Saygıdeğer arkadaşlar; Öyle görülüyor ki, bu Sorosçu Kemal ve…

Saygıdeğer arkadaşlar;

Öyle görülüyor ki, bu Sorosçu Kemal ve kendine benzer AKP-HDP kırması ekibinin uygulayageldiği teslimiyetçi ihanet politikası, CHP tabanının bir bölümünün umutsuzluğa düşüp, içine kapanıp atıllaşmasına; bir bölümünün de ABD Emperyalistlerinin yeni bir proje partisi olarak piyasaya sürmeye çalıştığı, Meral Akşener liderliğindeki, ideolojilerinin özü, esası antikomünizmden başka hiçbir şey olmayan, eski NATO milliyetçilerinden derleşik, sözde “yeni” oluşumuna kaçmasına sebep olacaktır. Ona umut diye sarılmasına yol açacaktır.

Dolayısıyla da, Sorosdaroğlu Kemal ve avanesi, CHP’yi felakete sürüklemektedirler…

Bugüne dek tekrar tekrar anlatmaya çalıştığımız gibi, TESEV’ci-Sorosçu Kemal’in ve onun Yeni CHP yönetiminin aslında Kaçak Saraylı Reis ve AKP’giller’inin sürdürmekte olduğu politikaya temelden bir itirazları yoktur.

İtiraz noktaları; HDP taleplerinin de AKP uygulamaları arasına alınmamasına yöneliktir. Yukarıda da dedik ya, bunların Yeni CHP’si, ideoloji ve kadro bazında bütünüyle AKP-HDP kırmasıdır, karmasıdır.

Hatırlayanınız var mı; bugüne dek muhalefet tezleri olarak bu Yeni CHP ekibinin öne sürdüğü, aklınızda kalan bir tez?

Sanırım, yoktur diyeceksiniz. Gerçeklikte de yoktur zaten. Çünkü defalarca söylediğimiz gibi bunları devşiren de, projelendiren de, kadrolaştıran da ve adları değişik ama görevleri ve efendileri aynı partiler biçiminde Meclise dolduran da hep ABD Emperyalist Haydududur, CIA başta gelmek üzere onun ajan örgütleridir. Bunlar, “BOP” adlı kanlı ihanet dramasının hain oyuncularıdır. Hepsi de senaryoda kendilerine ayrılan bölümü oynamaktadırlar. Lafta ayrılıkları da senaryodaki kendi oynamaları için verilen bölümlerin farklılığından kaynaklanmaktadır.

Dikkat edelim: Oynanan aynı oyundur. Bu kanlı BOP oyununun patronu, yani yapımcısı da, senaristi de, yöneticisi de aynıdır; ABD’dir, CIA’dır…

Bu Yeni CHP ekibinin bugüne dek, Birinci Kuvayimilliye’yi, Antiemperyalist Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızı, onun önderlerini, Mustafa Kemal’leri, İnönü’leri ve laikliği ve Tam Bağımsızlığı savunduğuna, hatta bir kere bile savunduğuna tanık olanınız var mı?

Yoktur…

Hatta ne dedi Sorosçu Kemal?

“Biz 30’ların, 40’ların CHP’si değiliz.”

Ne demek istedi böylece?

Bizim eski yani Gerçek CHP’yle sayımız suyumuz yoktur. Adımız aynı ama yolumuz ayrıdır…

Adam bunu açıkça söyledi. Ama acıdır ki, bilinçsiz ve bilgisiz CHP kitlelerinin önemli bir bölümü, “yahu sen ne diyorsun?” diye bir soru sormadı. Anlamazlıktan geldi. Zaten bu hainler güruhunun CHP’nin başına bela edilmesine yol açan en önemli zaaf, CHP tabanının bu ilgisizliği ve bilgisizliğidir.

Onlar da okumuyorlar, araştırmıyorlar, sorgulamıyorlar, zihinlerini özgürce kullanamıyorlar…

Aynen Tayyipgiller’in “hülooğğ”cuları gibi inançlarıyla hareket ediyorlar. Davranışları kalıplaşmış. İnançları şekil vermiş, bu donuklaşmaya. Bunlarla konuştuğunuz zaman; “Ya işte CHP var. Gidip oyumuzu ona vereceğiz. Başka ne yapalım?” deyip, kestirip atıyorlar.

Olaylara yani gerçeklere, onların gerçek sebeplerini bulmaya yönelik bir çabaları, araştırmaları, istekleri ve anlayışları yok, bu kitlelerin…

Oysa, gerçek anlamda düşünme, inançlardan ayrı, inançları bir tarafa koyarak, aklı özgürce kullanmak, sorgulamak ve sadece sebeplerini bulma amacıyla olaylara odaklanmakla olur. Unutmayalım; olaylardan daha önemli hiçbir şey yoktur. Bütün mesele, gerçek sebepleriyle ve sebep-sonuç ilişkileriyle birlikte olayların kökenlerini, nasıl çıkageldiklerini ve hangi yöne doğru bir gelişme seyri izleyeceklerini görebilmek, anlayabilmek, kavrayabilmek ya da çözümleyebilmektir. Olayı ele aldınız mı, olay dışı her türden yargıyı ve inancı bir tarafa bırakacaksınız. Yoksa göremezsiniz ve kavrayamazsınız olayı.

Zaten Sosyalizm de olayların bilimidir. Olayları görme, anlama, kavrama ve yorumlama bilimidir.

Enteresandır; Klasik Çağ’da, Felsefe de İyonya’da bu anlayış üzerinde doğmuştur. İnsanlık, İÖ 8’inci Yüzyıl’la birlikte bu aşamaya ulaşabilmiştir ilk kez İyonya’da ya da Eski Yunan’da. Tabiî ondan önce de Mısır’da, Ortadoğu’da, Hint’te, Çin’de Felsefeye benzer düşünceler vardı. Ama bunlar, hep dini tasavvurların ve mitolojilerin etkisi altındaydı. Onlarla iç içeydi.

Bu bakımdan; Özgür Düşünceye ulaşılamıyordu.

Ne yazık ki, içinde bulunduğumuz Türkiye’de de insanlarımız sağcısıyla solcusuyla, hep Antika Tarihin dini tasavvurları ve inanışlarıyla, mitolojileriyle düşünüp, onların etkisi altında olayları anlamaya çalışan, bin yıllar öncesinin insanları durumundadır.

Eğitimimiz de zaten, ne yazık ki, bu Antika düşünce kalıplarını öğretmektedir insanlarımıza.

Biz buna, daha önce de değindiğimiz gibi, “zihin hasarına uğratılma” diyoruz. Yani zihni prangaya vuruyor ve özgür çalışmasını engelliyor, bu Antika, Metafizik eğitim sistemi. Ve giderek de, bu düşünce şeması bir kalıp olarak yerleşiyor zihnimize. Tabiî böylece de, hasar oluşturmuş oluyor zihinde.

Konuyu toparlarsak; demek ki adı “Anamuhalefet Partisi” olan Yeni CHP, aslında muhalefet yapmıyor. Onun yaptığı, göstermelik, sahte bir muhalefet…

Meral Akşener’in parti kurma çalışmasına gelirsek; bu, yukarıda da belirttiğimiz gibi, bir ABD projesidir, onun hayata geçirilme çalışmasıdır.

Hatırlarsak, arkadaşlar; bugüne dek bütün burjuva partileri hep birbirinden çıkmıştır.

1946’da Bayar-Menderes Çetesi’nin yine bir ABD projesi olarak kurdukları Demokrat Parti nereden çıkmıştır?

CHP’den…

1960 sonrası Demirel’in Adalet Partisi nereden çıkmıştır?

Demokrat Parti’den…

12 Eylül Faşist Diktatörlüğünün partisi ANAP nereden çıkmıştır?

Önceki partilerden…

Bülent Ecevit’in DSP’si de, bilindiği gibi, yine CHP’den çıkmıştır.

Tayyipgiller’in AKP’si nereden çıkmıştır?

Molla Necmettin’in partilerinden…

Burada, iki partiyi özel olarak derleyip kurdurmuştur, yine ABD ve CIA. Bunlardan birincisi, Süper NATO’nun-Gladyo’nun-Kontrgerilla’nın paramiliter özel antikomünist katil örgütü olarak kurdurduğu, Alparslan Türkeş liderliğindeki MHP’dir. Türkeş, bildiğimiz gibi, Amerika’da Kontrgerilla eğitiminden geçirilen en eski ABD elemanlarından biridir.

Bunlar, Sovyetler ve Sosyalist Kamp zamanında sadece antisovyetizm, antikomünizm yaptılar. Ve ülkemizdeki namuslu, yurtsever, demokrat, devrimci insanlarımıza karşı kanlı, silahlı katliamlarda bulundular.

Cumhuriyet Tarihinin en önemli katliamlarından olan Maraş Katliamı ve Sivas, Çorum, Bahçelievler, 16 Mart Katliamları hep bunların eseridir.

Yani eli kanlı, katliamcı katiller örgütüdür, bu parti… Sivil görünümlüdür fakat doğrudan Kontrgerilla’ya-Süper NATO’ya dahildir.

Şimdi bu katiller örgütünden bir bölüm derlenerek yeni oluşum altında piyasaya sürülüyor.

Kim yapıyor bunu?

Kuşkusuz ABD ve CIA…

Bunların neresi yeni?

Yeni olan herhangi bir yönleri, anlayışları, ideolojileri, yolları, yöntemleri var mı?

Hayır…

Bunlar 40 yılın bilinen Gladyo Örgütünün önde gelen temsilcileridir. Milletvekilleridir, bakanlarıdır ve kadrolarıdır…

Hani Tayyipgiller’i de aynı ABD ve CIA “Yenilikçiler” adıyla piyasaya sürmüştü. Oysa yeni olan herhangi bir yönleri var mıydı, bu 40 yılın Amerikancı Ortaçağcılarının?

Eğer fark denebilirse tek bir farkları vardı; o da boynuzun kulağı geçmesi gibi ihanette, vurgunda, talanda, halk ve vatan millet düşmanlığında geçmiştekileri geride bırakmışlardı.

İşte Meral Akşener ve ekibini de aynı biçimde projelendirdi ve siyaset sahnesine salmaya hazırlanıyor CIA.

Bu emperyalist haydut, sürek avına aldığı halkımıza “kaç, ben kurtarayım”, diyor, Akşener’in kurmaya hazırlandığı partiyi göstererek…

Böyle bir oyuna kanmak, ölümlerden ölüm beğenmek olur sadece…

CIA’nın özel bir amaç için kurdurduğu ikinci parti de, Molla Necmettin’in Milli Selamet Partisi’dir. CIA, bu partiyle de insanlarımızı daha yoğun bir biçimde “Yeşil Kuşak Projesi”nin kapsamına uygun olarak Ortaçağcı ideolojiyle zihnen uyuşturmayı amaçlamıştır.

Dikkat edersek, ABD ve CIA, bu her iki özel partisini de çok iyi kullanmıştır ve bunlara ölümcül talimatlar yaptırmıştır ülkemizde. Ve hâlâ da kullanmaya devam etmektedir.

CHP’yi de 2010’daki, yine CIA-MOSSAD ve Fethullah organizasyonu bir kaset komplosuyla tersyüz etmiş, tepesine Kılıçdaroğlu ve avanesini tünetmiş, böylece de bir proje partisi haline getirmiştir, ABD.

HDP de; 1991’de Sosyalist Kamp’ın çöküşüyle birlikte dümeni Amerika’ya kıran ve ABD rotasına giren Amerikancı Burjuva Kürt Hareketi PKK’nin legal plandaki partisidir. Dolayısıyla, o da tümüyle ABD tarafından, CIA tarafından oynatılmaktadır.

Ülkemiz, bu karanlık günlere, bu cehennemcil günlere, işte bu yerli işbirlikçi hainler aracılığıyla getirilmiştir. Daha da büyük felaketlere götürülmesi hedeflenmektedir. Yani BOP çerçevesinde parçalanması…

Böyle bir parçalanış ve çöküşe, Meclisteki bu Amerikancı Dörtlü Çetenin hepsi sevinir. Efendimizin bize vermiş olduğu görevimizi başarıyla yerine getirdik, diye…

Bundan zerrece kuşkunuz olmasın…

Olur ise, yanılmış olursunuz. Kendinizi kandırmış olursunuz.

Ne yapalım…

Bizden uyarması…

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

19 Ekim 2017

Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı

Print Friendly, PDF & Email