Genel Başkan’ımız Nurullah (Ankut) Efe’ye “Cumhurbaşkanı”na Hakaretten 1 Ayda 4’üncü Soruşturma!

Halkın Kurtuluş Partisi suç duyurusunda bulunuyor; Savcılar, hakkında suç duyurusunda bulunduğumuz suçlular hakkında soruşturma açacaklarına “Neden suç duyurusunda bulundun?” diyerek Genel Başkan’ımıza soruşturmalar açıyorlar.

HKP Genel Başkanı Nurullah (Ankut) Efe’ye “Cumhurbaşkanı”na Hakaret suçlaması ile son 1 Ayda 4 soruşturma açıldı. 3 soruşturma kapsamında İstanbul Basın Savcılıklarına ifadeye çağırılan Genel Başkan’ımız AKP’giller’i kendi hukuk bürolarına dönüştürdükleri Savcılıklarda yargıladı. Bu soruşturmalardan sonuncusu; Fehmi Koru’nun AKP’giller ve FETO ilişkilerini ortaya seren açıklamalarından sonra Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Fehmi Koru hakkında “suç işlemek için örgüt kurmak”, “zimmet”, “irtikap”, “görevi kötüye kullanma” ve “kamu görevlisinin suçu bildirmemesi” suçlarından HKP adına yapılan suç duyurusu dilekçesinde RTE’ye hakaret edildiği gerekçesi ile açıldı.

Genel Başkan’ımız Nurullah (Ankut) Efe, 15 Aralık 2021 tarihinde verdiği ifadede Recep Tayyip Erdoğan’ın diplomasının olmadığını, sahte bir diploma ile bu makamda bulunduğunu, bu nedenle olmayan Cumhurbaşkanına hakaret suçunun oluşmayacağını kanıtlar göstererek ortaya koydu. Dosyaya Recep Tayyip Erdoğan, Mustafa Şentop, Binali Yıldırım, İ. Melih Gökçek, Numan Kurtulmuş, Faruk Çelik, Recep Akdağ, Ahmet Gündoğdu’nun FETÖ’ye övgülerini gösteren belgeler sunarak Tayyip Erdoğan ve avanesinin FETÖ’nün siyasi ayağı olduğunun açık olduğunu belirtti.

İfadeye katılan Partimizin avukatları Av. Ali Serdar Çıngı ve Av. Pınar Akbina da açılan soruşturmanın iddia ve savunma dokunulmazlığına aykırı olarak açıldığını, TCK’nin Cumhurbaşkanına Hakareti düzenleyen 299’uncu maddesinin tarafsız Cumhurbaşkanı için düzenlendiğini ancak Recep Tayyip Erdoğan’ın Partili olduğunu, 299’uncu maddenin Anayasaya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olduğuna ve kaldırılması gerektiğine dair güncel bir karar olan Vedat Şorli kararına göre kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiğini belirttiler.

İfadenin ardından Adliye önünde bir açıklama yapan Genel Başkan’ımız şu ifadeleri kullandı:

***

Ya, bu Tayyip ve avanesi artık iyice pusulayı şaşırdı artık yolun sonuna yaklaştıkça ya…

Suç duyurularından da bize dava açmaya başladı. Ya, Bilderberg’ci Fehmi Koru’yu 17 Aralık’ta Abdullah Gül ile beraber çağırıp Pensilvanya’ya gönderiyor ya.

Git, diyor. Adam, “ben gitmem”, diyor. İkna ediyorlar zorla; “Sen gidersin, yaparsın bu işi”, diye. “Git”, diyor, “bak ne güzel birlikte TC’nin canına okuyorduk. Nerden çıktı şimdi bu dosyalar, tapeler vs? Ne istiyorlar bizden? Git aramızı bul”, diyor. “Yeniden, eskiden olduğu gibi TC’nin işini ortaklaşa bitirelim”, diyor.

Fehmi Koru gidiyor, Pensilvanyalı İblis’le görüşüyor.

O da diyor ki, bizim dershanelerimizin önünü açsın, medyasında bize olan saldırıyı durdursun. Ancak ondan sonra biz eskiden olduğu gibi TC’yi tarumar etmeye, işbirliği yapmaya onunla varız, diyor.

Fehmi Koru, getiriyor bu mesajı, buna veriyor.

Yani biz bunu Savcılara söylediğimiz için… “Ya bakın, siyasi ayak arıyorsunuz, balkabağı gibi siyasi ayak meydanda işte ya. Şunu bir araştırın”, dedik. Vay sen Reisimize nasıl suç isnadında bulunursun diye bize davalar açtırıyor ya…

Yine Bülent Arınç, aile boyu kaşar FETÖ’cü, biliyorsunuz. Eşi, damadı bilmem nesi. O diyor ki, “Eşimle beraber Pensilvanya’ya Fethullah Gülen Hoca Efendi’yi ziyarete gidiyorum. İzin verir misiniz?” diyor.

“Çok iyi olur, diyor. Gidin bizim de selamlarımızı iletin”, diyor. Bakın aynen “Emirleri, tavsiyeleri olur mu? Olursa getirin bize bildirin, aynen uygulayalım”, diyor. “Farkında olmadan yaptığımız yanlışlar varsa onları da düzeltelim”, diyor Tayyip. Bunu Bülent Arınç videoda anlatıyor ya. İnternet ortamında dolaşıyor bu video.

Yani adam herkesi FETÖ’cülükle suçluyor. Ya FETÖ’nün siyasi ayağı sensin ya… Merkez üssü Kaçak Saray FETÖ’nün ya…

Sözcü Yazarlarına kadar FETÖ’cülükten yargılatıyor, mahkûm ettiriyor. Kendisi FETÖ’cü değil! Yersen papaz eriği! Adam herkesi eşek yerine koyuyor ya.

Diplomasızlığımı yedirdim, diyor. 17-25 Aralık tapelerinde, ayakkabı kutularında, para sayma makinelerini yedirdim, elbise askılarına doldurulan paraları yedirdim. Kısıklı’daki villadaki 24 saatte boşaltılamayan milyon dolarları, avroları yedirdim. FETÖ’cü olmadığı mı da yediririm bu koyunlara, diyor.

Herkes yiyebilir. Ama yok!

Biz Mustafa Kemal’lerin, İnönü’lerin, Binbaşı Nazım Bey’lerin, Albay Reşat’ların ve 3 milyon Kuvayimilliye Şehidinin namusunu, onurunu ve sorumluluğunu taşıyoruz.

Bizi hiç kimse ahmak yerine, saf yerine koyamaz. Eninde sonunda Tayyip ve Kaçak Saray avanesi buralara gelecek. İşledikleri binbir suçun, FETÖ’cülük dâhil, Vatan Satıcılık dâhil, hesabını bugünkü TCK yasaları kapsamında verecek.

Buna sizler, yoldaşlarım ve memur yeğenlerim; tanık olacaksınız buna. Yüzde yüz tanık olacaksınız.

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

16.12.2021

Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi