Vatan Evlatları üçer, beşer, onar, yirmişer şehit oluyor.

Vatan Evlatları üçer, beşer, onar, yirmişer şehit oluyor.

Her gün Türk ve Kürt gençleri hayatlarının baharında art arda toprağa düşüyor.

Bunlarsa, saltanatlarını sürdürmek için bir yandan Washington’daki Yeni İblis’in önünde iki büklüm olup ceket ilikliyor, bir yandan da gemicikleriyle, milyar Avrocuklarıyla küp doldurmaya devam ediyor…

 

Birkaç gün önce de konu etmiştik: Kaçak Saraylı Reis, tavafa gitti, Amerika-Washington-White House’a. Kapıda dimdik, heykel gibi duran Yeni İblis Trump’ın önünde hem iki büklüm eğildi, hem de ceketini ilikledi. Yani, sadakatını ve saygılarını sundu, eksiksiz…

Öbürü ne yaptı?

Kendi meşrebine uygun olanı. Tiye aldı Kaçak Saraylı’yı. Zaten ziyaretten hemen birkaç gün öncesi PYD-YPG’ye ağır silahlar vermişti.

Bizimki mızıldandı. Oysa Trump hiç oralı olmadı. Sırıtarak başka konulardan dem vurdu. Yani demek istedi ki, “Hafız, biz ne yapacağımızı biliriz. Bize akıl vermeye kalkmak senin haddin değil. Geç bu işleri…”

Uzatmayalım; bu minval üzre bitti görüşme. Konuşma bitiminde, adet olduğu üzere, kameraların karşısına geçtiler.

Tabiî Trump yine dalgasını geçmeye devam etti. Kore Savaşı’ndan bu yana Türkiye’yle ülkemiz dostluk içindedir. Bu böyle sürecektir vb. türünden…

Tayyip’se, böylesine açık bir aşağılanmanın ve sarakaya alınmanın karşılığı olarak, şöyle diyerek teşekkürlerini sundu, Yeni İblis’e:

“Sizleri en kalbi duygularımla, saygıyla selamlıyorum. Öncelikle Amerika Birleşik Devletleri Başkanı sayın Trump’a ve ekibine, şahsım ve heyetime gösterdikleri ilgiden dolayı, şahsım, milletim adına şükranlarımı ifade ediyorum. Bir kez daha huzurlarınızda, sayın Trump’ı seçimlerde elde ettiği tarihi zafer için kutluyorum.” (https://www.youtube.com/watch?v=6pg4Zorgpzk&feature=youtu.be)

İşte böyle yaptı Tayyip Efendi konuşmasını. İnsan soyunun başdüşmanı ABD Emperyalist Haydutunun yeni şefi eğip, büküp, hizaya sokuverdi Tayyip’i.

ABD yapımı oldunuz mu, onun işbirlikçisi oldunuz mu, onun sayesinde iktidarlara kuruldunuz mu; durumunuz budur gayrı… Adamlar paspas ediverirler insanı…

Sanırız, üç beş gün öncenin haberiydi. ABD, YPG’ye üçüncü posta ağır silahlarını da gönderdi. Hem de açıktan. Hiç gizlisi saklısı olmadan. Konuyu şöyle açıkladı, Pentagon ve YPG Sözcüsü:

“ABD Savunma Bakanlığı yetkilileri, Demokratik Suriye Güçleri (DSG) içerisindeki Kürt unsurlara silah sevkiyatının başlatıldığını açıkladı. Bir yetkili, YPG’ye sevkiyatın yaklaşık 24 saat önce başlatıldığını duyurdu.

“Türkiye’nin terör örgütü olarak gördüğü YPG’ye sevk edilen silahların türü ya da silahların nasıl sevk edildiğine ilişkin detaylı bir açıklama yapılmasa da, Amerika’nın Sesi Türkçe Servisi’ne (VOA) bilgi veren Pentagon sözcüsü Eric Pahon, ilk parti teslimatın içerisinde küçük silahlar ve askeri araçların olduğunu belirtti.

“Geçtiğimiz haftalarda ABD’li yetkililer tüfek, buldozer, zırh ve radyo gibi teçhizatlar göndereceklerini açıklarken, Suriye’deki YPG temsilcileri ABD’nin kendilerine havan mermileri, ısı güdümlü füzeler, doçka ağır makineli tüfekler, otomatik silahlar, ağır otomatik silahlar, zırhlı araçlar ve tanklar vereceğini açıklamıştı.” (https://tr.sputniknews.com/ortadogu/201705301028679048-abdli-yetkili-suriyeli-kurtlere-silah-sevkiyati-basladi/)

“ABD Başkanı Donald Trump’ın YPG’ye silah yardımında bulunma kararın ardından Washington, YPG’nin de yer aldığı Demokratik Suriye Güçleri’ne (DSG) üçüncü kez silah gönderdi.

“Sputnik’e konuşan bir DSG yetkilisi, silah ve zırhlı araçların dün akşam ellerine ulaştığını belirtti.

“SİLAHLAR VE ARAÇLAR 70 TIRLA TESLİM EDİLDİ

“Yetkili, şunları kaydetti: “ABD, IŞİD’le mücadele kapsamında bize zırhlı araçlar ve silah gönderdi. Bu silahlar arasında, tanklara karşı kullanabileceğimiz ısı güdümlü füzeler bulunuyor. Daha önce tank da verdikleri için bu kez tank gelmedi. Silah ve zırhlı araçlar, Kürdistan bölgesinden (Kuzey Irak) karayoluyla, Semelka sınır kapısından Rojava’ya sokuldu. Buradan da 70 TIR’la Kobani ve Tel Abyad’ın güneyine getirildi.”

“SİLAHLAR RAKKA OPERASYONUNDA KULLANILACAK’

“Yetkili, şöyle devam etti: “Silahlar ve zırhlı araçlar, yürütülmekte olan Rakka operasyonunda kullanılacak. Rakka’ya haziran ayında gireceğiz, bu yüzden ağır silahlara ihtiyacımız büyük. ABD bize daha önce de zırhlı araç ve ağır silahlar gönderdi ancak yetmiyor. Daha fazlasına ihtiyacımız var.” (https://tr.sputniknews.com/columnists/201705231028571389-turkiye-ypg/)

“YPG Sözcüsü Redur Halil ABD’nin Halk Savunma Birlikleri’ne (YPG) ağır silah yardımını öngören yasayı onaylanmasını “Geç olmakla birlikte önemli ve yerinde bir karar” olarak nitelendirdi.

“DHA’nın Kürt internet sitelerine dayandırdığı haberine göre, Redur Halil şunları söyledi.

“Bu karar, IŞİD’e karşı savaşan güçlerimize inanıldığının göstergesidir.

“Teröre karşı savaşımız 5,5 yıldır sürüyor. Bütün cephelerde başarılar elde ettik. Hem güçlerimizin başarısı hem de koalisyon güçleri ile koordineli bir şekilde elde ettiğimiz ciddi başarılar vardır.

“ABD’nin belirlemiş olduğu başarılı güçler arasında YPG birinci sıradadır.” (https://bianet.org/bianet/siyaset/186348-ypg-sozcusu-abd-nin-silah-yardimi-tarihi-bir-karardir)

Çok net bir şekilde görüldüğü gibi, BOP’un Suriye ayağı da hayata geçirilmiş durumdadır artık. Üstelik de ABD Emperyalistleri bu konuda Rus Emperyalistleriyle anlaşmış bulunmaktadırlar.

Bu arada, BOP’un üçüncü ayağının yani Türkiye ayağının da hayata geçirilmesi için savaş yoğun bir şekilde sürdürülmektedir.

İşte üç gün önce, Şırnak Şenoba’da komutanları taşıyan bir askeri helikopter düşürüldü, PKK tarafından. 13 asker şehit oldu. Ondan iki gün öncesinde ise, yine 3 asker şehit edilmişti bölgede.

Genelkurmay’ın açıklamasına göre de, aynı günlerde 13 PKK’li Kürt genci, resmi söylemle “etkisiz hale getirildi”, askerler tarafından.

Demek ki, Türk ve Kürt gençleri, karşılıklı olarak aynı günlerde birbiri ardına, hayatlarının baharında toprağa düşmektedirler, düşürülmektedirler. Bu ölümler, Türk ve Kürt Halkı arasındaki tarihi bağları bir bir koparmakta, aşındırmaktadır. Tükenişe doğru götürmektedir.

Zaten, BOP’un diğer parçaları da böylesi kanlı boğazlaşmalar olmadan hayata geçirilememiştir. Hatta biraz daha geriye uzanıp Yugoslavya’ya bakarsak; geçmişin bu sosyalist ülkesinde kardeşçe, mutluluk içinde yaşayan halklar, aynı emperyalistler tarafından birbirine düşürülmüş ve kanlı savaşların içine itilmişti. Bu savaşlar sonrasında da Yugoslavya 7 parçaya bölünmüştü. Üstelik de halklar birbirine düşman edilmişti.

Aynı oyun Irak’ta oynandı, Suriye’de oynandı ve Türkiye’de de oynanmaktadır.

Helikopterin düşürülmesi olayına dönersek; Genelkurmay ve hükümet burada gerçeği tersyüz eden bir açıklamada bulundu. Milleti kandırmaya kalktı. Helikopterin yüksek gerilim hattına takılarak düştüğü gibi çocukların bile kanmakta zorlanacağı bir yalana başvurdu. Oysa helikopter pilotları, her ikisi de deneyimli askerlerdi. Böylesi bir hatayı asla yapmazlardı.

Gerçeği ilkin PKK açıkladı:

“PKK’nın askeri kanadı HPG, 13 askerin şehit olduğu helikopteri kendilerinin düşürdüğünü ileri sürdü.

“PKK’nın askeri kanadı HPG (Halk Savunma Güçleri), Şırnak Şenoba’da 13 askerin hayatını kaybettiği helikopteri kendilerinin vurduğunu ileri sürdü.

“HPG’nin açıklamasında, 31 Mayıs günü Şırnak’ın Uludere İlçesi’ne bağlı Şenoba kırsalında düşen Cougar tipi askeri helikopterin, Besta ve Kato dağlarında düzenlenen bir operasyondan döndüğü ve bu operasyonu koordine eden kurmay heyetini taşıdığını belirtilerek, “Alanda görevli birimimiz tarafından ateş altına alınmış, isabet alan helikopter uzaklaşmak isterken düşmüştür” denildi.” (http://www.abcgazetesi.com/pkkdan-aciklama-helikopter-kendi-dusmedi-biz-dusurduk-54872h.htm)

Burada, PKK, propaganda amaçlı olarak helikopteri düşürdüğünü iddia etmiş olabilir de, gibi bir kuşku aklımıza gelebilir belki.

Fakat, hükümetin ve Genelkurmay’ın öne sürdüğü sebebin hiç iler tutar yeri bulunmamaktadır. Kaldı ki,  birkaç gün önce de, emekli Hava Kurmay Albay Ahmet Şahin, net bir şekilde ifade etti olayı:

“Yalan söylüyorsunuz… Bir helikopter pistten kalktıktan sonra bulunduğu mahaldeki en yüksek irtifaya sahip yüksekliğin üzerine çıkacak kadar yukarı irtifa almadan (yükselmeden) ileri doğru (forward) uçuşa başlamaz..

“En geri zekalı helikopter pilotu bile “Emniyetli uçuş irtifası”nı bilir. Türk milletinin Generalleri, Subayları, Askerleri, ABD ve Rusya’nın PKK/PYD’ye verdiği yerden havaya (omuzdan atılan) stringer tipi füzelerle katlediliyor.

“Siz olayı örtbas etme gayreti için bir yerlerinizi yırtıyorsunuz. Yalan söyleyeceğiniz zaman bari iyi bir yalancı bulun ki, kıçınız açıkta kalmasın…” (https://biliyomuydun.com/116981)

Açıkça görüldüğü gibi, ABD Emperyalist Haydutlarıyla Avrupa Birliği Haydutları, BOP’un Türkiye bölümünü pratiğe geçiriyor. Yukarıda sözünü ettiğimiz, parçalanmış ülkeler gibi, o pratiğin kendileri açısından başarıyla sonuçlanabilmesi için de önce ülkemizin kan gölüne ve ölüm tarlalarına dönüşmesi gerekiyor. Onu yapıyorlar işte… Türk ve Kürt gençlerini birbirlerine boğazlatıyorlar. Halkları ayrıştırıyorlar, ülkeyi parçalanmaya götürüyorlar.

Kaldı ki, şu anda Türkiye’deki savaş, istedikleri oranda, yani kısa sürede sonuç doğurucu oranda kanlı boyutlarda seyretmiyor. Çünkü, Suriye’deki iş daha noktalanmadı. PKK’nin silahlı güçlerinin ağırlıklı bölümü şu an Suriye’de savaştırılmaktadır. BOP’un bu parçasının kesince sonuçlanmış biçimde hayat bulması için. Orada nokta konur konmaz, bu güçler olduğu gibi, ağır ve hafif silahlarıyla birlikte Türkiye’ye intikal ettirilecektir. Her türden ağır silah kullanma deneyimine sahip bu güçler, çok ölümcül bir savaşa tutuşacaktır Türkiye’de. Ve onun sonucunda istedikleri amaca varmış olacaklar, ABD ve AB Emperyalist Haydutları.

Malum, onların nihai amacı, BOP Haritası’nda da apaçık olarak ortaya koydukları gibi, birleşik bir “Free Kurdistan”dır. Yani, ikinci bir İsrail’dir. ABD ve AB Emperyalistlerinin Ortadoğu’da İsrail’den sonra ikinci bir petrol bekçisi devlete sahip olabilmesidir.

İşte süreç bu doğrultuda akmaktadır.

Meclisteki Dört Amerikancı Parti de, farklı roller oynamakla birlikte, bu sürece tam anlamıyla katkı sunmaktadır. Yani onlar da, önce de defalarca belirttiğimiz gibi, ABD’nin Türkiye’deki işbirlikçi piyonlarıdır.

Ne demiştik, Seçim Konuşmalarımızda?

Meclisteki Amerikancı Dörtlü Çete de, PKK de, PYD de, YPG de, IŞİD de, El Nusra da, ÖSO da; ABD’nin değişik piyonlarıdır, hizmetkârlarıdır”

İşte bu kuklalarını, değişik karakterlere büründürüp oynatarak, emperyalist aşağılık amacına ulaşacak, ABD ve AB.  Onun uğraşı içinde…

Olansa, hep söylediğimiz gibi, bölge halklarına oluyor. Arap Halkına oluyor, Türk Halkına oluyor, Kürt Halkına oluyor. Bu halkların evlatları can veriyor. Bu ülkeler harabeye döndürülüyor.

Dedik ya önce de; o emperyalist haydutlar hep istedikleri düzeni kaostan çıkarırlar, diye. Öyle yapıyorlar yine…

Fakat, en sonunda bu emperyalist çakallar ve yerli işbirlikçileri yenilecek. Biz kazanacağız, devrimciler kazanacak, halklar kazanacak…

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

5 Haziran 2017

Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı

Print Friendly, PDF & Email