İzmir Menemen Adliyesinde HKP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Av. Tacettin Çolak hakkında açılan Tayyip’e hakaret davasının ikinci duruşması yapıldı. Duruşmada bir kez daha yargılayan taraf olduk. Tayyip Erdoğan’ın diplomasızlığından, Kaçak Saray’ına kadar asıl yargılanması gereken kişi olduğu mahkemede bir kez daha dile getirildi. Duruşma 19 Ocak 2021 Çarşamba günü saat 15.00’e ertelendi.
Duruşma sonrası Menemen Adliyesi önünde bu hukuksuzluğa karşı eylem yaptık. Eylemde ilk sözü Partimiz MYK üyesi Yusuf Gençer aldı. Yusuf Gençer konuşmasında şunları söyledi:
***
Bugün Menemen Adliyesinde Halkın Kurtuluş Partisi Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Av.Tacettin Çolak’ın duruşması vardı.
Neydi bu duruşmanın konusu?
2019 yılında Devrim Şehidi Teğmen Kubilay’ı anma etkinliğinde yaptığı konuşmadan dolayı AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret.
Bugün bu davanın ikinci duruşması yapıldı. Bundan birkaç gün önce hâkim ve savcı atamalarında konuşma yapan AKP Genel Başkanı adaletten dem vurdu, hukuktan dem vurdu. Ama asıl bu ülkede adaletsizliğin, hukuksuzluğun müsebbibi Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ne Anayasa tanıyor, ne yasa tanıyor…
Kendisine yönelik en ufak eleştiriyi hakaretle yorumlayıp insanları davalarla korkutmaya çalışıyor. Halkın Kurtuluş Partililer böyle kuru gürültüye pabuç bırakacak insanlar değillerdir. Ve kimseye de hakaret etmezler. Ancak ve ancak siyasi eleştiride bulunurlar. Sert gelebilir bazılarına, hak ettiği ne ise o söyleniyordur. Ve biz HKP olarak Genel Sekreter Yardımcımıza ve İzmir İl Başkanımız Av. Tacettin Çolak’a açılan bu davanın karşısında olacağız ve İl Başkanımızın tüm düşüncelerine katıldığımızı bir kez daha ilan ediyoruz.
***
Ardından aynı zamanda Bursa İl Başkanımız olan Av. Halil Ağırgöl söz aldı. Halil Ağırgöl konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
***
Değerli Basın Emekçileri, Sevgili Halkımız;
Türkiye’de 100 bini aşkın “cumhurbaşkanına hakaret” soruşturması yürütülüyor. O soruşturmalardan bir tanesinin sonucunu bugün yaşadık. 100 binden fazla vatandaş eşit olmayan, adil olmayan bir düzende yargılanıyor, soruşturuluyor. Ve ne yazık ki günümüzde adliyeler bu dosyalarla dolmaya devam ediyor.
Bugün Halkın Kurtuluş Partisi İzmir İl Başkanı Av. Tacettin Çolak’ın duruşmasındaydık. Duruşmada her ne kadar bize bu davanın bir hukuki dava olduğu söylense de, biz bir kez daha gördük ki dava siyasi bir davadır. Bir taraftan halkın çıkarlarını korumaya çalışan, ülkemizin değerlerini korumaya çalışan taraf yargılanırken, bir taraftan da ülkemizin değerlerini hiçe sayan, hukuku hiçe sayan bu taraf şikayetçi konumda. Üstelik şikayetçiliği de hukuki değil, yasal değil.
Şikâyetçinin kendisi bu davalardan bihaber… Benim hakkımda böyle davalar yok, diyor. Ama adliyeler bu davalarla dolmaya devam ediyor. Tacettin Çolak’ın bugün yargılaması yapıldı ama Tacettin Çolak yargılamasında halkımızın içinde bulunduğu adaletsizliği dile getirdi. Ülkemizin durumunu dile getirdi. Kendisinin değil, kendisini bu duruma getirenlerin yargılanması gerektiğini söyledi. Bu davanın Ocak ayında görülecek celsesinde muhtemelen savcılık esas hakkında mütalaasını verecek. O mütalaada ne denirse denilsin, biz müvekkilimizin suçsuz olduğunu, halkın gözünde de suçsuz olduğunu, Tarihin kayıtlarına da suçsuz olarak geçeceğini biliyoruz. Bu davaları açanlar, bu hukuksuzluğu yapanlar elbet bir gün yargılanacaklar. Ve kanun önünde, halkın önünde hesap vereceklerdir. Bundan eminiz. Bir sonraki duruşmaya bütün halkımızı davet ediyoruz. Bu hukuksuzluğa dur demenin başka bir yolu yok çünkü… Teşekkür ediyorum.
***
Son olarak hakkında dava açılan, savunmasında Tayyipgiller’in hukusuzluğunu ve adaletsizliğini kendi mahkemelerinde tüm çıplaklığıyla yüzlerine vuran Genel Sekreter Yardımcımız ve İzmir İl Başkanımız Av. Tacettin Çolak aldı. Tacettin Çolak konuşmasında şunları söyledi:
***
Saygıdeğer İzmir Halkı;
Menemen 3’üncü Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama, 2014’ten bu yana Tayyip Erdoğan’a hakaretten dolayı Türkiye’deki insanlara açılan 160.000 soruşturmadan bir tanesidir. Bu 160.000 soruşturmanın 60.000 tanesi davaya dönüşmüş, bunların içerisinden 11.000 tanesine de mahkûmiyet verilmiş. Muhtemelen bizim dosyamızda da mahkûmiyet kararı çıkacak. Bunun hiçbir önemi yok!
Ama biz vicdanen şundan çok eminiz: Biz kimseye hakaret etmeyiz. Biz kimsenin kişiliği ile makamı ve mevkisiyle de uğraşmayız. Ama biz halkın parasını çarçur edenlerin, halka hakaret edenlerin, bu Cumhuriyetin kurucularına hakaret edenlerin, Cumhuriyetin değişmez ilkesi, Laiklik İlkesini ihlal edenlerin siyaseten her zaman karşında olduk. Bundan sonra da olmaya devam edeceğiz.
17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda, tüyü bitmemiş yetimin hakkını götürenlerin, “kupon arsalar benden habersiz dağıtılmasın” diyenlerin, İstanbul’da imar rantını açarak yandaşlarını zengin edenlerin, çoluğunu çocuğunu zengin edenlerin, gemiciklerle donatanların her zaman olduğu gibi bugün de bundan sonra da karşılarında olacağız. Ayakkabı kutuları içerisinde dolarlar taşıyanların, yatak odasında para sayma makinaları bulunduranların ve vurgundan, rüşvetten komisyon alanların da karşısındayız. Bunların mevkisi ne olursa olsun, Bakan olsun, Başbakan olsun, Cumhurbaşkanı olsun hiçbir önemi yok. Hep karşısında olacak Halkın Kurtuluş Partisi.
Değerli arkadaşlar;
Öyle bir trajikomik durum yaşıyoruz ki, artık önüne gelene dava açıyor bu insanlar. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da bir yürüyüşte, parti olarak bizim slogan anlamında benimsemediğimiz sloganı attı diye gözaltına alınan insanlar var bu ülkede. “Zıpla, zıpla, zıplamayan Tayyip olsun” diyor insanlar. “Tayyip olsun” diyene de dava açıyorlar.
Oysa bu Menemen’deki davada devlet bana tuzak kurmuş. Tam 4 ay sanal devriye timleri beni izlemeye almış. Ben günde 40 defa da paylaşım da yaparım. AKP’yi de eleştiririm, Amerikan Emperyalizmini de eleştiririm, Avrupa Birliği Emperyalizmini de eleştiririm. Halkların kardeşliğini de savunurum, İşçi Sınıfının karşılaştığı adaletsizlik karşısında da yerimi alırım. Bir avukat olarak bütün mesleki bilgi ve becerilerimi de İşçi Sınıfının hizmetine sunan bir insanım. Bu konulara ilişkin de eleştiriler yaparım.
Ama 4 ay içerisinde 22 tane paylaşımdan Cumhurbaşkanına hakaret suçu uydurmaktadırlar. Dolayısıyla mızrağı çuvala sığdıramazlar…
Burada bir suç yoktur. Tacettin Çolak da bir suç işlememiştir. Ne yaptığını bilen, ne yazdığını bilen insanlar olarak biz, bu ülkenin 47’inci siyasi partisi Halkın Kurtuluş Partisi adına siyasal eleştirilerimizi yapmaya devam edeceğiz. 19 Ocak’taki duruşmada savcının mütalaası cezalandırma olması halinde bu yargılamamızı tekrar yapacağız.
Ama bir şeyi belirtiyorum: Gerçekten maddi anlamda hukuki çerçevede kalınması halinde, TCK’nın 299’uncu maddesinde tanımlanan “Cumhurbaşkanına Hakaret” suçunun unsurlarının değerlendirilmesi halinde bize kimse ceza veremez. Bunun ötesi siyasi bir karardır. O siyasi kararı da verenler utansın. Biz Tarih önünde hep beraat etmeye devam edeceğiz, saygılar sunuyorum.
***
Eylemimiz sırasında “Baskılar, Davalar Bizi Yıldıramaz”, “Gün Gelecek Devran Dönecek, AKP Halka Hesap Verecek” sloganları atıldı. Eylemimiz 19 Ocak’ta yapılacak duruşmaya katılım çağrısı yapılarak sonlandırıldı.
29 Eylül 2021
İzmir’den Kurtuluş Partililer