HKP’liler, Emperyalist Uşağı Ortaçağcı AKP’giller’in tüm yasaklama girişimlerine rağmen 30 Ağustos Zafer Bayramımızı Türkiye’nin dört bir tarafında coşkuyla kutladı
Eninde sonunda, görünce, duyunca size hafakanlar bastıran, o resimle, o sözle Anıtkabir’e gireceğiz
O resim Kalpaklı Mustafa Kemal. Mustafa Kemal’in savaşçı yönünün, Emperyalist Çakallara karşı mücadelesinin simgesi.
O söz “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” sözü. Mustafa Kemal’in kişiliğini en iyi yansıtan, mücadelesine temel olan, Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızın arkasındaki itici gücü simgeleyen, en özlü özdeyişi.
İşte biz ikinci Kurtuluş Savaşçıları, Mustafa Kemal’in gerçek temsilcileri bu bayraklarımızla bir kez daha Anıtkabir önündeydik. AKP’giller’in 30 Ağustos yasağına rağmen. Mustafa Kemal’in ve silah arkadaşlarının anılarının, izlerinin, emanetlerinin yok edilmek istenmesine inat Anıtkabir önündeydik. Bu saldırılarınız vız gelir vız demek için, Mustafa Kemal’i ve Birinci Kuvayimilliyecileri unutmadığımızı, unutturmayacağımızı haykırmak için Anıtkabir’deydik.
Yanımızda dostumuz ADD Çankaya Şube Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ve ADD üyeleriyle birlikteydik, coşkuyu beraber yaşamak, yaşatmak için.
“Atamızın anıt mezarını ziyaret etmek her yönüyle serbest”
Gerçek Yurtsever dostumuz Eminağaoğlu, “30 Ağustos’un sembolü bir sözle giriyoruz. Onlar da o şekilde geliyor. Burası bir Anıt mezar. Bu Anıt mezarda bugün hele hele ziyaret, şehit ziyaretlerinin serbest olduğu bir günde canını bu vatana feda eden Atamızın Anıt mezarını ziyaret etmek her yönüyle serbest” ifadelerine yer verdi. Anıtkabir Görevlileri, Mustafa Kemal’in ve sözünün yazılı olduğu bayraklarla içeri almayacaklarını ifade etti. Eminağaoğlu Anıtkabir Komutanı ile görüşmek istediğini dile getirdi.
“Atatürk’ün sözünü bilemezsen Anıtkabir’de görev yapamazsın”
Ankara İl Sekreteri yoldaşımız Av. Doğan Erkan’ın, Anıtkabir Görevlilerine “Bu kimin sözü?” diye sorduğunda Anıtkabir Görevlisi, “Bilemeyiz, kimin sözü olduğunu” diye yanıt vermesi üzerine Doğan Erkan, “Atatürk’ün sözünü bilemezsen Anıtkabir’de görev yapamazsın” dedi.
Eminağaoğlu, Mustafa Kemal Atatürk’ün Kalpaklı resminin ve “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” sözünün yazılı olduğu bayrakla içeri girilmesi için Anıtkabir Komutanı ile görüşmek üzere içeri girdi.
“Keyfi uygulamalarla engellendi”
Ankara İl Başkanı yoldaşımız Av. Sait Kıran, Eminağaoğlu’nun Anıtkabir Komutanı ile yapmış olduğu görüşmeye değinerek şu ifadelere yer verdi:
“30 Ağustos Zafer Bayramı’mızın 98’inci yıldönümünde Mustafa Kemal’in huzuruna Mustafa Kemal’in kalpaklı portresini yani Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşımızda kullandığı kıyafeti ve Mustafa Kemal’in 30 Ağustos Zaferini en iyi simgeleyen “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” sözüyle Anıtkabir’e girmek için geldik. Bir kez daha keyfi uygulamalarla engellendik. ADD Çankaya Şube Yönetimi’nden Av. Ömer Faruk Eminağaoğlu arkadaş, Anıtkabir Komutanlığı ile görüştü, onun için şu ana kadar bekledik. Fakat keyfi uygulamada ısrar ettiler. Anıtkabir Ziyaret Yönetmeliği açık. Bu davranışı kınıyoruz.”
