İl Başkanımız Av.Tacettin Çolak’dan açıklama: YARGIÇLAR İŞ YAVAŞLATMA EYLEMİ YAPIYORLAR

ADALET BAKANI; MAHKEME DURUŞMA GÜNÜNÜ 1 AYDAN SONRAYA VEREMEYECEK DERKEN, MAHKEMELER 9 AY SONRAYA VERİYOR…

Hükümet, iş yargılamasında zorunlu arabuluculuğu dayatırken, hem uyuşmazlıkların çabuk sonuçlandırılmasını hem de iş mahkemelerindeki duruşmaların hızlandırılmasını amaçladıklarını ve yargıda “reform” yaptıklarını iddia etmektedir.

Adalet Bakanı, partisinin bir toplantısında yaptığı konuşmada (avukatlık yapmış birisi olduğunu da ısrarla belirterek); “Mahkemelerce 5 ay sonrasına gün verilmeyecek, bir ay sonraya gün  verilecek. Bilirkişi 5 ay sonraya değil, bir ay sonraya dosyayı verecek. İşte çok  tarihi bir reformdur.

“Örneğin, hiçbir sebep olmadan ‘Ben mahkemeyi 8 ay sonraya atıyorum, 9  ay sonraya atıyorum.’, öyle bir şey yok. ‘Bugün git, yarın gel’ yok.” diyor.

Adalet bakanı böyle söylüyor da mahkemelerde işler böyle yürümüyor…

İş Mahkemelerinde açılan davalarda 3-4 ay sonrasına gün almayı bile büyük başarı sayarken, son günlerde artık 9 ay sonrasına duruşma günü verilmektedir. Ekte sunduğumuz İstanbul Anadolu 25. İş Mahkemesi tutanağında görüleceği üzere 02.01.2018 günü yapılan duruşmada yargıç; “davacı taleplerinin hesap yönünden incelenmesine” diyerek duruşma gününü 04.09.2018 tarihine ertelemiştir.

Yani yargıç, bir dosya hesabını ancak dokuz ayda yapabilecekmiş!!!

Bizce bu gerekçenin hiçbir inandırıcılığı yoktur. Ancak yargıcın (itirazlarımıza rağmen) bu uzun duruşma günü vermesini; Bakanlıkça 2018 yılında ilan edilen Bilirkişi Listelerine hukukçu bilirkişilerin konmamasına bir tepki olarak geliştirdiğini düşünmekteyiz.

Böyle olması halinde bile davaları uzatarak vatandaşın “hak arama özgürlüğü”nü ihlal etmekte oldukları açıktır. Yine adaleti geciktirmekle “adil yargılanma” hakkını da ortadan kaldırmaktalar. Aynı zamanda bu durum; yargıcın görevini kötüye kullandığını da göstermektedir.

Evet, HMK’nun 266’ncı maddesinde; hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz. Hukuk öğrenimi görmüş kişiler, hukuk alanı dışında ayrı bir uzmanlığa sahip olduğunu belgelendirmedikçe, bilirkişi olarak görevlendirilemez” denilmektedir.

Ancak bu yasa hükmüne rağmen, İş Mahkemelerinde yargıçlar, zaten yıllarca, “Avukat Bilirkişi”lere hesap yaptırmaya alışmıştı. Şimdi ise duruşma günlerini uzatarak sanki Bakanlığa karşı “pasif direnişe” geçmiş gibiler.

Fakat böyle olsa bile, hakkını alamayan işçilerin mağdur olmaları bir yana, dosyaları sürüncemede bırakarak işçileri “arabuluculuğa zorlama” gibi bir koku sezmekteyiz. Bu yaklaşım etik değildir.

Sözde UYAP sistemindeyiz ve sistem Bakanlığın tamamen denetimindedir.

Dolayısıyla Adalet Bakanı’nın mahkemelerin uzun ertelemeyi gerektirecek bir neden olmadığı halde duruşmaları dokuz ay sonralarına atmasını bilmesi gerekmektedir. Ya da yapılacak bir araştırmayla kolayca bilebilecek durumdadır.

Ama Bakan hiçbir araştırma zahmetine girmeden, ne diyordu? “Hiçbir sebep olmadan ‘ben mahkemeyi 8 ay sonraya atıyorum, 9  ay sonraya atıyorum.’, öyle bir şey yok.”

Öyleyse buyurun size İstanbul Anadolu 25. İş Mahkemesi’nin duruşma tutanağı.

Bakanın bu uygulamalarla ilgili gereğini yapmak yerine, “reform yaptık” diye halka gerçek dışı açıklama yapmasını kabul etmiyoruz.

Konuyla ilgili Adalet Bakanlığı ve HSK nezdinde gerekli şikâyet dilekçemiz iletilecek ve gereğinin nasıl yapılacağı tarafımızca takip edilecektir. 11.01.2018

Saygılarımızla,
Avukat Tacettin ÇOLAK

İstanbul 25. İş Mahkemesi 3. Duruşma Tutanağı

 

 

Print Friendly, PDF & Email