SİVAS KATLİAMI İZMİR KARŞIYAKA’DA LANETLENDİ.
2 Temmuz Sivas Katliamının 27. Yıldönümünde HKP İzmir İl Örgütü olarak Sivas’ta diri diri yakılarak katledilen 33 canımızı andık. Karşıyaka Çarşı girişi İş Bankası önünde basın açıklamasını HKP MYK Üyesi Yusuf Gençer yaptı. Yusuf Gençer açıklamasında;
“IŞİD’vari katliam yapan bu hain güruh, bugün ülkemizin dört bir yanında AKP’giller’in Faşist Din Devletine hizmet etmek için tarikatlarda örgütlenmeye devam ediyor. Mustafa Kemal ve Laik Cumhuriyet düşmanı bu güruh 2 Temmuz 1993’te Şeriat provası yaparak insanları katlettiler” diye devam ettiği konuşmasında İzmir halkının yoğun ilgisi vardı. Açıklamada atılan sloganlara halkımızın da katılması bizleri mutlu etmiştir.
Kahrolsun Ortaçağcı Gericilik!
Kahrolsun ABD-AB Emperyalizmi!
Sivas Katliamı’nı Unutmadık, Hesap Soracağız!
Sivas Şehitleri Ölümsüzdür! 02 Temmuz 2020
HKP İzmir İl Örgütü
Yapılan Açıklama:
Şu Sivas’ın elinde sazım çalınmaz
Güllerim yandı yüreğim dayanmaz
Günü gelir sanma hesap sorulmaz
Dayanır kapına Pir Sultan ölmez!
Sivas Katliamı, İnsanlık var oldukça asla Unutulmayacak!
27 yıl oldu, Sivas’ta aydınlarımız, sanatçılarımız, kadınlarımız, çocuklarımız katledileli. O gün hayata merhaba diyen çocuklar şimdi 27 yaşında. O gün katledilenlerden; Koray Kaya 12 yaşında, Menekşe Kaya 15 yaşında, Asuman Sivri 16 yaşında, Nurcan Şahin 18 yaşında, Özlem Şahin 17 yaşında, Yasemin Sivri 19 yaşında idi. Ortaçağcı gericilerin hunharca katlettikleri 33 insanımızdan yaşları en küçük olanlardı onlar. Yani her şey bir yana çocuktular…
İşte IŞİD’vari katliam yapan bu hain güruh, bugün ülkemizin dört bir yanında AKP’giller’in Faşist Din Devletine hizmet etmek için tarikatlarda örgütlenmeye devam ediyor. Mustafa Kemal ve Laik Cumhuriyet düşmanı bu güruh 2 Temmuz 1993’te Şeriat provası yaparak insanları katlettiler.
İdeolojisi Muaviye-Yezid-Pentagon İslamcılığı olan bu Ortaçağcı güçler, ABD Emperyalizminin “Yeşil Kuşak” projesi ile doktrine edilmiş bizzat CIA tarafından özel olarak eğitilmiştir. Bilindiği gibi yıllarca AKP’giller ile Mustafa Kemal ve Laik Cumhuriyet’e karşı amaç ve çıkar birliği yapan Pensilvanyalı İblis, bunların içinde rolünü en iyi yapanlardandır. Tabiî ona “Ne istediler de vermedik?” diyen AKP’giller’in Reisi Tayyip Erdoğan da. Sivas Katliamı sanıklarının davası zaman aşımından düştüğü zaman ne demişti Tayyip Erdoğan?
“Milletimize hayırlı olsun”.
Bugün Sivas Katliamı’nı yapanların temsilcileri 18 yıldır iktidardadır. 18 yılda en önemli görevleri Mustafa Kemal ve Kuvayimilliyecilerin izini tozunu silmek olmuştur. Bunda da kerte kerte başarılı olmuşlardır. Artık ne Anayasa ne kanunlar hiçbiri geçerli değil. Her şey AKP’giller’in Reisinin iki dudağı arasından çıkacak sözlere bağlı.
Ve onun hınk deyicisi Diyanet İşleri Başkanı ve 90 bin imamı zaman zaman toplumun nabzını ölçmek için çıkışlar yapmaktadırlar, hatta yandaşlarına artık Şeri kuralların yaşama geçirilmesi gerektiği de söyletilmektedir. Yani Ortaçağcı gericilik devletin hücrelerine kadar yerleşmiştir.
Ama ne yaparlarsa yapsınlar Ortaçağ Avrupa’sının Enginizasyonları nasıl akıl ve bilim karşısında Tarihin çöplüğüne bir daha geri gelmemecesine gönderilmişse, bunlar da aklın ve bilimin karşısında bir daha geri dönmemecesine Tarihin çöplüğüne atılacaktır. Ne demiş yüz yıllar önce Hacı Bektaş Veli?
“Bilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır”.
Akıl ve bilim düşmanı Ortaçağcı gericilik, onların ekonomik gücü Tefeci-Bezirgân Sermaye ve müttefikleri Finans-Kapital’in sömürü ve soygun düzeni mutlaka yıkılacak ve yerine halkçı ve insancıl bir düzen mutlaka kurulacaktır.
Sivas Katliamı’nın bir sorumlusu da Ortaçağcı gericiliğin siyasi simgesi olan türban eylemlerine, kıyafet özgürlüğü adı altında destek veren sözde solculardır, onların önder belledikleri Said-i Nursi gibi Ortaçağcı gerici için Anma Toplantıları düzenleyen, ilanlar veren Amerikancı Kürt Hareketi ve onlarla saf tutan Sevrci Soytarı Sahte Solculardır.
Ve şimdi bunlar, ikiyüzlülükle Sivas Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anıyorlar, utanmadan!
Sivas Katliamı’nı protesto etmek, Sivas’ta yaşamını yitirenlerini anmak demek; Ortaçağcı gericiliğe, onların siyasi plandaki temsilcilerine karşı mücadele etmek demektir. Onların ağababaları ABD-AB Emperyalist çakallarına karşı açıktan mücadele etmek demektir.
Bunu bir tek Partimiz yapıyor. Her alanda Ortaçağcı gericiliğe ve ABD-AB Emperyalist çakallarına karşı durmadan savaşıyor. Elbette gücü oranında… Böyle bir mücadelenin verilmemesi şu veya bu şekilde Ortaçağcılığın ve Emperyalizmin değirmenine su taşımaktır.
Onun içindir ki 27’incı yıldönümünde Madımak yanmaya devam ediyor hâlâ.
Bu devran böyle gelmedi, böyle gitmeyecek!
Elbette ki halkımız bu Ortaçağcı gericilikten de, ABD-AB Emperyalistleri çakallarından da, yerli satılmışlar cephesinden de hesap sormak için Partimiz etrafında örgütlenecek ve bu insanlık dışı düzene son verecektir.
O zaman insanlığın baş belası bu iki gerici hareket; Ortaçağcılar ve Emperyalist çakallar Tarihin çöplüğünde yitip gideceklerdir.
Bir kez daha Sivas Katliamı’nda yaşamını yitiren o güzel insanları sevgi ve saygıyla anıyoruz.
Gün gelecek devran dönecek ve elbet hesap sorulacaktır! 02 Temmuz 2020
Kahrolsun Ortaçağcı Gericilik!
Kahrolsun ABD-AB Emperyalizmi!
Sivas Katliamı’nı Unutmadık, Hesap Soracağız!
Sivas Şehitleri Ölümsüzdür!
HKP GENEL MERKEZİ