“Mustafa Kemal’in mücadelesine yapılan bir ihanettir”
Kıran, “Bu davranış Halkın Kurtuluş Partisi’ne değil. Çünkü şu bayrakta Halkın Kurtuluş Partisi’ne ilişkin en ufak ibare yok. Bu hassasiyeti biliyoruz ve buna uygun davranıyoruz. Bu doğrudan doğruya Mustafa Kemal’in Antiemperyalist çizgisine bir tavırdır. Bu Mustafa Kemal’in mücadelesine, 30 Ağustos’un 98. yıldönümünde yapılan bir ihanettir. Bunu şiddetle kınıyoruz. Mustafa Kemal’e yönelik bu yasak, Mustafa Kemal’in huzuruna Mustafa Kemal’in portresiyle ve en belirgin sözüyle çıkmamızı engelleyen bu yasadışı yasak devam ettiği sürece biz her ulusal bayramımızda buraya gelmeye devam edeceğiz. Er geç bu yasak kalkacak” dedi.
“ABD-AB Emperyalistlerini ve yerli işbirlikçilerini yenilgiye uğratacağız”
HKP Ankara İl Başkanı Av. Sait Kıran, “Biz 5 yıl Anıtkabir’e bu bayrakla girdik. Aynı yönerge devam ediyor. Birileri rahatsız oldu. O nedenle keyfi bir yasak uygulanıyor. Kınıyoruz. Sanmasınlar ki bu hep böyle devam edecek. Birinci Antiemperyalist Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızda nasıl Emperyalist Yedi Düveli ve onların işbirlikçilerini yenilgiye uğrattıysak, İkinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızda da ABD-AB Emperyalistlerini ve yerli işbirlikçilerini bir kez daha yenilgiye uğratacağız. Ve bu kez gerçek demokrasi, gerçek halk demokrasisi bu topraklarda bir daha sökülmemek üzere inşa edilecek. Ve Mustafa Kemal o zaman bir kez daha özgürlüğüne kavuşacak” ifadelerini kullandı.
Ant olsun ki o günleri getireceğiz.
Nasıl Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızın Önderi Mustafa Kemal “Geldikleri gibi giderler” sözünün gereği Kurtuluş Savaşı verip kurmuşsa Laik Cumhuriyet’i,
İkinci Kurtuluş Savaşı’nın önderi HKP’liler de “Emperyalistler, İşbirlikçiler, Geldikleri gidecekler” sloganının gereğinin yerine getirecektir. İkinci Kurtuluş Savaşı’nı Demokratik Halk iktidarıyla mutlaka taçlandıracağız.
Ankara’dan Kurtuluş Partililer
***
30 Ağustos’un coşkusuyla emperyalizme karşı mücadelemiz sürüyor
Bu yıl, AKP’giller’in 30 Ağustos kutlamalarını Covid-19 bahanesiyle yasaklamasına rağmen Halkımız 30 Ağustos zafer Bayramı’nı Ortaçağcı Gericiliğe inat kutladı. Bizler de Kurtuluş Partililer olarak ülkemizin Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’nın zaferini emperyalistlere ve yerli uşaklarına inat alanlarda kutladık.
HKP İstanbul İl Örgütü olarak, 30 Ağustos Zafer Bayramı’mızı tüm coşkumuzla Bakırköy Meydanı’nda kutladık. “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” pankartımız ve bayraklarımızla Anadolu’yu Emperyalist Yedi Düvel’in işgalinden kurtarışın önderi Mustafa Kemal’i ve silah arkadaşlarını andık.
AKP’giller’in Zafer Bayramı’mızı yasaklamasını, eylemimizi ilgiyle takip edip destek veren İstanbul Halkıyla birlikte, hep bir ağızdan protesto ettik. Bu gerici yasağa rağmen, halkımızın alanlarda olduğunu vurguladık.
Partimiz adına basın açıklamasını Sarıgazi İlçe Yöneticimiz Erdinç Bin Yoldaş gerçekleştirdi. Bin konuşmasında, “Mustafa Kemal’e ve Birinci Kuvayimilliyecilere düşmanlık besleyenler, Alparslan’ı, Malazgirt Zaferi’ni sahiplenemez! Savunamaz!” dedi.
AB-D Emperyalistlerinin ve Ortaçağcı Gerici uşaklarının milli bayramlarımızı unutturmaya çalıştığını belirten Bin, 30 Ağustos’u bu yıl yasaklamaya çalışan AKP’giller’e seslenerek, “23 Nisan’larda, 19 Mayıs’larda, 30 Ağustos’larda, 29 Ekim’lerde, 10 Kasım’larda Halkımızın Antiemperyalist Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın coşkusunu yaşamasına, Mustafa Kemal’le, onun mirasıyla buluşmasına engel olmayı başaramayacaksınız! Buna izin vermeyeceğiz!” ifadelerini kullandı.
Bakırköylülerin yoğun ilgi gösterdiği eylem, “Emperyalistler İşbirlikçiler Geldikleri Gibi Gidecekler”, “Bağımsızlık Bizim Karakterimizdir”, “Kahrolsun AB-ABD Emperyalizmi, Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye” sloganları eşliğinde sona erdi.
İstanbul’dan Kurtuluş Partililer
***
HKP İzmir İl Örgütü olarak 30 Ağustos Zafer Bayramı’mızı 98’inci yıldönümünde Karşıyaka’da kutladık
HKP üyeleri, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 98. Yıldönümünde Karşıyaka Girişinde bir araya gelerek, “AB-D Emperyalizmi ve Yerli İşbirlikçilerinin BOP/Yeni Sevr Projesini 30 Ağustos Ruhuyla Püskürteceğiz”, “Bağımsızlık Benim Karakterimdir”, “Emperyalistler, İşbirlikçiler, Geldikleri Gibi Gidecekler”, “Vatan Aşkını Söylemekten Korkar Hale Gelmektense Ölmek Yeğdir” yazılı pankartları açtı.
Basın açıklaması öncesi HKP Gençliği’nden Kıvılcım Çolak, Nazım Hikmet’in Şehitler şiirini okudu. Daha sonrasında HKP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Av. Tacettin Çolak basın açıklamasını yaptı.
“Cumhuriyet’in değerlerine ihanet içerisindeler”
Çolak, yaptığı basın açıklamasında;
“Saygıdeğer İzmir Halkı, biraz önce genç yoldaşımızın büyük usta Nazım’dan okuduğu şiirde de anlatıldığı gibi, şehitler toprak altında ama bizler yani ülkemiz toprak üstünde satıldı, satılmaya devam ediyor. Cumhuriyet’in kazanımlarından hareketle Cumhuriyet’in kendilerine bahşetmiş olduğu koltuklarda oturanlar her gün Cumhuriyet’in değerlerine adeta yarışırcasına ihanet içerisindeler. Bu yıl da aynı ihaneti tekrarladılar. Zafer Bayramı kutlamaları etkinliklerine Pandemi gerekçesiyle yasak getirdiler. Oysa marketler açık, Ayasofya’da yüz binlerce insanla sahte bir tiyatro gösterisi yaptılar. Futbol statları açık, konserler açık, sadece 30 Ağustos kutlamaları yasaklanıyor. Bu çok açıkça Mustafa Kemal’i, Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşını ve Cumhuriyetin kazanımlarını toplumumuzun belleğinden silme amaçlıdır. Âmâ başaramayacaklar, izin vermeyeceğiz” ifadelerine yer verdi.
“Anıtkabir’i yıkma sevdası ile yanıp tutuşuyorlar”
Çolak, konuşmasının devamında; “Bugün bir şerefsizlik daha yaşandı. Bu kelimeyi bilerek kullanıyorum. Akit TV denen alçak şerefsiz, Ortaçağcı namussuzlar sözde haber veriyoruz diyerek Tayyip Erdoğan’ın Anıtkabir’deki görüntüsünün altına “Anırkabir’de” diye yazdılar. Bu öylesine tesadüfen yazılmış bir şey değil, bir yazım hatası da değil. Bu alçaklar Anıtkabir’i yıkma sevdası ile yanıp tutuşuyorlar. Ama hevesleri kursaklarında kalacak. Çünkü tarihi kahramanlıklarla dolu olan Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın Önderleri ve onun takipçileri İkinci Kurtuluş Savaşçıları ne pahasına olursa olsun buna izin vermeyecek. O “Anırkabir” kelimesini onların bir tarafına sokmasını bileceğiz” dedi.
“Akit TV hakkında işlem yapılması gerekiyor”
Çolak, Halkımızın ilgiyle dinlediği açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Buradan ihbarda bulunuyorum. Suç duyurusunda bulunuyorum. Şimdiye kadar duymadık, sabahtan beri işlem yapılması gerekiyordu. Bu Akit TV köpeksiz köyde değneksiz geziyor. Maalesef değerli halkımız şu anda ülkemizde taşları bağlamışlar, köpekleri salmışlar. Böyle bir ortamda yaşıyoruz. Ama bu böyle geldi böyle de gitmeyecek. Bu mücadelenin bayraktarlığını yapacak bir Halkın Kurtuluş Partisi var. Evet, bugün için siz bizi anlamıyorsunuz. Biz sizin tarafınızdan anlaşılmak istiyoruz. Oy moy istemiyoruz. Ama yarın mutlaka sizinle bütünleşeceğiz. Bu Ortaçağcılara karşı, bu Cumhuriyet düşmanlarına karşı, bu Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına ve Birinci Ulusal Kurtuluş’un önderlerine düşmanlık yapanlara karşı İkinci Kurtuluş Savaşı’mızı zafere ulaştıracağız.”
“İzmir gibi bir yerde dalalet ve gaflet uykusunda yaşıyorlar”
Çolak, açıklamasının devamında; “Kendisine Atatürk’ün partisiyim diyenler nerede? Gaflet, dalalet ve hıyanet içinde satışa seyirci kalmaktadırlar ve hatta ortaklık yapmaktadırlar. Çünkü bugünkü yasaklar karşısında yapılması gereken neydi? Büyük zaferimize yani dünyanın tüm mazlum milletlerine örnek olmuş, ilham kaynağı olmuş Ulusal Kurtuluşumuza ve onun zaferine ne pahasına olursa olsun sahip çıkmaları gerekirdi. Ama çıkmıyorlar. İzmir gibi bir yerde de delalet ve gaflet uykusunda yaşıyorlar. Her şeyi gece konserlerine endekslemiş durumdadırlar. İzmir’in şehr-i emini artistlik peşinde, arkasına anons yapan bir otobüsü alıp bisiklet gösterisi yapıyor. Popülizm yapıyor. Sen de aslında tersten Ortaçağcılara hizmet ediyorsun Tunç Soyer, bunu da buradan açıkça söylemek ihtiyacı duyuyorum” ifadelerine yer verdi.
Basın açıklaması sırasında, “Emperyalistler, İşbirlikçiler, Geldikleri Gibi Gidecekler”, “Mustafa Kemal Ölümsüzdür”, “Yeni Sevr’e karşı yaşasın İkinci Kurtuluş Savaşımız” sloganları atıldı.
İzmir’den Kurtuluş Partililer