Partimiz, ar damarları çatlamış, pişkinlikleri tavan yapmış, arsızlıkları had safhaya ulaşmış, şirazeleri iyice kaymış AKP’giller’in; Emekçi Halkımızı canından bezdiren elektrik, doğalgaz, akaryakıt ve gıda ürünlerine yaptıkları zamları, ödenemeyen elektrik-doğalgaz faturalarını yakarak, mum ışığında, kaynamayan boş tencerelerle, dolmayan Pazar arabalarıyla protesto etti. İşsizliği-Pahalılığı-Zammı-Zulmü protesto eyleminde, “AKP’giller tarafından Soyuluyoruz! Yapılan Zamlar Geri Alınsın” yazılı pankartı ve “Elektrik Değil, Fatura Çarpıyor”, “Elektriğe, Doğalgaza, Akaryakıta yapılan Zamlar Geri Alınsın”, “AKP İşsizlik, Pahalılık, Zam, Zulüm Demektir” yazılı dövizleri açtık ve “İşsizliğe, pahalılığa, zamma, zulme son”, “Zam Zam Zam Ucuzluk Ne Zaman”, “Elektrik Zamları Geri Alınsın” sloganları haykırıldı.
Partimizin Genel Sekreter Yardımcısı ve Ankara İl Başkanı Av. Sait Kıran Yoldaşın yaptığı açıklama aşağıdadır:
AKP’giller İşsizlik, Pahalılık, Zam, Zulüm demektir!
Bu sloganın hakkını AKP’giller kadar veren bir iktidarı Türkiye Cumhuriyeti Tarihi daha görmedi. ABD ve AB Emperyalistlerinin iktidara taşıdığı, onlara hizmette, Halka zulümde sınır tanımayan AKP’giller her geçen gün Halkımızın yaşamını cehenneme çeviriyor. Benzine, motorine gelen zamlar günlük periyotlara bindirildi. İşçimiz, kamu emekçimiz, esnafımız, emekçi halkımız elektriğe, doğalgaza gelen zamlardan bunalmış durumda. Enflasyon rekorlar üstüne rekor kırıyor. AKP’giller’in istatistik bürosu TÜİK’in rakamları bile, bütün istatistik oyunlarına rağmen bu gerçeği gizleyemiyor. Kaldı ki gerçek rakamlar, ki halkımız pazardan, marketten, ödediği faturalardan çok iyi bilmektedir ki, açıklanan oranların en az 2-3 katı. Dünyada 172 ülke enflasyonları arasında AKP’giller Türkiye’si birinci sırada. İşsizlik rakamları bile; gerçek olmayan rakamları üretme, AKP’giller’in ve Reisinin isteğine göre rakam bulma ofisine dönüşen TÜİK’e göre genel işsizlik oranı %11,2, Geniş Tanımlı İşsizlik Oranı %22,3.
AKP’giller’in en büyük becerilerinden biri de asgari ücrete büyük havayla, en yüksek oranlı zammı biz yaptık teraneleriyle yaptıkları zammı, bir ay bile dolmadan geri almalarıdır. Avrupa’da asgari ücreti en düşük olan ikinci ülkeyiz.
Türk Lirasını bütün para birimleri tabii ki özellikle dolar ve avro karşısında değerini pula döndürmek AKP’giller’in eseri oldu. Ülke ekonomisi Dolarizasyon/Spekülasyon sömürüsüne mahkûm edildi.
Tarımda kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biri olan Türkiye, AKP’giller ile birlikte bu niteliğini de kaybetti. Artık buğdayından mercimeğine, arpasından makarnasına, mısırından samanına kadar bütün tarım ürünlerini ithal ediyor. Tarım bitirildi, hayvancılık bitirildi, olmayan sanayi çökertildi.
AKP’giller Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün birikimlerini, kurumlarını ya yağmaladılar ya da peşkeş çektiler. AKP’giller, 20 Adamızı ve 2 kayalığımızı Yunanistan Devletine efendileri AB-D Emperyalistlerinin emri doğrultusunda hediye eden bir “İktidar” olarak da tarihin karanlık sayfalarında yerini aldı.
Kısacası AKP’giller emekçi halkımız için hayatı cehenneme çevirmekte, işçimizi, kamu emekçimizi, esnafımızı, köylümüzü sefalet ücretine, açlığa mahkûm etmektedir.
Halkımız soyuluyor, donuyor, doymuyor, karanlıklara mahkûm ediliyor, yaşamları zindan ediliyor. Ama alınteri dökerek yaşamı üreten milyonlar açlığa, yokluğa, sefalet ücretlerine ve de ölüme mahkûm edilirken, üreten insanların bütün birikimleri, başta AKP’giller’in efendileri AB-D Emperyalistlerine, yerli-yabancı Parababalarına, yandaş Beşli Çeteye, AKP’giller’i ve Reisinin avanesine peşkeş çekiliyor.
Emekçi halkımızın sofrasındaki ekmeği, aşı, çocuklarımızın geleceği, hayalleri çalınıyor; bir avuç vurguncu, soyguncu, hırsız, kamu malı yağmalayıcısı, kanser düzeninin yaratıcılarının ve devam ettiricilerinin kasalarına aktarılıyor. AKP’giller ve hınk deyicileri bir de utanmadan insanın aklıyla alay edercesine; zam gelmiştir ama mini mini gelmiştir, elimizi vicdanımıza koyarsak çok artış yok, doğalgazı fazla kullanmayın, elektriği gereksiz yere açmayın, porsiyonlarınızı küçültün, gerekirse fedakârlık yapacağız yarım simit yiyeceğiz diyerek akıl vermeye kalkışıyorlar.
Ama saldırılara göğüs gerenler, direnenler, mücadele edenlerde var.
İşte bu saldırılara, bu akıl vermelere, bu alay etmelere karşı işçilerimiz ayakta. Direniyorlar, mücadele ediyorlar, kazanıyorlar. İşte Trendyol İşçileri kazandılar.
İşte Devrimci Sınıf Sendikacılığının tek temsilcisi Nakliyat-İş Sendikası Önderliğinde Yemek Sepeti işçileri direniyorlar ve kazanacaklar.
Dünya Halklarının başına gelen en büyük felaket olan İnsan Soyunun En Büyük Düşmanları AB-D Emperyalistlerine ve cennet ülkemizin başına onlar tarafından getirilen en büyük cehennemcil felaket olan AKP’giller’e karşı bıkmadan, usanmadan, kararlıca direnen İkinci Kurtuluş Savaşçıları var.
Vatan aşkını söylemekten ve gereğini yapmaktan korkar hale gelmektense ölmeyi yeğ tutan, vatan söz konusu olduğunda belaya atlar giderim diyen gerçek devrimciler var.
Halkın iktidarını kuracak, bütün felaketleri ortadan kaldıracak HKP’liler var.
Kısacası AB-D Emperyalistlerinin ve Yerli Satılmışlar AKP’giller’in yarattığı yoğun karanlığı yaracak ışık HKP var.
Yani UMUT var.
Davamız Halkın Kurtuluş Davasıdır. Davamız ülkemizin kurtuluş davasıdır.
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!
12.02.2022
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi
