Bundan 102 yıl önce Hasan Tahsin’in bağımsızlık için sıktığı İlk Kurşun, bugün biz İkinci Kuvayimilliyecilere ilham veriyor.
15 Mayıs 1919’da Sevr Planı’nın bir parçası olarak İzmir, Yunan maskeli İngiliz Emperyalizmi tarafından işgal edildi. Bu işgalden günler önce gazeteci Hasan Tahsin, buna sessiz kalınamayacağını, direnmek gerektiğini düşünüyor ve bu düşüncesini yaşama geçirmek için toplantılar yapıyor, yazılar yazıyordu Hukuk-u Beşer Gazetesi’nde.
Padişah başta olmak üzere tüm merkezi idarecileri düşmanla işbirliği yapmış, silahlı kuvvetleri terhis edilmiş, silahları ellerinden alınmış, ülkesi düşmanlar tarafından paramparça edilmiş Osmanlı Halkı ise emperyalistlere kinini göstermek için işgalden bir gün önce Maşatlık Tepesi’nde toplanmıştı. Bu mitingde Hasan Tahsin; sözde Paris Barış Konferansı ile emperyalistlerin ülkemizi işgal planları yaptığını, bizleri bu topraklardan sürmek istediklerini, aklı-vicdanı selim yurttaşlar olarak buna karşı durmak, itirazımızı tüm dünyaya göstermek zorunda olduğumuzu, İtilaf Devletlerinin oyunlarını bozmak zorunda olduğumuzu, İzmir’in Yunanlılara verilemeyeceğini vurgulayarak; “Toprak verilmez, kan dökülerek alınır”, diye haykırıyordu.
Ve 15 Mayıs 1919 sabahı ilk Yunan kuvvetleri rıhtıma indiğinde Hasan Tahsin yüreğindeki vatan sevgisiyle İlk Kurşunu sıkarak, daha Mustafa Kemal Samsun’a çıkmadan direnişi başlatmış oldu. Lenin önderliğinde Ekim Devrimi’ni başaran Sovyetler Birliği’nin, Kurtuluş Savaşı’mızın kazanılmasındaki olağanüstü katkıları ve Mustafa Kemal önderliğinde yürütülen Birinci Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızın zaferle taçlanmasıyla “Emperyalistler Geldikleri Gibi Gittiler.”
Bugün de bizi mahvetmek isteyen AB-D Emperyalistleri ve Yerli Satılmışlar Cephesinin saldırıları altındayız. Emperyalistlerden aldığı güçle Yunanistan, bize ait olan yirmi adayı işgal etmiş ve silahlandırmış durumda. İktidar sahipleri yani AKP’giller ise bu duruma seyirci kalmaktadırlar. Vatan topraklarını kanlarıyla sulayan Kuvayimilliye Şehitlerine ve vatana ihanet etmektedirler. Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren Kanlı Zalim ABD, bugün Ortadoğu’daki Bekçi Köpeği İsrail eliyle Filistin Halkını katletmektedir. AKP’giller bu katil devletin yaptıkları karşısında mızıldanmaktan başka bir şey yapmamaktadırlar…
Dün ülkemizi tankla, tüfekle işgal edemeyenler bugün Yerli Satılmışlar eliyle yeraltı ve yerüstü zenginliklerimizi talan etmektedirler. Halkımızı, uyguladıkları ekonomik politikalarla İşsizlik ve Pahalılık cehenneminde inim inim inletmektedirler. Mustafa Kemal ve Lâik Cumhuriyet’e düşmanlık etmede atalarını aratmıyorlar. Mustafa Kemal’in Gençliğe Hitabe’sinde söylediği gibi “Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-u zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.”
Başka söze gerek var mı?
İşte bugün Türkiye Halkı ne yazık ki Mustafa Kemal’in Gençliğe Hitabe’sinde belirttiği ahval ve şeraiti yaşamaktadır.
İşte bu ahval ve şerait içinde birinci vazifemiz, başta İşçi Sınıfımız gelmek üzere, emekçi halkımızı, yoksul köylümüzü, aydın gençliğimizi, Kürt kardeşlerimizi Partimiz etrafında örgütleyip emperyalist çakalların Yeni Sevr planına karşı mücadele etmektir. Hasan Tahsin’in vatan aşkıyla mücadele etmektir. Türkiye Devrimi’nin Önderi, Usta’mız Hikmet Kıvılcımlı’nın dediği gibi “Vatan aşkını söylemekten korkar hale gelmektense ölmek yeğdir!”
Bundan 102 yıl önce emperyalist işgale karşı İlk Kurşunu sıkan, cesur, yurtsever Gazeteci Hasan Tahsin’i bir kez daha saygıyla anıyoruz. Hasan Tahsin ölümsüzdür!
Emperyalistler, İşbirlikçiler Geldikleri Gibi Gidecekler!
Yeni Sevr’e Karşı Yaşasın İkinci Kurtuluş Savaşımız!
15 Mayıs 2021
HKP İzmir İl Örgütü