ORTAÇAĞCI AKP HÜKÜMETİNİN HER YIL OLDUĞU GİBİ BU YIL DA ASGARİ ÜCRETE YAPTIĞI KOMİK ZAM İZMİR’DE PROTESTO EDİLDİ
Tayyipgiller tarafında bu yılda milyonlarca işçi kardeşimiz sefalet ücretine mahkum edilmiştir. Türlü rakam oyunları ile asgari ücretin netini yüksek göstererek halka şirin görünmek istemektedirler. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik; Asgari Geçim İndirimi’ni de dahil ederek Asgari Ücrete % 12 zam yapıldığını ve netinin ise 701 TL. olacağını açıklamıştır. Oysa bu kocaman bir yalandır.
Asgari Ücretin bir günlüğü ile İşçi Kardeşlerimiz iki simit ancak alabilecektir. Yine yağmur gibi yağdırdıkları zamlar nedeniyle Asgari Ücret işçilerin eline geçmeden erimiştir
Yemek yer su içer gibi yalan söylemekten çekinmeyen bu Ortaçağcı siyasetçilerin maskelerini indirmek için İl Örgütümüz tarafından Konak YKM önünde bir Basın Açıklaması gerçekleştirilmiştir.
İl Yöneticimiz Zeki Olkun tarafından yapılan Basın Açıklaması’nda; “Sefalet Ücreti İstemiyoruz”, “Zam, Zulüm, İşsizlik İşte AKP”, “İşsizliğe Pahalılığa Zama Zulme Son”, “Gün Gelecek Devran Dönecek Tayyipgiller Halka Hesap Verecek” gibi sloganların atıldığı açıklamadan sonra, Asgari Ücretin Sefalet Ücreti olduğunu teşhir eden bildirilerimiz halka dağıtılmıştır.
Partimiz, Parababaları ve Ortaçağcı AKP hükümeti tarafından gündeme getirilen bütün Halk Düşmanı politika ve eylem karşısında Emekçi Halkımızı bilinçlendirmeye, uyarmaya ve uyandırmaya devam edecektir.
Lütfen resimlerin üzerine tıklayınız.
{gallery}asgari_ucret_2012{/gallery}
Yapılan Açıklama:
Milletvekiline Kıyak Ücret, İşçi Sınıfına Sefalet Ücreti:
ASGARİ ÜCRETE BİR KEZ DAHA KOMİK ZAM YAPILDI!
Ekonomistler, en inandırıcı yalan “rakamlarla söylenen yalan”dır derler. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de, 2012 yılında uygulanacak Asgari Ücreti açıklarken işte bu yola başvurmuştur… Maalesef bu yalanlara bazı sendikalar dahil hemen herkes inanmış durumdadır.
F. Çelik; Asgari ücretin net 701 TL’ye yükseldiğini söylemektedir.
Yalan!..
Çünkü, (16 yaşından büyükler için) belirlenen aylık brüt asgari ücret (2012 Ocak döneminde) 886,50 TL’dir. Bu ücretten yüzde 15 Gelir Vergisi, yüzde 14 Sigorta Primi, yüzde 1 İşsizlik Sigortası Primi, binde 6,6 Damga Vergisi olmak üzere Toplam: 251,85 TL yasal kesintiler çıktıktan sonra geriye net: 634,65 TL kalmaktadır. Yani: Net Asgari Ücret, bakanın dediği gibi 701 TL değil, 634,65 TL’dir!
Aradaki bu fark, AKP iktidarı eliyle işçi ve emekçilerin elinden alınan Vergi İadesi uygulamasının yerine getirilen Asgari Geçim İndirimi’nin (AGİ) Asgari Ücretin netine eklenmesinden kaynaklanmaktadır.
Oysa Asgari Ücretle çalışan bir işçinin işten ayrılması halinde; İhbar-Kıdem Tazminatları, Yıllık İzin Ücreti, AGİ dâhil edilmeden hesaplanmaktadır. Yine çalışırken yatırılan Sigorta Primine de AGİ dâhil değildir. Dolayısıyla rakamlarla yalan söylenerek halkımız göz göre göre kandırılmaktadır.
Yine F. Çelik; Asgari Ücrete yüzde 12 zam yaptık demektedir.
Yalan!..
Yukarıdaki açıklamalarımız çerçevesinde 2012 yılı Ocak ayı Asgari Ücreti Net: 634,65 TL olmuştur. 2011 Yılı Asgari Ücreti ise net; 599,21 TL idi. Aradaki fark; 35,44 TL’dir. Bu rakam aylıktır. Günlük ise; 1,18 TL’dir. Bu para ile bir işçi ancak iki simit alabilir. Bunun neresi yüzde 12’dir?
İşte bu komik zammı dahi rakamlarla söylenen yalanlar sayesinde halka şirin gösterebilmek istemektedirler.
Bizzat Asgari Ücret Komisyonu tarafından verilen görev nedeniyle araştırma yapan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’in önerdiği Asgari Ücret miktarı ise aylık net; 971,00 TL’dir. Komisyon, her yıl TÜİK’e görev verir ama bir kere bile bu kurumun verilerine itibar ettikleri görülmemiştir. Çünkü bu komisyon göstermeliktir… Bu komisyon, IMF ve Dünya Bankası’nın Tayipgiller hükümetine kabul ettirdiği zulüm politikalarının uygulayıcısı olan bir piyondur… O nedenle kaç toplantı yaparsa yapsın, kime görev verirse versin kendisine söylenenin dışına çıkmamıştır, çıkamaz…
Kaldı ki, TÜİK’in önerdiği rakam dahi İşçi Sınıfımıza insanca bir yaşam sunmaktan çok uzaktır. Zira bizzat bu komisyona “işçi temsilcisi” olarak katılarak Ortaçağcı AKP iktidarıyla suç ortaklığı yapmaya devam eden Türk-İş’in yaptırdığı araştırmaya göre; dört kişilik bir ailenin sadece mutfak masrafı (açlık sınırı) 940,39 TL’dir. Yoksulluk Sınırı ise; 3.063,17 TL’dir. (DİSK tarafından yapılan araştırmada bu rakamlar daha da yüksektir.)
Sarı-gangster Türk-İş yöneticileri, önceki yıllarda göstermelik olarak komisyon kararlarına muhalefet şerhi koyarlardı. Bu sefer buna da ihtiyaç duymadılar. İşçi Sınıfımız içinde patronların ajanı konumundaki bu hainler, Ortaçağcı AKP iktidarına tamamen teslim olduklarından, komisyonda muhalefet şerhi bile koyamaz hale geldiler.
Asgari Ücretle çalışan bir işçi kardeşimiz, eline geçecek 634 lira ile ev kirası mı versin? Elektrik-su, ulaşım-beslenme harcamalarını mı karşılasın? Okula giden çocuğuna harçlık mı versin? Hasta eşine ilaç parası mı versin?..
Bu komik rakamlarla, utanmadan İşçi Sınıfımızla alay ediyorlar. İşçi kardeşlerimizi bir ay yaşamaya mahkûm ettikleri bu parayı kendilerine versek bir gün bile geçinemezler.
İşçi Sınıfımızın hali böyle de, Kamu Çalışanlarımızın ve Emeklilerimizin hali daha mı iyi?
Tabiî ki hayır!
AKP iktidarı, 2012 yılında Kamu Çalışanlarımıza % 3, Emeklilerimize ise % 4 zammı reva görmüştür. Buna göre bir SSK emeklisinin Ocak 2012 maaşı 815.04 TL’ye, Bağ-Kur esnaf emeklisinin maaşı 633.13 TL’ye, Bağ-Kur tarım emeklisinin maaşı ise 464.03 TL’ye ulaşacak. Görüldüğü gibi bu rakamların hepsi tamamen sefalet ücretleridir. Elektrik, doğalgaz, ulaşım, akaryakıt, tüp gaz vb. mal ve hizmetlere yapılan zamlarla, bu paralar daha Emekçi Halkımızın eline geçmeden eriyip gitmiştir.
“Hayatın pahalanması, fiyat rakamlarının şu ya da bu olması değil, insanımızın geliri ile alım gücünün düşük, yerli-yabancı Parababalarının sömürü ve vurgunlarıyla iratçılık ve devlet masraflarının yüksek olmasıdır.”
Halkın Kurtuluş Partisi Programı’nda tarif edildiği gibi, çalışanların maaşlarındaki ya da mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki rakamların hiçbir önemi yoktur. Yeter ki, çalışanlarımızın gelirleri insanca bir yaşam sürdürülebilir düzeyde olsun. Ya da içinde yaşadığımız sömürü ve vurgun düzeninde bir avuç Parababası zevk-ü sefa içinde yaşarken, milyonlarca Emekçi Halkımızı İşsizlik ve Pahalılık Cehenneminde kavurmasınlar…
Emekçi Halkımızın durumu bu iken, parlamentoda bir gece yarısı operasyonuyla, milyonlarca emekçiyi yakından ilgilendiren ilaçta 3 kutuya kadar 3, ilave her kutu için 1 TL katkı payı getiren yasanın altına ekledikleri bir madde ile milletvekillerinin emekli maaşlarını % 60’a varan zamla 7.500- 8.000 liraya çıkardılar. Hem de iktidarı ve muhalefetiyle birlikte…
AB-D Emperyalizmine teslim olmuş ve IMF, Dünya Bankası gibi Emperyalist finans örgütlerinin emirleri ile ekonomiye yön veren Tayyipgiller hükümetinden ve bunlarla kayıkçı dövüşü yapan muhalefet partilerinden halklarımızın yararına bir şey beklenebilir mi?
Uyguladıkları ekonomik politikalarla insanları canından bezer hale getirdiler. Gazeteler, geçinemediği için, çocuğuna bir simit parası veremediği için cinnet geçirip intihar eden insanlarımızın haberleriyle doludur…
Öyle ki, bu Parababaları düzeninde 60 yaşın üstündeki insanlarımızın toplu ulaşımdan indirimli yararlanmasına bile izin yoktur. Bunda da ikiyüzlü davranmaktan çekinmemekteler. Kendi partilerine ait Belediyelerde bu uygulamaya devam edilirken, İzmir Belediyesinin verdiği bu Kamu Hizmetini engellemekteler.
Tayyipgiller tarafından, Avrupa’da Amerika’da yaşanan krizlerin bile “teğet geçti” dendiği, “güçlü bir ekonomiye sahip”iz dendiği bir dönemde, bir avuç Finans-Kapital ve Tefeci-Bezirgân her geçen gün servetlerini daha da büyütürken, milyonlarca emekçinin geçim kaynağı olan Asgari Ücretin açlık sınırının bile altında belirlenmesi vicdansızlık değil de nedir?
Kurtuluş Partisi olarak biz, işte bu vicdansızlığa isyan ediyoruz, karşı çıkıyoruz. Bunun için mücadele ediyoruz. AB-D Emperyalizmi ve Yerli Satılmışlar Cephesinin bu hayâsızca saldırılarına karşı, başta İşçi Sınıfımız gelmek üzere tüm emekçi halklarımızla birlikte Halk Kurtuluş Cephesini örüyoruz. Demokratik Halk İktidarını kurunca da bu ekonomik ve siyasi zulüm düzenine son verilecektir.
İşte o günler geldiğinde İşçi Sınıfımız ve Emekçi Halklarımızı İşsizlik ve Pahalılık Cehenneminde yakanlar hesap vermekten kurtulamayacaktır. 31.12.2011
HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ
GENEL MERKEZİ