Ne diyor Diaspora’daki Ermeni temsilcisi Amerika’da?
“…Hiç kimse Türk liderlerin Ermenilere topraklarının tek bir parçasını bile gönüllü şekilde verecekleri ilüzyonuna kapılmamalı. Toprak genellikle güçle alınır. Ermenistan askeri anlamda Türkiye’den zayıf olduğu için Türkiye’de yaşanacak öngörülemeyen gelişmeleri beklemek zorunda. Mesela iç savaş, bölgesel çatışmalar, Kürt isyanı, doğal felaketler gibi güç boşluğu yaratacak ve dünyanın bu bölümünde sınırların değişmesine neden olacak gelişmeler… Hukuki haklarını talep edebilecekleri an gelene kadar Ermeniler bu isteklerini kuşaktan kuşağa aktarmalılar.”
100 yıl öncesi. 1915 yılı. Osmanlı birçok cephede savaşıyordu. Güç boşluğu vardı. Tam zamanıydı harekete geçmenin. Fırsatı kaçırmadı Emperyalist Haydutlar ve yüzyıllar boyu birlikte kardeşçe yaşamış üç halkın arasına kama sokup parçaladılar. Sana bağımsız bir Ermeni devleti kuruvereceğiz, diyerek kandırdıkları Ermeni burjuvalarının komuta ettiği Ermeni Ordusuna, harp içindeki Osmanlı’yı arkadan vurdurttular. Osmanlı savunma tedbirini almak zorundaydı ve tehcir kararını aldı. Tamamen savunma, cephede savaşırken arkayı sağlama alma amaçlıydı alınan tehcir kararı.
Türk, Kürt ve Ermeni Halkı karşılıklı acılar yaşadılar. Halkların yaşadığı acıların sorumluları da belliydi: Batılı Emperyalist haydutlar; İngiliz, Fransız, Amerikan ve İtalyanlarla Rus Çarlığı. Emperyalistlerin amacı da belliydi; Osmanlı’yı parça parça edip aralarında paylaşmak. Yaşananlar bir soykırım değildi, karşılıklı bir çatışmaydı, bir savaştı. Emperyalist Haydutların yaşattığı ve Ermeni Burjuvaların piyon olarak kullanıldığı bu acı olaylardan sonra Burjuva Ermenistan, ulusal kimliğini Türk düşmanlığı ideolojisi üzerine inşa etti ve bu ideolojisini de kuşaktan kuşağa aktardı.
Geldik günümüze, 1915’in üzerinden 100 yıl geçmiş. 100 yıl önce olduğu gibi, ABD ve AB Emperyalistleriyle birlikte yeni Emperyalist Rusya tarafından doldurulan ve piyon olarak kullanılan Ermenistan Türk Halkının üzerine saldırtılıyor, soykırım tanımının kapsamına girecek katliamlar yaptırılıyor. 100 yıl önce Emperyalistlerin Sevr Projesi için Ermeniler piyon olarak kullanılmıştı, bugün de Emperyalistlerin içlerinde hep bir ukde olarak kalan Yeni Sevr’in yaşam bulması için kullanılıyorlar.
100 yıl önce, Ermeni burjuvazisi, Taşnaksütyun Partisi’nin peşine takılmış saldırganlar, Müslüman Halkı çoluk çocuk, kadın erkek, yaşlı genç ayrımı yapmaksızın camilere, evlere doldurup sonra da ateşe verip yakmışlar, diri diri baş aşağı kuyulara atıp üst üste yığdıktan sonra üzerlerine büyük taşlar yuvarlayarak canavarca katletmişlerdi.
1992 yılının 25’i 26’ya bağlayan Şubat’ında Hocalı’da 613 Azerbaycanlı Müslüman’ı tam da soykırım tanımının kapsamına girecek bir planlamayla kuşatıp bir gecede katletti Ermeni Burjuva Ordusu. Hocalı, Karabağ ve onun haricinde Ermenistan’ın bugün de işgal altında tutmaya devam ettiği Azerbaycan’ın 7 ayrı yerleşim bölgesinde daha yaptıkları katliamlarında Türk düşmanlığı ile zehirlenmiş, ruhları kirletilmiş, vicdanları, insanlıkları bitirilmiş burjuva Ermenistan Ordusu askerleri, küçücük bir kız çocuğunu kollarından pencereye çivileyip göğsünü yarıp atan kalbini söküp çıkardılar. Yaralılar arasında bulunan ve hâlâ kalbi atmaya devam eden 7 yaşlarındaki bir kız çocuğunu kurbanların cesetlerinin doldurulduğu kamyona atıp öylece ölüme gönderdiler. Hocalı’da ve Azerbaycan’ın diğer bölgelerinde kaçamayan tüm Azeri Türklerini katledip cesetlerini bir zincir oluşturacak şekilde uç uca dizip sonra da göğüslerinin üzerine basarak yürüdüler. Bütün bu caniliklerini de saklama gereği duymadılar. Dünyada az sayıda da olsa böyle canilikler yapılmıştır, değişik bölgelerde. Ama hiç kimse bu caniliklerini sonradan kitaplaştırarak övünmemiştir yaptıklarıyla. Bizim bildiğimiz bu insan soyunun yüz karası canavarlığıyla övünen sadece bugünkü burjuva Ermenistan’ın o katliamda cellât rolü oynayan kişileri yapmıştır.
Hocalı Katliamı’nı niye yaptı Ermeniler?
Sovyetler’in dağılmasıyla birlikte, Türk Cumhuriyetleri Türkiye’yle güçlü bağlar kurmasın, Türkiye bölgede birleşmiş bir güç olmasın diye.
İşgal altındaki Dağlık Karabağ bölgesi, bulunduğu konum itibarıyla Türkiye ile Türk Cumhuriyetleri arasında önemli bir mevzidir. Emperyalistler bu bölgeyi ve ayrıca on bin kilometre karelik Azerbaycan toprağını işgal ettirerek Türk Cumhuriyetlerini Türkiye’den ayıran bir sınır çizmişlerdir. Arap Ulusunun bağrına sapladıkları İsrail kaması gibi, Türk Dünyasının bağrına da Ermenistan kamasını saplamışlardır böylece. Ayrıca Türkiye’nin bu olaylar karşısında hiçbir siyasi-askercil tavır gösteremeyeceğini bildikleri için, bu vesileyle Türkiye’yi, Türk Cumhuriyetlerinin gözünde itibarsızlaştırmışlardır da. Emperyalistleri haklı çıkarmıştır o günkü AB-D uşağı, yüreksiz, çapsız iktidar. Bugün de AKP’giller emperyalistleri haklı çıkartmaya devam ediyor. Zaten bunun için, bugünler için Halk düşmanı iktidarları yaratıyor, ortaya çıkartıyor Emperyalistler. Göstermelik sözlü bir tepkinin ötesinde, atılan hamasi nutukların ötesinde hiçbir tepki gösterilemiyor.
1992 yılından bugüne katliamlarla işgal ettiği 14 bin 400 kilometrekarelik Azerbaycan toprağını Ermenistan bugün de işgali altında tutmaktadır, aradan 24 yıl geçmiş olmasına rağmen.
Ermenistan’ın işgal ettiği bu topraklardan kayıtsız şartsız çekilmesini öngören 4 tane Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı vardır. Buna rağmen bu kararları hiçe sayan Ermenistan işgalini pervasızca sürdürmektedir. İşgal altında tutulan bu topraklar Azerbaycan’ın yüzölçümünün yüzde 20’si tutarındadır.
Peki, Ermenistan bu pervasızlığı kime güvenerek yapabilmektedir?
ABD, AB Emperyalistlerine ve artık emperyalist bir devlete dönüşmüş olan Rusya’ya. Dikkat edersek onlar bugüne kadar Ermenistan’ın bu karara uyması yönünde en küçük bir söz ve davranışta bulunmamışlardır. Böylece de Birleşmiş Milletler kararları kâğıt üzerinde kalmıştır. Çünkü Azerbaycan Türk’tür…
Ermenistan Ordusunun son günlerde Azerbaycan Topraklarına saldırması ve 12 Azeri Askeri katletmesi Hocalı Katliamının bir devamıdır. Diaspora’daki Ermeni temsilcisinin Amerika’da söylediği gibi yaratılan güç boşluğundan yararlanma çabalarıdır. Emperyalist Haydutlar tarafından Türkiye dört bir taraftan sıkıştırılmışken, bir Emperyalist Proje ve Türkiye Halklarının bağrına saplanan bir kama olan AKP Hükümeti eliyle ülke bir iç savaşa sürüklenirken, elleri kolları ardından bağlanıp hareketsiz hale getirilmişken, bu güç boşluğundan yararlanıp, 100 yıl önce Emperyalistlerce kafalarına sokulan boş hayalleri yaşama geçirme çabasıdır, Ermeni Ordusunun son saldırıları.
Sözde soykırım günü ilan ettikleri 24 Nisan öncesi gerçekleştiriyor saldırılarını Ermeni Ordusu. Soykırım yalanına tüm dünyanın dikkatini çekmek için, Emperyalistlerin parlamentolarından “Türkler Ermenileri soykırıma uğrattı” kararını çıkartmak için, Hıristiyan İsrail demek olan denizden denize Ermenistan’ı kurabilmek için saldırıyor Burjuva Ermeni Ordusu.
Ermeni burjuvalarının etkilediği Ermeniler, Birinci Dünya Savaşı sırasında da yine emperyalistlerin piyonu rolünde, özellikle Doğu Anadolu bölgemizde katliamlar yaptılar. Olaylar karşısında Osmanlı’nın uyguladığı göç ettirme-tehcir çözümü sırasında hayatını kaybeden Ermeniler için, “Ermeni Soykırımı” adı altında dünyayı ayağa kaldıran AB-D Emperyalistlerinin, 1992’deki olaylar sırasında hiç sesi çıkmadı. Son saldırılarda 12 Azeri Askeri katledilirken hiç sesi çıkmadı AB-D Emperyalistleriyle yeni Emperyalist Rusya’nın. Çünkü Ermeniler onlara hizmet ediyordu. Bu hizmeti yaparken yapılan her türlü zulüm mubahtı, onlara göre.
ABD ve AB Emperyalistlerinin, bu kan içicilerin, Sosyalist Kamp’ın çöküşüyle birlikte dünyayı yeniden şekillendirme planlarının bir parçasıdır Azerbaycan Halkına yönelik Ermenistan saldırıları.
Bu vesileyle Azerbaycan Halkının yanında olduğumuzu bir kez daha ilan ediyor, Ermenistan’ın Azerbaycan Halkına saldırılarını lanetliyoruz. 06.04.2016
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi