30 Ağustos Dumlupınar Zaferi bizi mahvetmek isteyen Emperyalizme Türk ve Kürt Halklarının indirdiği güçlü bir tokattır
Bu tokat öylesine bir acı bıraktı ki AB-D Emperyalistlerinin suratlarında ve yüreklerinde, 91 yıl sonra hâlâ o tokadın acısını ve etkisini silmek için uğraşıyorlar. Unutamıyor Emperyalistler, tüm planlarını alt üst eden Antiemperyalist Kurtuluş Savaşını ve önderi Mustafa Kemal’i. Hasta adamdı ülkemiz, Emperyalistler Sevr neşteriyle parçalayarak “tedavi” edeceklerdi, yani öldüreceklerdi hastayı. Ama AB-D Emperyalistleri; “Bağımsızlık benim karakterimdir” diyen bir önderin önderliğinde bir halkın, “yeter artık” diyerek ayağa kalkarsa önüne kurulan bütün engelleri yıkıp geçeceğini hesap edemediler. Ülkemizi parçalayacak olan Sevr parçalandı halklarımız tarafından, fırlatıldı suratlarına Emperyalist yedi düvelin. Arkamızda en büyük müttefikimiz Lenin ve Sovyet Halkı, geldikleri gibi gönderdik Emperyalistleri inlerine. Yanlarına aldılar giderken tüm yerli yandaşları Ortaçağcı gericileri, Vahdettinleri, Damat Feritleri.
Örnek olduk, ilham verdik tüm mazlum Halklara. Bizim zaferimizden etkilendi Emperyalist Sömürge altındaki tüm ülkeler. Tüm dünyada Emperyalist yağmacılığa ve saldırganlığa karşı Ulusal Kurtuluş Savaşlarını ivmelendirdi bizim zaferimiz. Fidel, Ho Şi Minh, Mao ve Nasır’a vb.ne ilham oldu Antiemperyalist Kurtuluş Savaşımız, örnek aldılar Mustafa Kemal’in ve Birinci Kuvayimilliyecilerin mücadelelerini.
İşte bunun içindir Kurtuluş Savaşımıza ve önderine olan düşmanlığı AB-D Emperyalistlerinin. Mazlum dünya halklarına örnek olup yağmalarını zorlaştırdıkları içindir Birinci Kuvayimilliyecilerin izinin tozunun silinmek istenmesi. 91 yıl önce müttefikleri ortaçağcı gericilerdi, birlikte gerçekleştirdiler Halklarımıza karşı kıyımı. 91 yıl sonra yine Ortaçağcı gericiler Tayyipgiller maşasıyla gerçekleştiriyorlar yurtseverlere, devrimcilere, emekçi halklarımıza karşı baskıyı, zulmü, işkenceyi. Mustafa Kemalci yurtsever subaylar, bilim namusuna sahip aydınlar, kalemini satmayan yazarlar, vicdanı ile cüzdanı arasında tercihini vicdandan yana koyan bütün yargı mensupları, AB-D Emperyalistlerine ve Tayyipgillere 91 yıl önce atılan tokadı, onuru, yurtseverliği hatırlattığı için yapılmaktadır CIA menşeli Ergenekon, Balyoz vb. Operasyonları. Tercih etmezler Mustafa Kemal’in izinden gittiğini söyleyen, NATO karşıtı komutanları. Refüze ederler Onları, getirirler Türk ordusunun başına kökünü inkâr eden Özkök’leri, Özel ve güzel tosun paşaları. AB-D Emperyalistleri için pek makbuldür Mustafa Kemal’e “ölmüş inek” diyen, Müslümanları katleden, kadınlarının ırzına geçen Conilerin ülkelerine sağ salim dönmesi için dua eden “Müslüman” Tayyipgiller. Çok severler AB-D Emperyalistleri, milyonlarca insanın kanına giren, bütün dünyayı Emperyalist çıkarları gereği savaş alanına çeviren ABD Emperyalizmi için, “Son elli yıldır demokrasi ve özgürlük için ABD kahraman evlatlarını dünyanın her yerinde feda etmiştir” şeklinde sözler eden Gül’leri.
Bağımsızlıklarını kazanmalarına 91 yıl önceki zaferimizle örnek olduğumuz Ortadoğu Halkları, bugün yeniden emperyalist boyunduruk altına alınmaya çalışılıyor. AB-D Emperyalistlerinin Koçbaşlığına Tayyipgiller atılıyor gönüllü olarak. Tayyipgiller 91 yıl önceki atalarının ihanetini devam ettiriyor. Onlar gibi Emperyalistlerin ipine sarılıyorlar. Komşumuz Suriye’nin yağmasından acaba bana da bir kemik atarlar mı beklentisine giriyor, içinden geldikleri Tefeci-Bezirgân Sınıfının en belirleyici asalak karakteristiğine sahip olan Tayyipgiller. Acıdır; 91 yıl önce parçalanmamak için verdik yüz binlerce insanımızın hayatına mal olan Kurtuluş Savaşı’nı. Bugün Tayyipgiller eliyle parçalanıyor Ortadoğu.
Ama ne yapsalar ne etseler olmuyor. Tamam, 91 yıl önce bize atılan tokadın izini tozunu sildik, unutturduk dedikleri anda milyonları ayağa kaldıran “Gezi Direnişi”miz patlıyor. 91 yıl önceki gibi halkımız yeter artık diyerek ayaklanıyor. Sarsıyor Tayyipgilleri ve ona güç veren Emperyalistleri. Tamam, örgütsüz, tamam kendiliğinden… Şimdilik önemi yok… İkinci Kuvayimilliyecilerin önderliğinde verilecek İkinci Kurtuluş Savaşı’nın hazırlığıdır bu başkaldırış.
Halkımız Birinci Kurtuluş Savaşı’nın kazanımlarından vazgeçmediğini, unutmadığını, unutturmayacağını haykırıyor. Laikliğe, bağımsızlığa, Mustafa Kemal’e sahip çıktığını ilan ediyor. Tükendi sanılan umutları yeniden yeşertiyor Halkımız. 91 yıl önce yaptık, yine yaparız diyorlar.
Halkın Kurtuluş Partisi olarak hiçbir zaman umudumuzu yitirmedik, Halklarımıza karşı güvensizliğe hiçbir zaman düşmedik, Halklarımız eninde sonunda “yeter artık” diyerek ayağa kalkacak dedik, eninde sonunda 30 Ağustos Dumlupınar Zaferini mantıki sonucuna ulaştırıp Halklarımızı nihaî kurtuluşa ulaştıracağız, sözümüzdür dedik.
Demokratik Halk İktidarını kuracağız. Sözümüzü yerine getireceğiz. Engelleyemeyeceksiniz. Halklarımızın kurtuluş mücadelesinde düşen milyonlarımız yakanıza yapışacaklar. Pablo Neruda’nın dediği gibi:
…topraktan çıkacaklar halkın kıyam gününde
Düşen kanı geri alacaklar
Bizleri yaksanız da, öldürseniz de, işkencelerden geçirseniz de fayda etmeyecek. Çünkü bizler, Ergenekon Maskeli CIA Operasyonu ile tutsak edilen Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin Nemrut Mustafa Paşa’lara haykırdığı gibi:
Harlı ateşlerinizde yakın. Duman duman tüteriz…
Zindan çukurlarına gömün. Ateşböcekleri gibi parlarız…
Darağaçları kurun. Umutlarımızı idam sehpası yaparız…
Dert mi bize! Kefenlerimizle gezer, ölüme geliriz biz…
Gözlerde ağlayan, dudaklarda titreyen adımız kalır…
30.08.2013
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi