9 Eylül İzmir’in Kurtuluşu

 

9 EYLÜL 1922; EMPERYALİSTLER GELDİKLERİ GİBİ GÖNDERİLDİLER!

9 EYLÜL 2010; YENİ SEVRCİLER GELDİKLERİ GİBİ GİDECEKLER!

88 yıl önce düşman askerlerini denize dökerek ülkemizin emperyalist işgalden kesince kurtuluşuna son noktanın konulduğu gündür 9 Eylül 1922..

Batılı emperyalistlerin vatan topraklarımızı yağmalamak için çökkün Osmanlı’ya kabul ettirdikleri Sevr Andlaşması’nın yırtılıp atıldığı, tarihin çöplüğüne gömüldüğü gündür 9 Eylül..

Tabii bu zaferin elde edilmesi kolay olmamıştır. Atalarımızın; kadını erkeği, yaşlısı genci, askeri sivili ile başa baş, dişe diş yürüttükleri, her türlü zorluğa karşı kahramanca göğüs gerdikleri ve milyonlarca şehit verdikleri ve yaklaşık dört yıl süren bir savaşla bu zafer elde edilmiştir.

Batılı Emperyalistler, aradan geçen 88 yılda hiçbir zaman Sevr hayallerinden vazgeçmemişlerdir. Öyle ya onlara göre “Türkiye, Türklere bırakılmayacak kadar değerli” idi..

 

Bu nedenle günümüzde de Yeni Sevr’i bizlere dayatıyorlar. İçimizdeki yerli satılmış eliyle de hızla yol almaktalar. Birinci Kurtuluş Savaşımızın intikamını bugün almak istiyorlar. Ülkemizin yıllardır yeraltı yerüstü kaynaklarını sömürerek yarı sömürge yaptıkları yetmiyormuş gibi, vatan topraklarımızı da en az üç parçaya bölmek istemektedirler. Bin yıldır kardeşçe bir arada yaşamış, Türk ve Kürt Halklarını birbirine kırdırma planları ile bu bölünmeyi hızlandırmak istemekteler. Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşımızla elde ettiğimiz bağımsızlığımızı, Cumhuriyetin değerlerini, Laiklik ilkesini ortadan kaldırma yolunda hızla yol almaktalar. Böylece ülkemizi kendilerine bağlı bir Ilımlı İslam devletine dönüştürmek istemekteler.

 

ABD ve AB Emperyalistlerinin bu hayasız saldırılarına direnç gösteren Ordu Gençliğini, Yüksek Yargı mensuplarını, Bilim İnsanlarımızı ise CIA tarafından hazırlanan operasyonlarla susturmakta teslim almaktadırlar.

Bugün ülkemiz, Mustafa Kemal’in Samsun’a çıktığı günlerdeki kadar karanlık günler yaşıyor. Halklarımız her yandan ABD ve AB (AB-D) Emperyalistleri tarafından kuşatılmış durumdadır. Gündemdeki Referandum oyunu da bu kuşatmanın bir parçasıdır.

Ergenekon operasyonu ile susturdukları Ordu ve Bilim İnsanlarından sonra sıra Yüksek Yargı’ya gelmişti.. İşte bu referandumla da yargının ele geçirilmesi planlanmaktadır.

Evet çıkması halinde; yargı yerleri (mahkemeler) AKP’nin hukuk bürolarına dönüşecektir. AB-D Emperyalistlerinin ülkemizi yok etme planlarına onay verilmiş olunacaktır.

Bu nedenle, 9 Eylül’de denize dökerek geldikleri gibi gönderdiğimiz emperyalistlerin kuklası Tayyipgiller hükümetince halkımıza dayatılan bu intihar planını boşa çıkartmak için referandumda HAYIR diyerek, Birinci Kuvayimilliyecilerin kemiklerinin sızlatılmasına karşı çıkmalıyız.

Bu oyunun boşa çıkartılması yetmez.. AB-D Emperyalistleri ve Yerli Satılmışlar Cephesinin Karşı Devrim Cephesine karşı, Halk Kurtuluş Cephesini ordulaştırarak Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşımızı mantıki sonucuna ulaştırmak için İkinci Kurtuluş Savaşımızı başarmak ve emperyalistleri bir kez daha geldikleri gibi göndermek zorundayız. 08/09/2010

HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ 

İZMİR İL ÖRGÜTÜ