Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mıza son noktanın konulduğu, Emperyalist Yedi Düvele Kuvayimilliyecilerin öldürücü son tokadı attığı 30 Ağustos Dumlupınar Zaferi’mizin 99’uncu yılını kutluyoruz.
Halkımıza kutlu olsun!
Şan olsun bu Zaferi bizlere yaşatan kadın, erkek, Türk, Kürt, bütün Kuvayimilliyecilere!
Şan olsun, Batılı Emperyalistlerin “Hasta Adam” diyerek ölüme mahkûm ettikleri Osmanlı’dan Laik Cumhuriyet çıkaran, önderlerinin arkasında dimdik duran; çıplak ayakla, elinde kazmasıyla Emperyalist çapulculara direnen, onlara karşı savaşan, onlara bu toprakları dar eden, dünyanın mazlum halklarına örnek ve umut olan çilekeş yiğit Halkımıza!
Selam olsun, Mandacılığa karşı “Bağımsızlık Benim Karakterimdir!” diyen, başının üstünde sallandırılan idam fermanını “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır!” diyerek görmezden gelen, ülkeyi işgal eden emperyalistlerin askerini, topunu, tüfeğini hiçe sayarak “Geldikleri gibi gidecekler!” diyerek kararlılığını gösteren Mustafa Kemal’e!
Onları unutmayacağız, unutturmayacağız!
Ant olsun ki onların mücadelesini bayrak yapacağız. İkinci Kurtuluş Savaşı’mızı zaferle taçlandırıp nihai kurtuluşu gerçekleştireceğiz. Bir kez daha mazlum halklara örnek ve umut olacağız. Ama bu sefer Tüm Mazlum Halklara nihai kurtuluşun yolunu göstereceğiz.
AB-D Emperyalistlerinin zulmü altında inleyen, yeraltı yerüstü kaynakları gasp edilen Ortadoğu’nun Mazlum Halklarına, İkinci Kurtuluş Savaşı’mızın zaferiyle bir kez daha örnek ve umut olacağız.
İkinci Kurtuluş Savaşı’mızın zaferiyle; din kisvesi altında dünya menfaati sağlayan insanların en alçaklarının, bir daha elde edemeyecekleri, İnsanları Allah’la aldatmanın ustaları CIA-Pentagon İslamcılarının egemenliklerine son vereceğiz.
Laik Cumhuriyet, Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı’mızın zaferiyle geldi; Halkın İktidarı İkinci Kurtuluş Savaşı’mızın zaferiyle gelecek.
Peki, 30 Ağustos Dumlupınar Zaferi’mizin İkinci Kurtuluş Savaşı’mıza önderlik eden önemi nedir?
30 Ağustos; Bağımsızlık uğruna gözlerini kırpmadan savaşanların, Onuru her şeyden üstün tutarak emperyalistlere boyun eğmeyenlerin, “vatan aşkını söylemekten ve gereğini yapmaktan korkar hale gelmektense ölmek yeğdir” diyenlerin zaferidir.
30 Ağustos Dumlupınar Zaferi; emperyalistlere köle olmamak için, köle olup iki kat soyulmamak için kendini feda edenlerin zaferidir.
30 Ağustos; Mazlum Halkların kurtuluşuna başlangıç, Mazlum Halkların önderlerine örnektir.
30 Ağustos; bu toprakları yutup emperyalist anavatanların bir eyaleti yapma planı olan Sevr Haritasının yırtılıp Tarihin çöplüğüne atılmasıdır.
30 Ağustos; kubura süpürülmemek için Sevr Planına sıkı sıkıya sarılan, Kuvayimilliyecileri ihbar eden, katleden, işkencelerden geçiren, halkımızı Allah’la aldatmanın öncüleri Vahdettin’lerin, Damat Ferit’lerin, Ali Kemal’lerin, Nemrut Mustafa Paşa’ların, Dürrizade’lerin, Şeyhlerin, Dervişlerin egemenliğinin sona erdirilmesidir.
30 Ağustos; memleketin “şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi” olmaktan çıkarılması, onların yılan yuvalarının yıkılması, örümcek ağlarının bozulması, Ortaçağcı Gericilere, “Keşke Yunan Galip Gelseydi”cilere unutmadıkları ve hiçbir zaman unutamayacakları, ölümden daha beter bir durumun yaşatılmasıdır.
Halkımız için, Gerçek devrimciler için, Yurtseverler için, Dumlupınar Zaferimiz 99 yıldır işte bunun için kutlanıyor.
Ama AB-D Emperyalistleri ve gemilerine bindirilip gönderilen Ortaçağcı Gericiler ve devamcıları AKP’giller için işte bunun için üzüntülü, yas tuttukları bir gündür.
Onlar; bir daha 30 Ağustos’lar olmasın diye saldırırlar Mustafa Kemal’e, Mustafa Kemal Gelenekli Türk Ordusu’na. Bilim Üretmesi gereken üniversiteleri medreselere işte bu yüzden çevirirler.
Mustafa Kemal’le özdeşleşen Atatürk Orman Çiftliği’ni bu yüzden talan ederler.
Mustafa Kemal ve İsmet İnönü ile özdeşleşen Lozan’a, Montrö’ye bu yüzden saldırırlar.
Kendilerinin önünde engel olabilecek Yargıyı bu yüzden hukuk bürolarına dönüştürürler.
Bir daha kendileri için o acı günler tekrarlanmasın diye, ülkeyi Suriyeleştirmeye, Afganistanlaştırmaya, Talibanlaştırmaya çalışırlar.
Ama ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar, Ortaçağ Karanlığına götürmek için, ne kadar yol alırlarsa alsınlar, gericiliklerine yaşam buldurmak için ne kadar hizmet ederler etsinler AB-D Emperyalistlerine; eninde sonunda 99 yıl önceki ataları Vahdettin’lerin, Damat Ferit’lerin, Nemrut Mustafa Paşa’ların, Ali Kemal’lerin sonundan farklı bir sonla karşılaşmayacaklar.
O kutlu savaşın zaferiyle gelecek o kutlu günle birlikte, artık bir daha yeniden bu topraklarda filizlenme şansını bile bulamayacaklar. Çünkü kökleri kazınacak, bir daha bitmemecesine. O ayrık otları bir daha gün yüzü göremeyecekler.
O günler gelecek!
O günleri 99 yıl önce olduğu gibi halkımızla birlikte getireceğiz.
30 Ağustos 2021
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi