Partimizden, Türkiye Noterler Birliğine Başvuru: Basit bir uyarı cezası ile olmayan Diplomanın üzerini kapatamazsınız!

Cumhurbaşkanlığına aday olacak birinin Yüksek Öğrenim Diplomasının olması gerekmektedir. Yani 4 yıllık bir fakülteden mezun olması gerekmektedir. Bu Yüksek Öğrenim Diplomasının da Noter onaylı olması gerekmektedir. Noterin onaylayabilmesi için de Diplomanın aslını görmesi gerekmektedir. Onaylanan diplomanın da ya ilgilisine ya da ilgilinin kanuni mümessil veya vekillerine yahut da mirasçılarına verilmesi gerekmektedir. İşte bu gerekenlerin tamamı Tayyip Erdoğan için gereksiz olmuştur. Diploma yok, Diploma olmayınca usulüne uygun onay almış bir diploma yok, İlgilisine teslim edilme yok, Kanuni temsilci yok…

Halkın Kurtuluş Partisi olarak Türkiye Noterler Birliğine, “Aslını görmeden suretini onaylayan Noter Kâtibine ceza vermeyen Notere basit bir uyarı cezası vererek olayın üstünü kapatamazsınız”, dedik. Usulsüzlük ortaya çıktıktan sonra, “onaylanan işlem geçersiz” ilanı yapmalıydınız, dedik. YSK’ye yazı yazıp, “İşlem yok hükmündedir, dolayısıyla Tayyip Erdoğan’ın başvurusu geçersizdir” demeliydiniz, dedik. Ve Hukuka, Kanuna aykırı bu işlemin yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tekrarlanmaması için gerekli önlemleri alın, dedik.

Çünkü onayı istenen belge, evlenme sözleşmesi,  gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi,  zilyetlik devri sözleşmesi, şirket sözleşmesi, ölünceye kadar bakma sözleşmesi, kira sözleşmesi v.s. değildir. Noterlik Kanunu Yönetmeliğinde sıralanan bu görevler bir kişiyi, bir şirketi ya da bir topluluğu ilgilendirmektedir. Ama Cumhurbaşkanlığına aday olacak birinin, üstelik yıllardır üzerinde tartışması bitmemiş diplomasının onayı bütün ülkeyi, 84 milyon insanı ilgilendirmektedir. 84 milyonun zararı söz konusudur. Dolayısıyla çok daha hassas, dikkatli olunması ve Noterlik Kanununda belirtilen denetim, disiplin ile ilgili hükümlerinin acil olarak hayata geçirilmesi gerekir. Ama Türkiye Noterler Birliği sadece ilgili Notere uyarı cezası vererek olayı kapatma yoluna gitmiştir.

Türkiye Noterler Birliğine yaptığımız, yasal sorumluluklarını hatırlatan başvurumuz sonrası Partimizin Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Ayça Okur Yoldaş’ın yaptığı açıklama aşağıdadır:

***

Değerli Halkımız,

Bugün Türkiye Noterler Birliği önündeyiz. Ve bugün Noterler Birliğine bir dilekçe ile müracaat ettik. Müracaatımızın konusu, Noterler Birliği’nin Tayyip Erdoğan’ın diplomasıyla ilgili yarım bıraktığı işlem.

Nedir bu işlem?

23 Mayıs 2019 tarihinde Noterler Birliğine bir vatandaşın şikâyeti üzerine; Tayyip Erdoğan’ın diplomasının aslı görülmeden, fotokopi evrak üzerinden “aslı gibidir” sureti yapılması ve bu suretle Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmış olması, bu işlemi gerçekleştiren İstanbul 15. Noterine de verilen disiplin yaptırımına ilişkin işlemdir.

Evet, Noterler Birliği bu işlemin usulsüz olduğuna dair bir yaptırım gerçekleştirdi. Ancak bu işlemi yarım bıraktı. Çünkü eğer bu işlem usulsüzse yani diploma aslı görülmeden suret üzerinden “aslı gibidir” yapılmışsa; bu işlemin de iptali gerekir. Bu sahte suretin Yüksek Seçim Kuruluna verilerek Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılması usule, esasa aykırı bir işlemdir.

Türkiye Noterler Birliği ne yapmalıdır, nasıl tamamlamalıdır?

Bu işlemin usule ve esasa aykırı olduğunu tespit etmeli ve bu işlem tüm Türkiye’yi, Vatanımızı ilgilendirdiği için Yüksek Seçim Kurulu bu işlemin sonucundan haberdar edilmeli, 84 milyonun uğradığı haksızlığın, zulmün hesabı sorulmalıdır.

Halkın Kurtuluş Partisi olarak Masayı Devirecek Gerçek Konu, Gerçek Muhalefet Konusu olan “Diploma Nerede?” sorusunu sorarak bu ısrarımıza devam ediyoruz. Sonuç alacağımıza da inanıyoruz.

 04 Mart 2022

Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi

Başvuru Dilekçesini aynen yayımlıyoruz:

TÜRKİYE NOTERLER BİRLİĞİ BAŞKANLIĞINA

 Konu              : Recep Tayyip Erdoğan Diplomasına İlişkindir.

Birliğinizce 23 Mayıs 2019 tarihinde (https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/erdoganin-sundugu-fotokopiyi-aslini-gormeden-onaylayan-katibi-sorusturmayan-notere-uyari-1434538) linkinden edindiğimiz ve tarafınızca inkâr edilmemiş bilgi uyarınca şu işlem tesis edilmiştir:

“İstanbul 15. Noterliği, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın 2014’te Cumhurbaşkanı olmadan önce adaylık sürecinde YSK’ye sunmak amacıyla üniversite diplomasının fotokopisini, “Dairemizce onaylanması istenilen iş bu fotokopinin ilgilisi tarafından gösterilen ve iade edilen aslına uygun olduğu ve örnek verildiğini onaylarım!” şerhiyle tasdik etti. 27 Haziran 2014 tarihli 1103 yevmiye numarası ile yapılan tasdik işlemini noter kâtibi Emine Seven gerçekleştirdi.

“Ahmet Davran adlı yurttaş, İstanbul 15. Noterliği’ne başvurarak Emine Seven hakkında disiplin soruşturulması başlatılmasını istedi. Aradan geçen zamana karşın İstanbul 15. Noteri Nejla Akgün, soruşturma talebine yanıt vermedi. Bunun üzerine Noteri, Türkiye Noterler Birliği’ne şikâyet eden Davran, kâtibin yaptığı işleme yönelik şu suçlamada bulundu:

“ ‘Kâtip Seven A4 fotokopi bir kâğıda diploma aslı olmadığı halde, kanuna aykırı bir şekilde şerh vurarak imzalamış, noter mührünü ve kaşesini basarak sahte bir resmi belge oluşturmuştur. Hatta 2014 tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’ın diplomasının sahteliğine ilişkin yapılan itirazlarda da Seven tarafından tanzim edilen bu sahte resmi evrak iğfal yani kandırma gücüne sahip olduğundan YSK’nin kararlarında bahsi geçmiş ve bu şerhe dayalı olarak itirazlar ret edilmiştir.’

“Şikâyeti değerlendiren Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulu, 23 Mayıs 2019’da Noter Nejla Akgün’e uyarma cezası verilmesine karar verdi. Kararın gerekçesinde şöyle denildi:

“Disiplin işlemlerinin mahiyeti, hesap verilebilirlik ilkesi ve işlemlerin yapılmamasından doğabilecek zararlar gözönüne alındığında adı geçen noterin soruşturma yapması gerektiği yönündeki Türkiye Noterler Birliği’nin birçok yazışmasına rağmen soruşturma yapmaktan imtina etmesi ve bu yönde ısrarcı davranmasının disiplin suçu oluşturduğu kanaatine varıldığından İstanbul 15. Noteri Nejla Akgün hakkında 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 125. maddesi delaletiyle 126. maddesinin (A) bendi uyarınca disiplin yönünden uyarma cezası verilmesine oybirliğiyle karar verildi.”

Ancak Birliğinizce yapılan bu yaptırımın eksik kaldığını belirtmek zorundayız. Zira;

1.Aslı görülmeden fotokopisi onaylanan belge kime verilmiştir? 1512 Sayılı Kanunun 94’üncü maddesine göre “Noterler tarafından yapılan işlemlerin örnekleri, ancak ilgililerine, kanuni mümessil veya vekillerine yahut da mirasçılarına verilir.” Aynı kanunun 79’uncu maddesine göre de; “Vekil, veli, vasi, kayyım, mümessil ve mirasçı sıfatıyla veya şirket ve dernek gibi tüzel kişiler adlarına noterlik işlemi yaptırmak isteyenler, sıfat ve yetkilerini ve işlemi yapmaya izinli olduklarını bildirir belge göstermekle yükümlüdürler.” Böyle bir belge, Diploma Fotokopisine onay veren Notere sunulmuş mudur? Noter kayıtlarında böyle bir belge var mıdır? Varsa kamuoyuyla paylaşmanızı talep ederiz.

2.Yine Noterlik Kanunun 95’inci Maddesinin “Yukarıdaki maddede sayılanlardan başkasına örnek verilmesi, noterliğin bağlı bulunduğu asliye hukuk veya münferit sulh hâkiminin iznine bağlıdır” hükmüne göre belgenin verildiği şahsın böyle bir hâkim izni var mıdır?

3.1512 Sayılı Kanunun “Noterlik işlemlerinin hükümleri” başlıklı 82’inci maddesinde; “Bu kanun hükümlerine göre belgelendirilen işlemler resmi sayılır.” (…) İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri dışında kalan noterlik işlemleri aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır. İşlem yapmayan ilgili Notere vermiş olduğunuz disiplin cezası göstermektedir ki, 1512 sayılı Kanun hükümlerine göre bir belgelendirme söz konusu değildirDOLAYISIYLA YAPILAN İŞLEMİN DE RESMİYETİ YOKTUR.

Yine VERMİŞ OLDUĞUNUZ DİSİPLİN CEZASI GÖSTERMİŞTİR Kİ, DİPLOMA FOTOKOPİSİNİN ASLI GÖRÜLMEDEN ONAYLANDIĞI SABİTTİR. DOLAYISIYLA YAPILAN İŞLEM GEÇERLİ DEĞİLDİR. BU AŞAMADA BİRLİĞİNİZCE YAPILMASI GEREKEN NOTERLİK İŞLEMİNİN GEÇERSİZ OLDUĞUNU İLAN ETMEK VE DENETİM-DİSİPLİN MEKANİZMALARINI HAREKETE GEÇİRMEKTİR.

Sonuç olarak, Noterlik Kanunu 162’inci maddesine göre; “Stajyer, kâtip ve kâtip adayları tarafından yapılmış olsa bile noterler, bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumludurlar.” Yapılan bu işlem yukarıda da belirttiğimiz gibi sıradan bir işlem değildir. Bu onay ile ülkenin kaderi belirlenmiştir. Bu usule aykırı Onay ile Cumhurbaşkanlığı Makamına oturan Recep Tayyip Erdoğan, Ulusal ve Uluslararası Antlaşmalara imza atmıştır, OHAL ilan edebilmiştir, İstanbul Sözleşmesini tek taraflı olarak feshine karar verebilmiştir, vatanı ilgilendiren ekonomik, siyasi kararları tek başına alabilmiştir. Yani 84 milyonun zararı söz konusudur. Dolayısıyla sorumlu tek başına onayı veren Noter değil aynı zamanda sadece uyarı cezasıyla yetinen Türkiye Noterler Birliğidir.

1512 Sayılı Noterlik Kanunu 163’üncü maddesinde, Türkiye Noterler Birliğini; “Noterlik meslekinin amaçlarına uygun bir şekilde görülmesini, (…) sağlamak üzere” kurulan kamu kurumu niteliğinde ve tüzel bir kişilik olarak tanımlamaktadır. Kanunun 166’ıncı maddesinde de Birliğinizin görev tanımları arasında; “Noterlik işlemlerinin bu kanuna uygun şekilde yapılmasını sağlamak” da sayılmaktadır.

Ve 1512 Sayılı Kanun Birliğinize, 125’inci Maddesi ile Noterlik Mesleğinin “vakar ve onuruna aykırı eylem ve hareketlerde bulunanlarla, görevlerini yapmayan veya kusurlu olarak yapan yahut da görevinin gerektirdiği güveni sarsıcı hareketlerde bulunan noterler hakkında, noterlik hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesi amacı ile durumun niteliğine ve ağırlık derecesine” disiplin cezaları verme yetkisi tanımıştır.

Cumhurbaşkanlığı Makamında oturan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanlığına aday olabilmek için ya aslını ya da Birliğinize üye, Birliğinizin denetiminde olan Noterden Onaylı bir örneğini ibraz etmek zorunda olduğu Yükseköğrenim Diplomasının onay sürecine bakıldığında, Anayasa ve 1512 Sayılı Noterlik Kanunu hükümlerinin, özellikle 37’inci madde (İlk defa noterliğe atananlar, işe başlamadan önce, bağlı bulundukları asliye hukuk veya münferit sulh mahkemesinde, kendilerine verilen bu görevi doğru ve tarafsız olarak yapacaklarına dair vicdan ve namusları üzerine ant içerler) hükmünün bir kenara itildiği görülmektedir.

SONUÇ VE İSTEM            : Yukarıda ayrıntılarıyla açıklamak zorunda kaldığımız üzere Birliğiniz üzerine düşen görevin gereklerini yerine getirmemiştir. Dolayısıyla 2015 yılının Haziran ve Kasım aylarında yapılan seçimlere 81 İlde 550 Milletvekili adayı ile katılan Vatansever, Halksever bir parti olarak Halkımıza ve Vatanımıza olan sorumluluğumuzun gereği işbu dilekçe ile Birliğinize başvurarak;

Anayasa, Yasalar ve Hukuk çerçevesinde davranılıp adalet duygusunun yara almaması için, gecikmeli de olsa “Recep Tayyip Erdoğan’ın diploma onay işlemi kanunlara uygun bir işlem değildir, geçerliliği yoktur” ilanının yapılmasını, bu kararın bir örneğini Yüksek Seçim Kuruluna gönderilerek yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde güven sarsıcı bu işleme dayanarak tesis edilecek esas ve usule aykırı işlemlerin tekrarının önlenmesini, Noterlik Mesleğinin “vakar ve onurunu koruma”nızı vekâleten talep ediyoruz. Saygılarımızla. 04.03.2022

HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ

VEKİLLERİ

Av. Metin Bayyar              Av. Sait KIRAN              Av. Ayça OKUR