Ey İnsan Soyunun En Büyük Düşmanı ABD Haydudu! “Ya Özgür Vatan Ya Ölüm!” diyen Küba Halkını ve Önderliğini yenemediniz, yenemeyeceksiniz!

Ey Dünya Halklarının Başdüşmanı Kanlı Zalim!

İnsanlıktan çıkmış, para için her şeyini satmış 1300 kadar karşıdevrimci ile giriştiğiniz Domuzlar Körfezi Çıkarması’nda uğradığınız hezimetten hiç mi ders almadınız?

Önderlerinin arkasında kenetlenen, “Ya Vatan Ya Ölüm!” diye haykıran Devrime tutkulu Küba Halkının öfkesinden, hıncından, kininden kaçmadınız mı o alçakça karşıdevrim girişiminde?

Yıldırabildiniz mi, 60 yıldır uyguladığınız ekonomik ablukayla Küba Halkını ve önderliğini?

Devrimin önderlerinden Kahraman Gerilla Che’yi katlettiniz, peki silebildiniz mi Halkların gönlünden mücadelesini, anısını, Devrimciliğini?

Yüzlerce suikast girişiminde bulundunuz Küba Halkının Yiğit Önderi Fidel Yoldaş’a, Halkların gözünden düşürmek için bütün olanaklarınızı seferber ettiniz, engelleyebildiniz mi Küba Halkının “Bizim Fidel” diyerek önderlerini sahiplenmesini?

Yine başaramayacaksınız, yine yenileceksiniz, yine kaybedeceksiniz!

Dünyanın her yerinde yaptığınız provokasyonlar Küba Halkına ve Önderliğine sökmez.

Onlar özgürlüğü tattılar, bırakmazlar.

Onlar Bağımsızlığı kanla kazandılar, teslim etmezler.

Onlar Sosyalizmin nimetlerini, kazanımlarını yaşayarak gördüler, öldürseniz bırakmazlar.

Onlar mutluluğu yaşıyorlar, Devrimin sefasını sürüyorlar; cefa çektirecek, yaşamlarından edecek prangalara kendilerini bağlamazlar.

11 Temmuz Pazar günü düştü gündeme, “Küba’da Devrimden bugüne en büyük muhalif gösteri” diye. Emperyalist Çakalların güdümündeki Medya hemen çarpıtmalara başladı. Onlar da Irak’tan, Suriye’den, Afganistan’dan alışkınlar manipüle etmeye, yüzleri bin yapmaya, olmamışı olmuş gibi göstermeye. ABD Emperyalist Haydudunun dünya halklarının özgürlüklerini nasıl yok ettiğini anlatmazlar; ama bir avuç satılmışın karşıdevrimci höykürüşlerini “Özgürlük” diyerek yutturmaya çalışırlar. Ama bu ABD güdümündeki çakalların karşısına binlerce Kübalının “Fidel, Fidel” diyerek karşı çıkışını göstermezler. Küba Devlet Başkanı’nın halkının arasında yürümesini göstermezler. Ve Küba Halkının Lideri Miguel Diaz-Canel’in şu yiğit çıkışına yer vermezler:

ABD’ye ve İmparatorluğuna çalışan satılmış devrim karşıtlarının, paralı askerlerin ve ABD Bakanlıklarından para alanların, ideolojik yıkım yöntemleriyle ülkedeki istikrarı yok etmesine izin vermeyeceğiz. Devrimci bir karşılık olacak. Bu ülkenin devrimcilerine, komünistlerine sesleniyorum. Sokağa çıkın, bu provokasyonların olduğu yerlere gidin.

İşte bu Fidel’in, Kahraman Gerilla Che’nin, Camilo’nun sesi.

Bu, Domuzlar Körfezi Çıkarmasında “Ya Vatan Ya Ölüm!” diyen Kübalı Yüz binlerin sesi.

Bu, Küba Halkının ve Önderliğinin, Devrimden ve Sosyalizmden vazgeçmeyeceğinin tüm dünyaya haykırılmasıdır.

Bu, Küba’nın Sosyalizmin bayrağını en yükseklerde dalgalandıracağının kanıtıdır.

Bu, Fidel Yoldaş’ın “Adamızı batırabilirler emperyalistler, ama sosyalist sistemimizi asla değiştiremezler” geleneğinin devam ettiğinin dünya halklarına gösterilmesidir.

Dünya Halkları, özellikle Kovid-19 Pandemisinde gördüler Sosyalist Küba’nın, emperyalistlerin ekonomik ablukasına rağmen Dünya Halklarının yardımına hiçbir karşılık gözetmeden nasıl koştuğunu.

Halklar gördüler, emperyalistler kendi halklarını ölüme gönderirken, Sosyalist Küba’nın insanları yaşatmak için nasıl bütün riskleri göze aldığını.

Son iki yılda Dünya Halklarının gözünde bir kez daha büyüdü Sosyalist Küba, bir kez daha umut oldular, bir kez daha Dünya Halklarının gözüne girdiler. Ve Dünya Halkları bir kez daha Sosyalist Küba nezdinde gördü insanlığı. Unutulan, unutturulan değerlerini hatırladı, Sosyalist Küba’nın insanlık için mücadelesini izlerken.

İşte bu, İnsan Soyunun en büyük düşmanı ABD Hayduduna çok ağır geldi. Gözden düşmeliydi Sosyalizm, yani Sosyalist Küba. Bunu için karıştırılmaya çalışılıyor. ABD bir kez daha deniyor, ya tutarsa diye. Ama tutmayacağını da biliyor.

Çünkü karşılarında birleşmiş, örgütlü bir halk var.

Çünkü karşılarında “El pueblo unido jamás será vencido” sloganını, yaşamının bir parçası haline getirmiş bir halk var.

Bu saldırılardan da güçlenerek çıkacaktır Küba Halkı ve Önderliği.

Ne diyor Fidel Yoldaş, ABD Çakalının yıllardır süren ablukası ve saldırıları için?

“Devrimimizi olumlu yönde etkiledi. Bize savaşma azmi, savaşma ruhu kazandırdı.” Bu karşıdevrimci çıkış da, provokasyon da Küba Halkına ve Önderliğine bu azimden ve ruhtan başka bir şey kazandırmaz. Yine diyor ki Fidel Yoldaş; “Bir komünistin belirleyici niteliği, oligarşilere, sömürüye ve emperyalizme karşı durmasıdır.” ABD Emperyalistlerinin provokasyonunda görüldü ki Küba Halkı, Liderleri Miguel Diaz-Canel’in çağrısıyla sokaklara çıkararak, karşıdevrimcileri püskürterek, oligarşilere, sömürüye ve emperyalizme karşı durduğunu gösterdi.

Halkın Kurtuluş Partisi olarak Küba Halkının ve Önderliğinin, her zaman olduğu gibi yine yanındayız. Hiç değişmeyecek olan inancımızı, Önderimiz Nurullah Ankut dile getiriyor:

“Küba Halkı, bu dünya ve dünyada insanlık var olduğu sürece Marksist- Leninist kalacak ve sosyalist kalacak. Ve insanlığın onuru olmaya devam edecek.”

Biliyoruz ki; Küba Devrimi, dünya halklarında emperyalizme karşı direnme, gericilik rüzgârlarına karşı yürüme bilincini hep diri tuttu. Ve hep diri tutmaya devam edecek.

Önderimiz Nurullah Ankut sesleniyor Küba Halkına ve Önderliğine:

“Küba’nın zaferi bizim zaferimizdir. Küba’nın onuru bizim onurumuzdur. Çünkü biz aynı insanlık ideali için savaşan insanlarız. Ve bugün dünyanın Başhaydudu ABD Emperyalizmine karşı aynı savaşı yürüten, aynı ordunun dünyanın değişik bölgelerindeki temsilcileriyiz.”

Hasta la Victoria Siempre! Zafere Kadar Daima!

Venceremos! Yeneceğiz!

Kahrolsun ABD Emperyalizmi!

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

13 Temmuz 2021

Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi