AKP’giller’in eğitim sistemi: Yemekhanesi, kütüphanesi olmayan üniversite yerleşkesine cami!

Geldiklerinden beri eğitim sisteminde laikliğe, bilimselliğe dair ne varsa kerte kerte silip süpürdüler. Ortaçağcı zihniyetlerini her fırsatta okul öncesi eğitimden başlayarak liselere, üniversitelere kadar çocuklarımıza, gençlerimize empoze etmek için uğraştılar. Ama yetmedi, yetmiyor. Gençliğümizi “dindar ve kindar nesil” amaçları doğrultusunda şekillendirmek, düşünmekten ve sorgulamaktan aciz uyuşturulmuş müritler haline getirebilmek için yürüttükleri çalışmalara her gün yenileri ekleniyor.

Bu kez AKP’giller’in Ortaçağcı uygulamalarından biri de Konya’da, 2010 yılında Konya Üniversitesi olarak kurulan ve ardından Necmettin Erbakan Üniversitesi adını alan, binaları şehrin her yerine dağılmış üniversitede yaşanıyor. Meram ilçesinde Köyceğiz Kampüsü olarak yerleşime açılan alanda 2015 yılında başlayan cami yapma serüveni, 5 yılın sonunda halktan para toplamaya döndü. Daha ortada Kampüs yokken, övüne övüne ‘Konya’nın en büyük camisi olacak’ diye 15 bin kişilik bir cami yapacaklarını açıklamışlardı. Önce Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı, yerleşkeyi ziyaret etmiş, 2017 yılında da dönemin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın katılımıyla caminin temeli atılmış, ‘hayırsever bir iş adamı’ tarafından, vefat eden eşinin hatırasına, yani ‘bağış’ olarak yaptırıldığı açıklanmıştı.

Ancak ‘hayırsever iş adamı’, ‘hayırsevmez’ çıkmış olacak ki, bunca zaman bir çivi bile çakılmadı temeli atılan camiye.

Şimdi de, aradan geçen zamanda sadece iki tane fakülte binası tamamlanmış olan yerleşkeye (Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Sosyal Beşerî Bilimler Fakültesi) cami yaptırmak için, ‘inşaata başlayacağız’ diyerek halktan yardım toplamaya başladılar! Doğru düzgün yemekhaneleri ve kütüphaneleri bulunmayan, merdiven altına masa sandalye koyarak öğrencilerin yemek yediği yerleşkeye 15 bin kişilik cami yaptırmak istiyorlar. Üstelik yerleşke yakınında Kredi Yurtlar Kurumu’na ait öğrenci yurdu bile bulunmamakta. Yani öğrenciler beslenme, barınma gibi en doğal haklarından, üstelik tamamen parasız olması gerekiyorken, para ödeyerek bile faydalanamıyor ancak üniversite yönetiminin tek derdi bir caminin eksik olması. Hem de 15 bin kişilik! Ve önce ‘hayrına’ yaptırılacağı açıklanan, propaganda malzemesi olarak kullandıkları cami için,  insanlarımızın dini duygularını istismar ederek para toplamaya başlıyorlar! Tam AKP’nin sınıfsal karakterine, yani Tefeci-Bezirgân Sermayenin temsilcilerine yakışan bir hareket… Bir süre sonra, “cami yaptırmak için toplanan paralar kayboldu” gibi haberler duymamız da hiç şaşırtıcı olmaz, değil mi?

Çünkü aslında onların derdi, gençleri Allah’la kandırarak uyutmaktır. Gençleri, yaptıkları vurgunları, ihanetleri göremeyecek duruma getirmektir. Dertleri, 1950’li yıllardan beri AB-D Emperyalistlerinin ‘Yeşil Kuşak Projesi’ adıyla başlattığı, CIA İslamı’yla, Muaviye-Yezid İslamı’yla halkımızın gözlerini kör etme projesini son hız sürdürmektir. Bu yolla efendilerine ‘Yeni Sevr’ planlarını hayata geçirirken daha rahat hizmet edebilmektir. Türkiye’yi Emperyalistler için dikensiz gül bahçesine çevirmektir.

AKP’giller’in gericiliklerini, gençliğe olan düşmanlıklarını zihinlerimize kazımak istercesine her gün bir yenisini hayata geçirdiği bu Ortaçağcı uygulamalara karşı genç arkadaşlarımıza bir kez daha sesleniyoruz:

Gelin, Demokratik, Laik, Bilimsel, Parasız bir eğitim için mücadele eden Kurtuluş Partisi Gençliği’ne katılın. Ülkemizi Ortaçağ karanlığına sürükleyen, halkımıza açlığı, yoksulluğu, ölümü reva gören AB-D Emperyalistlerine ve yerli işbirlikçileri AKP’giller’e karşı Halkın Kurtuluş Partisi’nde örgütlenin. 19 Ekim 2020

Gerici, Paralı Eğitime Karşı Yaşasın Laik, Bilimsel, Parasız Eğitim Mücadelemiz!

Konya Kurtuluş Partisi Gençliği