HKP’den siyasi partilere eşit propaganda hakkı talebi

yskHalkın Kurtuluş Partisi, Yüksek Seçim Kurulu ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığına başvurarak siyasi partilere televizyonlarda eşit propaganda hakkı tanınmasını istedi.

 

YÜKSEK SEÇİM KURULU BAŞKANLIĞINA

ANKARA

Talepte Bulunan: Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanlığı

Karanfil Sokak No: 24/15 Kızılay ANKARA

Vekilleri: Av. Metin BAYYAR, Av. Sait KIRAN, Av. Doğan ERKAN

Sezenler Cad. 7/9 Sıhhiye/ANKARA

Konu: 1550 sayılı 26/08/2015 tarihli Yüksek Seçim Kurulu kararı doğrultusunda seçime giren tüm siyasi partilere Türkiye genelinde yayın yapan Radyo ve Televizyonlarda eşit propaganda hakkının ve olanağının sağlanması talebidir.

Açıklamalar:

Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığınız 1550 sayılı 26/08/2015 tarihli kararıyla; Radyo ve Televizyon kuruluşlarının, tek yönlü, taraf tutan yayınlar yapamayacakları ve yayınlarında demokratik kurallar çerçevesinde siyasi partiler arasında fırsat eşitliğini sağlamak zorunda oldukları belirtilmiştir.

Ayrıca, tüm radyo ve televizyon kuruluşlarının, siyasi parti ve adayların seçim döneminde görüşlerinin eşitlik, serbestlik, dürüstlük ilkelerine uygun bir şekilde yansıtılması için gerekli katılımın sağlanmasına da karar verilmiştir.

Anayasanın E. Seçimlerin genel yönetim ve denetimi başlıklı 79. Maddesi;

Seçimler, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır.

“Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçim tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulunundur.” hükmünü içermektedir.

298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un seçim esasları başlıklı 2. Maddesinde ise seçimler, serbest, eşit, tek dereceli genel oy esaslarına göre yapılacağı belirtilmiştir.

Buna göre yukarıda belirtilen Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı kararında ve yine başkanlığınızın 04.05.2007 tarihli 224 karar sayılı kararında belirtildiği üzere seçim adı verilen siyasi çekişmenin eşitlik, dürüstlük ve serbestlik ilkelerine göre gerçekleştirilmesi anayasal ve yasal bir zorunluluktur. Buna göre, Radyo ve Televizyon Kuruluşları, tek yönlü, taraf tutan yayınlar yapamazlar. Bu kuruluşlar yayınlarında demokratik kurallar çerçevesinde, kamunun siyasal beklentilerine cevap verecek şekilde siyasi partiler arasında fırsat eşitliğini sağlamak zorundadırlar.

Buna rağmen ne yazık ki bu üç temel ilke siyasi hayatımızda ve uygulanan seçimlerde yerini bulmamaktadır. Özellikle radyo ve televizyonlarda uygulanan siyasi propaganda yöntemleriyle eşitlik ve dürüstlük ilkeleri her seçimde açık ve ağır şekilde ihlal edilmektedir.

Radyo ve Televizyonlarda yapılan propaganda yöntemi başta iktidar olanaklarından yararlanan iktidar partisi ve devlet yardımından faydalanan Mecliste grubu olan partiler dışındaki diğer siyasi partiler için uygulanamaz hale gelmiştir.

Günümüzde maddi gelirleri sınırlı, kısıtlı olan herhangi bir partinin televizyona çıkarak düşüncelerini aktarması artık imkânsız hale gelmiştir. Ülke genelinde yayın yapan tüm radyo ve televizyon kurumları yalnızca diledikleri aday ve partilerin propagandasını yapmaktadırlar.

Bu durumun en büyük mağduru da Halkın Kurtuluş Partisi’dir. 7 Haziran 2015 seçimlerinde, Partimiz 298 ayılı Yasanın 52. Maddesi gereğince TRT’de yayınlanması zorunlu olan propaganda konuşmasının dışında başka bir Televizyon ve Radyo propagandası yapamamıştır. Bu seçim dönemi boyunca, TRT dışında Partimizin görüşlerinin aktarıldığı tek bir dakikalık bile bir yayın yoktur.

Gerçekte Siyasi Partilerin ve yerel yönetimlerin radyo ve televizyon kurması yasaktır. Ancak maddi olanakları fazla olan az sayıdaki Siyasi Partilerce Radyo ve Televizyonlara sunulan imkânlarla bu yasak çiğnenmektedir. Kendisine maddi olanak sağlanan her televizyon ve radyo kanalı bu imkânı sağlayan partinin yayın organı haline gelmektedir. Ya da doğrudan değilse bile, dolaylı televizyon kanalları kurmakta, kurdurmaktadır yine Mecliste grubu bulunan partiler.

Bunun yanında medyadaki tekelleşme de gittikçe artmaktadır. Tekelleşen medya destek sunduğu siyasi oluşum ve kişilere seçim sonrasında da baskı uygulayarak siyaseti daha doğrusu “demokrasi”yi kendi istediği doğrultuda yönlendirmek, yönetmek istemektedir.

Ne yazık ki daha önce alınmış kararları bulunsa da Yüksek Seçim Kurulu ve Radyo Televizyon Üst Kurulu bu konuda bugüne kadar etkisiz kalmaktadır.

Kanaatimizce bu eşitsiz yarışı biraz daha adil şekle getirmenin yolu da yargı yoluyla maddi olanakları olmayan partilere TRT dışındaki diğer tüm Radyo ve Televizyon Kurumlarında da “yayınlanması zorunlu propaganda” imkânı sağlanmasıdır.

Demokrasi iddiasını sağlamak için, seçmenin gerçekten seçim yapmasını kolaylaştırmak, onu seçenekler konusunda aydınlatmak ve bilgilendirmek gerekir. Bunun yolu da tüm siyasi partileri gerçek anlamda eşit ve tarafsızca tanıtmak, kendilerini tanıtmalarını sağlamakla mümkündür. Yalnızca az sayıdaki siyasi görüşe açık olan radyo ve televizyon yönetimiyle ancak yönlendirici ve güdümleyici bilgilendirme yapılmaktadır. Bugün yaşanan bu durumda seçim “serbest” ancak siyaset yasak hale gelmiştir.

Meselenin aşılmasını sağlamak ise kamusal ve anayasal bir görevdir.

Bu antidemokratik uygulama ve yöntemin giderilmesi için seçimlerin demokratik prensiplere uygun yapılmasını sağlamak ve denetlemekle görevli Başkanlığınızın ve Radyo Televizyon Kurumunun alacağı kararlarla bir nebze olsun bu adaletsizliğin giderilebileceğini düşünmekteyiz.

6112 sayılı Radyo Ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunda ve Yayın Hizmeti Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelikte Radyo Televizyon Üst Kurulu tarafından tavsiye edilecek kamu hizmeti duyurularının televizyonlardan ve radyolardan ücretsiz yayınlanma olanağı getirilmiştir.  6112 Sayılı Yasanın 17. Maddesine göre Radyo televizyon Üst Kurulu tarafından belirlenen, toplum için büyük önem arz eden ulusal ve uluslararası olayların, televizyon yayıncıları tarafından ülke geneline şifresiz ve ücretsiz olarak yayınlanması gerekmektedir.

Bugün yasal olarak mevcut olan bu olanak demokrasi için kullanılmalı ve her televizyondan seçime giren her parti ile ilgili zorunlu ve kısa olsa da yayın yapılabilmelidir.

Sonuç olarak;

298 Sayılı Yasanın 52. Maddesinde belirtilen partilerin TRT televizyon ve radyolarında yayınlanması zorunlu propaganda programlarının, 6112 Sayılı Yasa çerçevesinde yayınlanması zorunlu kamu spotu şeklinde diğer özel radyo ve televizyon kurumlarından da yayınlanması için karar alınmasını,

Bu durumun Radyo Televizyon Üst Kuruluna bildirilmesini,

1550 sayılı 26/08/2015 tarihli kararda belirtilen fırsat eşitliğinin sağlanması için daha etkin yöntemlerin belirlenmesini talep ederiz. 08.09.2015

 Halkın Kurtuluş Partisi
Vekili
Av. Doğan ERKAN

Print Friendly, PDF & Email