mangalda kül bırakmayan çıkışlar yapsa da siyasi karakteri gereği bu yılan yuvalarıyla uğraşmak bir yana, bunlarla iş tutmayı çok iyi bilirler!
Amerikancı Burjuva Kürt Hareketi’nin siyasi temsilcisi HDP ise tarikatlarla, cemaatlerle aynı sofrada yemek yemeye alışıktır. Selahattin Demirtaş, İran’da saçı göründü diye katledilen Mahsa Amini’nin ardından saçlarını kazıtıp şekil yaparak protesto ettiğini, kadın haklarını savunduğunu zırvalasa da bize yutturamaz! Özellikle Kürt illerindeki şeyhlerin, şıhların ellerini, eteklerini öpmekte, tarikatlarla iş tutmakta yarışır HDP yöneticileri birbirleriyle! Hüda Kaya gibi Ortaçağcıları milletvekili yaparlar hiç sıkılmadan!
Anlayacağınız katiller aramızda!
Katiller ekonomisiyle, siyasetiyle Amerikancı AKP iktidarında! Katiller Amerikancı kukla CHP’siyle, İyi’siyle, HDP’siyle, Deva’sıyla, Gelecek’iyle, Saadet içinde muhalefetinde!
Duymak, görmek, anlamak, bilmek istedikten sonra “Katil Çıplak!”, katil apaçık ortada!
Bu nedenle biz Halkın Kurtuluş Partisi olarak yıllardır, İnsan Soyunun Başdüşmanı ABD Emperyalizmine ve Ortaçağcı Gericiliğe karşı durmaksızın mücadele ediyoruz. Bunların yüzlerindeki peçeyi kaldırıp, gerçek yüzlerini görünür kılıyoruz. Bu yılan yuvası tarikatları, cemaatleri, şeyhleri, şıhları besleyen, palazlandıran Tefeci-Bezirgân Sermayenin ekonomik, ideolojik, siyasal ve toplumsal varlığına son vermeden; yılanların yuva yapmasının engellenemeyeceğini adımız gibi biliyoruz!
Bu nedenle gerçek çözüm İkinci Kurtuluş Savaşı’mızı bir an önce, yiğitçe dövüşerek başarıya ulaştırmamızdır! Bu insanlık düşmanı ABD Emperyalizmine ve Yerli Satılmışlar Cephesine karşı amansızca mücadele ederek; Anti-Emperyalist Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın ruhuyla, korkmadan, yılmadan, bıkmadan savaşmamızdır! Bir yandan da Laik Cumhuriyet’imize ve kazanımlarına sonuna kadar sahip çıkarak tek gerçek kurtuluşumuzun yolunu açacak olan Demokratik Halk İktidarını kurmak için mücadele etmemizdir! Yoksa katiller aramızda dolaşmaya, biz de halk olarak kız-erkek çocuklarımızı, kadınlarımızı kurban vermeye devam ederiz!
Cemaatler, Tarikatlar, Ortaçağcı Vakıflar Kapatılsın!
Laiklik Kadının Özgürlüğüdür!
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!
8 Aralık 2022
Kurtuluş Partili Kadınlar
*Nazım Hikmet’in Hiroşima Katliamı için yazdığı şiirin, Ortaçağcı Tarikatların yaptığı çocuk kıyımını anlatacak biçimde uyarlanmış halidir.
