Yüksek Seçim Kurulu (YSK) dün itibarıyla yaptığı açıklamada, seçimlere girme yeterliliğine sahip 17 partiyi duyururken, Partimiz bir kez daha listede yer almadı.
2820 Sayılı Siyasi Partiler Yasasının 36. ve 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Yasasının 14/11. Maddeleri çok açık olarak; “Siyasi partilerin milletvekili genel ve ara seçimlerine ve belediye başkanlığı ile belediye meclisi, il genel meclisi üyelikleri genel ve ara seçimlerine katılabilmeleri için illerin en az yarısında, oy verme gününden en az altı ay evvel teşkilat kurmuş ve büyük kongrelerini yapmış olmaları veya Türkiye Büyük Millet Meclisinde gruplarının bulunması şarttır. Bir ilde teşkilatlanma, merkez ilçesi dahil o ilin ilçelerinin en az üçte birinde teşkilat kurmayı gerektirir.” demektedir.
Partimiz, 58 il ve bu illere bağlı ilçelerin üçte birinde örgütlerini kurmuş olmasına ve 4 kez büyük kongresini gerçekleştirmesine rağmen seçimlere girme yeterliliğine sahip olamıyor nedense.
Oysa Partimiz yasada aranan seçimlere katılabilme yeterliliğini sağladığından 30 Mart 2014 tarihinde yapılan Yerel Seçimlere, daha sonra da 7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Seçimi ile 1 Kasım 2015 tarihindeki Milletvekili Erken Seçimlerine 550 milletvekili adayı ile katılmıştır.
Ve katıldığı bu üç seçimde de oylarını katlayarak artırmıştır. Bu seçimlerdeki örgütlendiğimiz İl sayısı 44 iken, bugün itibariyle örgütlendiğimiz İl Sayısı 58’dir.
Ocak 2017’den bu yana gerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı gerekse YSK tarafından Partimize kanunsuz ve keyfi engeller çıkartılmış, çıkartılmaya devam edilmektedir. Bütün bu yasadışı, hukuksuz, keyfi engellemelere karşın, Partimizin Hukukçuları tarafından sayısız suç duyurularında bulunulmuş, Anayasa Mahkemesine ve AİHM’e gerekli başvurular yapılmış, davalar açılmış, basın açıklamalarıyla bu kanunsuzluklar protesto edilmiştir.
Ama AKP’giller’in kendi hukuk bürolarına dönüştürdüğü yargıdan olumlu bir karar çıkmadı, çıkmıyor. Yargı mercileri yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş, yönetimleri atanmış, yasanın istediği kuruluş belgeleri sunulan il örgütlerimizi bile yok sayıyorlar. Yasada olmayan ve seçime girme “yeterliliğine” sahip bu 17 partinin hiçbirinden istenmeyen şartları bize dayatıyorlar. Tabiî Tam Kanunsuzluk yaparak suç işliyorlar.
Tabiî ki bu Tam Kanunsuzluğa, bu keyfiliğe karşı da hukuki yollara başvuracaktır Partimiz.
AKP’giller’in hukuk bürosuna dönüştürülmüş yargıdan bir sonuç çıkmayacağını, en azından olumlu bir sonuç çıkmayacağını çok iyi biliyoruz. Ama biz, sadece bize karşı uygulanan bu haksızlığı, bu dayatmayı, bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi Tarihe bir kez daha not düşeceğiz. Sonuna kadar hakkımızı aramaya devam edeceğiz. Halkımızın bizden beklentisi de budur. Gerçek Halkseverlerin de görevi budur. Bütün platformlarda hak yiyenlerle, kendi kanunlarına uymayanlarla mücadele etmek…
Bu ülkenin İkinci Kuvayimilliyecileri olarak biz, Partimizin seçimlere sokulmama nedenini aslında çok iyi biliyoruz. Çünkü Genel Başkan’ımız, Halkımızın “HKP’li Dayı”sı, 2015 Haziran ve Kasım seçimlerinde yaptığı 10’ar dakikalık 4 konuşmada; ülkedeki vurgunun, talanın, hırsızlığın, Allah’la adam kandırmanın, AB-D Emperyalistlerince uygulamaya konulan “Büyük Ortadoğu Projesi”nin, Mecliste kayıkçı dövüşü yapan Amerikancı partilerin tam bir teşhirini yaparak, İşçi Sınıfımızın ve emekçi halkımızın gönlünde sarsılmaz bir yer edindi. Hırsızlar imparatorluğunun ise korkulu rüyası oldu.
Genel Başkan’ımızın önderliğinde Partimiz hiç hız kesmedi AKP’giller’le uğraşmakta. Onları Tarih önünde mahkûm etmekten hiç vazgeçmedi Partimiz. Peşkeş çekilen Vatan Toprakları 19 Ada’mızın hesabını sormaya, yapılan soygunları teşhir etmeye, sahtekârlıkları tüm kanıtlarıyla ortaya çıkarmaya devam ediyor.
Bıkmadan, korkmadan, yılmadan, bilinçlice, kararlıca, gücünü bilimden alarak mücadele etmeye, Halkın İktidarını kurma mücadelesine devam ediyor Halkın Kurtuluş Partisi.
İşte bu nedenle seçime girme yeterliliğine sahip değilsiniz, diyorlar bize. Kendilerine AB-D Emperyalistleri tarafından sunulan iktidar gücüyle Devlet Kurumlarına Tam Kanunsuzluk yaptırıyorlar.
“HKP’li Dayı” toplam 40 dakikada bizi yere serdi, önleri bir açılırsa, bunlar halkla bir buluşurlarsa, TRT’de bir konuşma hakkı daha elde ederlerse bizim halimiz nice olur, diyorlar. Onun içindir, kendi yasalarına bile uymayıp Tam Kanunsuzluk yapmaları.
Ne demişti “HKP’li Dayı” seçim konuşmalarında:
“Oy moy filan da derdinde değiliz. Halkımızdan bir tek şey istiyoruz: Anlaşılmak!..”
İşte AKP’giller ve Reisi, “HKP’li Dayı”ya ve Partisine bir yol verirsek bunlar anlaşılacak diye korktular. Halkımızın bizi anlamasının kendilerinin sonları olacağını gördüler. Belki de doğru olarak gördükleri tek şeydi bu.
Ancak çabalarınız boşuna. Yasaları çiğneyerek, “HKP seçimlere girme yeterliliğine sahip değildir”, diyebilirsiniz. Seçimlere girmesini engelleyebilirsiniz.
Ama; HKP’nin başta İşçi Sınıfımız gelmek üzere tüm emekçi halkımız nezdinde büyüyüp gelişmesini ve AB-D Emperyalizmi ve yerli işbirlikçilerinin Yeni Sevr planlarına karşı yürütülen İkinci Kurtuluş Savaşı’mızın genelkurmayı olmasını engelleyemeyeceksiniz.
Korkunun ecele faydası yok. İkinci Kuvayimilliyeci HKP önderliğinde, emekçi halkımızın Demokratik Halk İktidarı kurulacak. İşte o zaman Halkın İktidarının kurulmasını geciktirmeye çalışanlardan bir bir hesap sorulacak.
28.01.2021
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi