O, dünya çapında bir sanatçıydı. Dünya Halkları onu insanı coşturan besteleriyle, o gür sesiyle söylediği eserlerle tanıyor. Ama onun dünya çapında sanatçılığına yön veren son nefesine kadar hiç bırakmadığı, ruhen hep yaşadığı Komünistliğiydi.
“Eğer yaşadıklarımı tecrübe etmeseydim, bu müziği yazmazdım. Benim için müzik hiçbir zaman kendi içinde bir son olmadı, yaşadığım bir şeydi” diyordu.
Neydi yaşadıkları?
İtalya’nın Yunanistan’a savaş açmasıyla birlikte 17 yaşında direniş hareketine katılır. Esir düşer bir süre, sonra serbest bırakılır. Yunanistan’ın Naziler tarafından işgal edilmesiyle Nazilere karşı mücadele eder, esir düşer, işkencelere uğrar.
Yunan İç Savaşı boyunca (1946-1952 arası) hapislere girer ve sürgüne uğrar.
1967 Albaylar Darbesi’yle Faşist Cunta Mikis Theodorakis’in müziklerinin çalınmasını ve dinlenmesini yasaklar. O susmaz, yeraltına çekilir ve Yurtsever Cephe’yi kurarak Albaylar Cuntası’na karşı mücadelesini sürdürür. Yakalanır, toplama kampına kapatılır, ardından dünyadan gelen baskıyla sürgüne gönderilir. Sürgünde de sürgün hayatı yaşamaz, Albaylar Cuntası’na karşı mücadelesini devam ettirir. Dünya çapında verdiği konserlerle baskı rejimini teşhir eder. Faşist Albaylar Cuntası’na karşı verdiği bu mücadeleler onu dünya çapında diktatörlük karşıtı direnişin simgesi haline getirir.
Theodorakis, ülkesini işgal eden emperyalistlere karşı savaştı.
Theodorakis, Yunan Halkını inim inim inleten Faşist Albaylar Cuntası’na karşı mücadele etti.
Theodorakis, tüm dünyada insan hakkı ihlallerine, mazlum halklara AB-D Emperyalistleri tarafından yapılan zulümlere duyarsız kalmadı.
İşte Theodorakis sanatını mücadelesiyle besledi. O güzel, o coşturan, o duygulandıran, o canlandıran bestelerinin esin kaynağıydı mücadelesi ve ruhen hep muhafaza ettiği Komünistliği.
Yaşarken komünistti, bedence aramızdan ayrılırken de Komünist olarak ayrıldı. İşte Theodorakis’i Devrimci Sanatçı yapan bu inancıdır, bu kararlılığıdır.
2020 yılının 5 Ekim’inde Yunan Komünist Partisi (KKE) Genel Sekreteri Dimitris Kuçubas’a yazdığı mektup, Theodorakis’in son nefesini Komünist olarak verdiğini ve İnsanlığın Kurtuluş Davasına olan bu inancıyla, unutulmayacak insanlar arasına katılacağını gösteriyor:
“Sevgili Yoldaş Dimitri;
“Şu anda, hayatımın sonunda, hesap vaktinde, ufak detaylar hafızamdan siliniyor ve geriye ‘kallavi meseleler’ kalıyor.
“Böylece görüyorum ki hayatımın en kuvvetli ve olgun yıllarını KKE (Yunanistan Komünist Partisi) bayrağı altında geçirmişim.
“Bu nedenle bu dünyadan Komünist olarak göçmek istiyorum.
“Senden, o gün kişisel olarak sen muhatap alınacaksın, yalnızca ideolojimin değil, Yunanların birliği için verdiğim mücadelelerin saygıyla karşılanmasını istirham ediyorum.”
Halkın Kurtuluş Partisi olarak, Yunan Halkı başta olmak üzere Dünya Halklarına başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.
Ve diyoruz ki; hiç kimse Mikis Theodorakis için öldü diyemez. Halkların Kurtuluşu için mücadele edenlerin, Komünist olarak ölenlerin kaybı sadece bedencedir.
Mikis Theodorakis artık beste yapamayacak, şarkı söyleyemeyecek ama onun besteleri dilden dile kuşaktan kuşağa söylenmeye devam edecek.
03 Eylül 2021
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi