ABD Emperyalist Haydutlarının devşirip Türkiye Halklarının başına bela ettiği AKP’giller’in emri altına giren mahkemelerde bugün tarihi bir dava daha sonuçlandı.
Bilindiği gibi Genel Başkan’ımız Nurullah Ankut’un kaleme aldığı “Kaçak Saraylı Caligula Din Devletine Giderken” adlı kitaptan dolayı “Cumhurbaşkanına hakaret” suçu işlendiği gerekçesiyle açılan dava İstanbul Adliyesi 2’nci Asliye Ceza Mahkemesinde görülmekteydi.
Davanın önceki duruşmalarında olduğu gibi bugünkü karar duruşmasında da HKP Genel Başkanı Nurullah Ankut savunma yapan taraf değil; yargılayan, mahkum eden taraf oldu.
Genel Başkan’ımız mahkemede yaptığı tarihi konuşmasına, AKP’giller’in hukuk bürosuna dönüşen mahkemelerin kendisini yargılayamayacağını söyleyerek başladı. Türkiye’de bütün kurumlar gibi yargının da Amerikan uşağı ve işbirlikçisi AKP’giller eliyle çökertildiğini ifade eden Ankut, bu davadan kesinlikle ceza çıkacağını bildiğini, aksi bir karar verilme ihtimalinin olmadığını ifade etti.
Genel Başkan’ımız konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Şu anda Kaçak Saraylı’nın şikayetçi olup da beraat verilen tek bir dosya bile bulunmamaktadır çünkü bütün mahkemeler Kaçak Saraylı Reis’in emri altındadır. Tayyip ve avanesine oy verenlerin bile yargıya güveni kalmamıştır. Allah’la aldattıkları ve birlikte kamu mallarını aşırdıkları kitle bile yargıya güvenmemektedir, zira Türkiye’de yargıya güvenenlerin oranı yüzde 30 civarındadır. Tahminimce Allah’la aldatarak aldıkları oy oranı da yüzde 38 civarındadır. Yani kendi kitlesinin bir bölümü bile güvenmemektedir yargıya.”
Genel Başkan’ımız böylesine teslimiyet içindeki bir yargı sisteminde kendisinin asla yargılanan taraf olamayacağını ifade ederek konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Ben savunma yapmıyorum çünkü suçum yok. Ben delikanlıyım. Delikanlılık mertliktir, fedakârlıktır, efendiliktir. Delikanlı kimseye hakaret etmez. Kimseye hakaret edecek kadar küçülmem ben. Sadece siyasi literatür çerçevesinde eleştiri yaparım. Ben burada ABD’nin devşirdiği Tayyip ve avanesini yargılamak için bulunuyorum.”
HKP Genel Başkanı Nurullah Ankut konuşmasının ilerleyen bölümlerinde Tayyip Erdoğan’ın ve AKP’giller’in halk düşmanı icraatlarını bir bir kanıtlarıyla ortaya koymaya devam etti. Tayyip Erdoğan’ın, sömürüsünü yaptığı İslam’ın önderi Hz. Muhammed’le hiçbir benzerliğinin bulunmadığını ifade eden Ankut, “Söz konusu adam saraya doymuyor. Kaynaklara göre Kaçak Saray’ın maliyeti 1 milyon 300 bin TL ancak AKP’giller temsilcileri bu maliyetin 5 milyon TL’yi bulduğunu söylüyorlar.”, dedi. Genel Başkan’ımız konuşmasına şu sözlerle devam etti:
“Biz insansak bunlar ne, bunlar insansa biz neyiz?.. Bunlar din alıp satıyorlar, Allah’la aldatıyorlar insanları. Hz. Peygamber’in yaşayışına bakıyoruz; hiçbir şeyi yok. Ümmetine sadece Kur’an’ı ve sünneti bırakıyor. Bu insanlar Kur’an ve Peygamber’in temsilcileri olamaz. Bunlar Firavun’ların, Muaviye’nin, Yezid’in temsilcileridir. Sahte İslamdır bunların savunduğu.”
Genel Başkan’ımız Nurullah Ankut ortada meşru bir Cumhurbaşkanı olmadığını bir kez daha dile getirdi. “Şu anda Türkiye’de Cumhurbaşkanı yok. Buna Cumhurbaşkanı demek suçu ve suçluyu övmektir. Diploması yok. Piyasaya iki diploma sürdü, ikisi de sahte. Sizden bunun araştırılmasını istedim reddettiniz. Sadece Fatih İmam Hatip Okulu’ndan mezun olmuş başka diploma yok. Bu bakımdan 81 milyonu evrakta sahtecilik yaparak aldatıyor. Ortada meşru bir Cumhurbaşkanı yok. Bana ceza verin, ceza vermezseniz görevden alınırsınız. Ceza verin, ama kitabı da okuyun.” diyerek mahkeme hakiminin bu davadan dolayı içine düşürüldüğü acınası durumun kendisini üzdüğünü ifade etti.
Tayyipgiller’in işlediği suçları kanıtlarıyla bir bir ortaya koyan HKP Genel Başkanı Nurullah Ankut konuşmasının sonunda bu zulüm düzeninin, bu hırsızlar imparatorluğunun eninde sonunda yıkılacağını vurguladı.
Nurullah Ankut’un AKP’giller’i yargıladığı ve mahkum ettiği tarihi konuşmasının ardından söz alan HKP’li avukatlar, davanın biçim olarak da kabul edilemez olduğunu ifade ettiler. TCK’nin 299’uncu maddesinin tarafsız bir Cumhurbaşkanını koruduğunu ifade eden HKP’li avukatlar, ortada tarafsız bir Cumhurbaşkanı bulunmadığını, türlü hilelerle partili cumhurbaşkanlığı sistemine geçildiğini, bundan dolayı da bu davanın hiç kabul edilmemiş olması gerektiğini ifade ettiler.
HKP Genel Başkanı Nurullah Ankut’un Türkiye’deki en birikimli, en bilgili siyasetçi olduğunu ifade eden avukatlar söz konusu davaya konu olan kitapta herhangi bir hakaret ibaresi bulunmadığını, olguların somut kanıtlarıyla ortaya konduğunu, yazılanların sert eleştiri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, dolayısıyla da Ankut hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğini dile getirdiler.
Genel Başkan’ımız Nurullah Ankut’un AKP’giller’i mahkum ettiği davada Ankut’a 1 yıl 9 ay hapis cezası verildi, ceza ertelendi.
Duruşmanın sona ermesinin ardından adliye önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Genel Başkan’ımızın basın açıklamasında yaptığı konuşmayı aynen yayımlıyoruz:
“Sevgi ve saygıdeğer arkadaşlar;
“Kaçak Saraylı Reis’in önderliğindeki AKP’giller sanıyorlar ki bizi korkutabilecekler, sindirebilecekler.
“Hayır!
“Bizi hiçbir güç korkutamaz. Kararlılığımızı, inancımızı, cesaretimizi örseleyemez. Biz Babek’in, Şeyh Bedreddin’in, Torlak Kemal’in, Kıvılcımlı’nın, Mahirler’in, Hüseyinler’in ve Fidel’in devamcılarıyız. Onların haklı davasını savunuyoruz. Bizim davamız dünyanın en haklı, en meşru davasıdır. Cenneti bu dünyada kurma davasıdır. O yüzden hiç kimse bizi yargılayamaz. Her seferinde biz onları yargılarız. Ve kesin biçimde insanlık vicdanı karşısında ve Tarih önünde mahkum ederiz.
“Bu davada da böyle yaptık. Bundan sonraki duruşmalarımızda da böyle yapacağız. Bizi hiçbir şey korkutamaz, davamızı zafere ulaştırmaktan alıkoyamaz!
“Eninde sonunda davamız zafer kazanacak, insanlık onuru kurtulacak. İnsanlık kurtulacak, hayvanlar kurtulacak, doğa kurtulacak. İnsanca, insana yaraşır bir düzen kuracağız. Bundan asla kuşkumuz yoktur!
“Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!”
29 Kasım 2018
HKP Genel Merkezi
