Yanan ormanlarımızdan sonra Batı Karadeniz’de yaşanan sel felaketi yüreklerimizi dağlıyor.
Karadeniz’de an itibarıyla devam eden sel felaketinde can kaybımız şimdilik 44’e yükselmiş durumda. Bildirilen kayıp sayısı 329. Felaketin en çok tahrip ettiği, yıktığı Kastamonu ve Sinop Halkı, can kayıplarının çok çok fazla olduğunu söylüyor.
Halkın Kurtuluş Partisi olarak Halkımızın acılarını paylaşıyoruz. Hayatlarını kaybeden insanlarımızın yakınlarına başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Temennimiz, vefat sayısının daha da fazla artmaması. Umuyoruz ki kayıp olarak bildirilen insanlarımıza sağ salim ulaşırız.
İzledikçe felaket bölgesinden gelen görüntüleri, felaketin ne kadar büyük olduğunu görüyor, gözlerimizin yaşlarını tutamıyoruz ve diğer taraftan isyan ediyoruz; “Ey Halkım layık mıydın sen bunlara?”, diye.
Yüreğimiz dayanmıyor çocuklarını kaybeden anne babaların çığlıklarını duyduğumuzda. “Bütün Malım gitseydi oğlum gitmeseydi”, diyen babanın gözyaşları nasıl düğümlemez boğazımızı? Nasıl dizmez lokmaları boğazımıza? İnsan olan insan nasıl dayanır yakınlarını kaybeden insanlarımızın gözyaşlarına, feryatlarına? Eşi gözünün önünde sele kapılıp yok olan kadının çığlığı yıllarca yankılanacak beynimizde.
İnsan olanlar yaşıyor ve yaşayacak bu duyguları. Ama bu geleceği belli felaketin sorumlusu AKP’giller’de, Dördüncü Tür Yaratıklarda, sureta insanlarda bu duyguların zerresi yok. Olamaz da. Onlar pişkinliğe devam ediyorlar. Onlar Allah’la aldatmaya devam ediyorlar. Onlar vurgunun, soygunun, peşkeşin, halkı Allah’la aldatıp daha uzun iktidarda kalmanın, efendilerine daha uzun hizmet etmenin hesaplarını yapıyorlar.
İşte böylesine bir açıklamayı sadece AKP’giller’in Tarım ve Orman Bakanı yapar:
“Genelde HES’ler selin sebebi yerine bana göre mağduru oluyor. HES’ler negatif olarak etkileniyor.”
Rant için son 19 yılda gördükleri her dere yatağına, bilim dışı, sadece ranta dayalı bir anlayışla HES’leri konduran AKP’giller, elbette canları giden, evleri barkları yok olan insanları mağdur olarak görmeyecek.
Bu felakette de AKP’giller din simsarlığına başvurmaktan hiç çekinmiyorlar. AKP’giller’in Diyanet İşleri Başkanı;
“Bize düşen Cenabı Hakkın takdirine rıza göstermek”, diyor.
Bu felaket bilim insanlarının bütün uyarılarına kulan tıkayan,
Bu felaket şehirlerimizin altyapılarını yandaş şirketlere havale eden,
Bu felaket 400 metrelik dere yatağını 40 metreye düşürerek, yandaş müteahhitlerine daha fazla kâr elde etsinler diye dayanaksız binaları kondurtan, bu binalara ruhsat veren AKP’giller’in takdiridir.
Ve insanlarımızın aklıyla dalga geçiyorlar. AKP’giller’in Reisi, gelen yardımları bekletmek pahasına konvoyla, şaşaayla geliyor, Bozkurt İlçesine. Köprüler yıkılmış, canlar gitmiş, bir ilçe haritadan silinmiş, 5-6 katlı binaları sel suları yıkmış geçmiş; AKP’giller’in Reisi cami önünden sesleniyor:
“Bu ülkeye 19 yılda her alanda kazandırdığımız sağlam altyapının üzerine büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası için her zamankinden fazla çalışıyor mücadele ediyoruz.”
Bu artık insanlarımızı aptal yerine koymaktır. Hangi sağlam alt yapı? Yaptığınız her şey çöküyor, yıkılıyor. Sağlam bir işiniz yok. Tek sağlam yaptığınız, 9 şiddetinde bir depreme dayanıklı olarak yaptığınız Kaçak Saraylarınız. Köprüleriniz çöktü, binalarınız çöktü, alt geçitler, üst geçitler sular altında kaldı, hızlandırılmış trenlerinizde katlettiniz insanlarımızı, döşediğiniz rayları sular aldı götürdü, sinyalizasyon koymadığınız için trenler çarpıştı bu ülkede.
Ama arkasından ölen insanlarımız için hemen bir Fatiha okutturuyorlar. Hep yaptıkları gibi yine Halkımızı Allah’la aldatıyorlar.
AB-D Emperyalistleri tarafından iktidara taşındıkları 2002 yılından bugüne acıdan başka bir duygu yaşatmadılar Halkımıza AKP’giller. AB-D Emperyalistleri ve Yerli Satılmışların yarattığı Kanser Düzeninin en kötü huylu, en tahrip edici, en acı çektirici türü olduklarını, arka arkaya yaşadığımız orman yangınları ve sel felaketinde de bir kez daha gösterdiler AKP’giller. Gözleri paradan, ranttan, vurgundan, soygundan başka bir şey görmüyor.
Kurtulmadığımız sürece AKP’giller’den, bu felaketleri yaşayacağız. Halkın örgütlü gücü sel olup bunları silip süpürmediği sürece acılar Emekçi Halkımızı bulacak.
Kurtulacağız AB-D Emperyalistlerinden, Ortaçağcı AKP’giller’den, Yerli Satılmışlardan, Kanser Düzenlerini yıkıp Halkın İktidarını kuracağız. İşte o zaman bizlere yaşattıkları acıların, felaketlerin hesabını soracağız.
Ant olsun!
13 Ağustos 2021
HKP Genel Merkezi
