Partimiz, tarihsel görevini yerine getirmeye devam ediyor: Türkiye Psikiyatri Derneği’nden sonra Türkiye Barolar Birliğine ve üç büyük baroya Genel Başkan’ımız adına başvuru yaptık

Genel Başkan’ımız Nurullah Ankut, meslek örgütlerine, bilim insanlarına yaptığı açık çağrıyla mesleklerinin üzerlerine yüklediği sorumluluğu yerine getirmeye davet ediyor. Geçtiğimiz günlerde bu kapsamda Türkiye Psikiyatri Derneği’ne bir başvuru yaparak Tayyip Erdoğan’ın ruhsal hastalıklarından dolayı bir gün bile kamu görevi yapamayacağına dair teşhis koyup rapor hazırlamaları talebinde bulunmuştuk.

Genel Başkan’ımız bu kez de 3 Ekim tarihinde, Türkiye Barolar Birliğinin yanı sıra İstanbul, Ankara ve İzmir Barolarına hitaben kaleme aldığı çağrıyla, Tayyip Erdoğan’ın diplomasızlığının aleni olduğunu belirterek Hukuk Bilim İnsanlarının bu konuda kararlar alıp gerekli adımları atmaları çağrısında bulundu.

Genel Başkan’ımızın bu çağrısını Türkiye Barolar Birliğine teslim eden Genel Sekreter Yardımcımız Av. Sait Kıran, TBB önünde yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

***

AKP’giller’in Reis’i Recep Tayyip Erdoğan’ın diplomasının bulunmadığı konusu Türkiye’nin gündeminde. Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanı Nurullah Ankut Efe, bu konuda Türkiye Barolar Birliğine, Ankara, İstanbul ve İzmir Barolarına başvuruda bulundu.

Kısaca bu çağrıda şunları ileri sürdü: 

Saygıdeğer Hukukçular;

Biz, Tayyip’in diploma sorununun gerçeğinin ortaya çıkarılması için İstanbul Eyüp Lisesine, Marmara Üniversitesine, Yüksek Seçim Kuruluna, Türkiye Büyük Millet Meclisine, İstanbul Büyükşehir Belediyesine, Askeralma (ASAL) Dairesine başvurularda bulunduk. Hiçbirinden de olumlu bir dönüş olmadı…

Bilindiği gibi, Tayyip’in karikatüre çevirdiği yürürlükteki Anayasanın 101’inci Maddesi şu hükmü içermektedir:

“Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir.”

Eee?

Tayyip’in diploması yok. O zaman bu şahsın Asker alma Dairesine verdiği öğrenim belgesinden başlamak üzere, İstanbul Belediye Başkanlığı döneminden, Milletvekilliği döneminden, Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminden beri attığı bütün imzalar geçersizdir, yok hükmündedir, çöp hükmündedir. Çünkü bütün bu kurumlara, yüksekokul bitirdim, diyerek uydurduğu sahte belgelerle başvurmuştur, Tayyip. Sahte belgeler vermiştir.

Yani Tayyip’in bulunduğu, daha doğrusu “Resmi Evrakta Sahtecilik” suçu işleyerek işgal ettiği bütün kamu kurumlarındaki görevleri yasadışıdır, buralardaki imzaları geçersizdir, yok hükmündedir, boş hükmündedir. Kurduğu bütün hükümetler de tabiî, atadığı bütün Bakanlar da, yaptığı tüm iç, dış anlaşmalar, sözleşmeler de, ihaleler de hep geçersizdir…

Saygıdeğer Hukuk Bilimcileri;

Yargının üç ayağından biri olan sizlerin de bildiğiniz gibi, hukuksuzluklar karşısında büyük sorumluluklarınız ve görevleriniz vardır.

Zaten bu ülkenin onurlu, “kendilik değeri”ne sahip aydın insanları olarak bu görev, bu sorumluluk hepimizi kapsamaktadır. Tabiî buna ilaveten, hukukçular olarak sizlerin bu alandaki sorumluluğu katmerlidir. Ülkemizin içine düşürülmüş bulunduğu bu felaket günlerinde, insanlık onurunu, özsaygısını ve aydın namusunu önde tutan hepimizin öne çıkması, söz söylemesi, feryat etmesi ve eyleme geçerek tepki koyması gerekmektedir.

Ne yazık ki Tayyip şefliğindeki bu suç çetesi, üniversitelerimizi de esareti altına almış, oradaki hukukçu bilim insanlarını da korkutup sindirmiş ve seslerini çıkaramaz hale getirmiştir.

Görevdeki savcı ve hâkimleri de yine aynı şekilde korkutup sindirerek esir almış ve mahkemeleri Kaçak Saray’ın hukuk büroları haline döndürmüştür, yine hep bileceğimiz gibi.

Hukuku, mesleğinin ve insanlığının onurunu savunmaya kalkan yargıçlara ne yaptığını üzülerek görüyoruz, değil mi?

İşte acı örneklerden biri, Cemal Kaşıkçı Davasına bakan İstanbul 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı saygıdeğer Nimet Demir hanımefendinin başına gelendir. Bu hanımefendi, Tayyipgiller’in buyruğuna uyan, korkutulmuş ve esaret altına alınmış aynı mahkemenin çoğunluğunun aldığı karara şöyle netçe, yüreklice tavır koyduğu için mesleğinden edilmiştir:

“Uluslararası alanda işledikleri suçlardan dolayı ciddi manada yargılanmayıp, müeyyideye uğramadığını gören zorba yönetimlerin, bu durumdan cesaret alarak eylemlerini pervasızca sürdürecekleri, zaman içerisinde bu tavrın teamüle ‘sünnete’ dönüşeceği kabulden varestedir. Bize yakışan, bu tavırları uluslararası platformlarda dile getirmek suretiyle hukuksuzluk ve zorbalığın önüne geçecek kurumların oluşmasında ön ayak olmak iken, ne yazık ki bu fırsatlar kaçırılmıştır. Davalar, bozulan ikili ilişkilerin düzeltilmesine diyet olarak verilmiştir.”

Saygıdeğer Baro Yöneticileri;

Sizlerden de bu eli öpülesi, saygıdeğer hukukçu hanımefendinin koyduğu tavrı koymanızı bekliyoruz. Kaldı ki Tayyip, sizi mesleğinizden edemez. Şimdilik eline öyle bir gücü henüz geçirememiştir.

Yani ne demenizi bekliyoruz?

“Tayyip Erdoğan diplomasızdır. Dolayısıyla da onun Cumhurbaşkanı olabilmesi, mevcut yasalar çerçevesinde mümkün değildir. Öyleyse Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı yok hükmündedir, boş hükmündedir. Ayrıca da o, Cumhurbaşkanlığı makamına çökebilmek için, o makamı işgal edebilmek için ‘Resmi Evrakta Sahtecilik’ ve ‘Nitelikli Dolandırıcılık’ suçları da işlemiştir. Bu sebeple de hukuk insanları olarak ülkemizde yaşanan bu vahim hukuksuzluğa karşı çıkıyoruz. Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı olarak tanımıyoruz. Şu anda Türkiye’nin yasal, meşru bir Cumhurbaşkanı yoktur, diyoruz. Onun attığı bütün imzalar geçersizdir, diyoruz”, şeklinde bir açıklama yapmanızı talep ediyoruz, bekliyoruz.

Umarız risk alır, bu talebimize olumlu bir yanıt verirsiniz…

Bu çilekeş, yoksul halk bizi büyüttü, okuttu, fakülteler bitirtti. Hep onun alın terinden, emeğinden aktarılan gelirlerle okuduk biz, ilkokuldan üniversiteye kadar. Okuduğumuz okulların her türden giderini, öğretmenlerimizin maaşlarını hep halkımız karşıladı.

Öyleyse hem insan olarak hem yurttaş olarak sorumluluklarımız var ülkemize, halkımıza ve insanlığa karşı…

Bu sorumluluklarımızın gereğini de ancak söz ve eylemlerimizle yerine getirebiliriz. İşte sizlerden de böyle bir davranış bekliyoruz, Sayın Hukukçularımız…

4 Ekim 2022

HKP Genel Merkezi