Halkın Kurtuluş Partisi, Gasp edilen Seçime Girme Haklarının İadesi amacıyla…

Halkın Kurtuluş Partisi,

Gasp edilen Seçime Girme Haklarının İadesi amacıyla

Yüksek Seçim Kuruluna ve

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Siyasi Partiler Bürosuna başvurdu

AKP’giller tarafından çoktan çiğnenip atılmış sözde mer’i anayasaya göre, üstelik de 2017 Referandumuyla bizatihi Anayasaya sokulmuş başkanlık seçimi tarihi, Anayasal hükümle belirlenmiş olmasına rağmen, ve başka bir seçim tarihi de ancak TBMM tarafından kararlaştırılabilecek şeklinde yine bir Anayasal hüküm bulunmasına rağmen; Saray ve AKP sultasının kendini kurtarma amaçlı “seçim” tarihi, Saray’ın Bahçeli’sinin de stepneliğiyle, Tayyip’in iki dudağından açıklandı bildiğimiz gibi: 24 Haziran 2018…

Aynı günlerde OHAL de bir kez daha uzatıldı ve 8. OHAL dönemine girdik.

YSK’si, üniversite sınavını bu tarih olarak belirlemiş ÖSYM’si, YÖK’ü, adından başka hiçbir parlamenter niteliği kalmamış sözde Meclisi ve AKP devletinin tüm diğer uzuvları, aynı gün emir addettiler yeni “baskın seçim” tarihini…

Tayyip Erdoğan Diktatörlüğü’nde başka türlüsü düşünülebilir miydi? “Yahu bu yaptığını kendi Anayasa Referandumunu çiğneyip, tükürüp, fırlatıp atmaktır” diyebilir mi artık tek bir devlet yetkilisi?

Diyemez… Ne acı…

Daha önce de açıkladığımız gibi, AKP’nin dairesine dönüşen YSK, evvelinde üç kez seçimlere katılma yeterliliği kazanarak nihayetinde CHP’den sonraki en çok oyu alan Sol parti olan Partimizin seçim hakkını, yasaları katlederek gasp etmişti. Yasanın aradığı teşkilatlanma koşulunu zaten sağlayıp üstüne yeni 17 il ve bağlı ilçe teşkilatlarını tamamlayan ve şu an 58 il teşkilatı mevcut olan Partimizin, büyük genel kurulunu da yapmış olma şartını yerine getirmiş olmasına rağmen; yasanın aramadığı bir koşul uydurularak, genel kurulunu tamamlamayan il ve ilçe teşkilatlarımızı kendiliğinden münfesih saymasıyla seçim yeterliliğimizi bir anda yok etmişti.

Oysa kurulu bir teşkilatın yok sayılması, ancak Anayasa Mahkemesi’nin verebileceği bir karardı. Bu suça ortak olan Yargıtay Savcılığı Siyasi Partiler Bürosu da, teşkilat listemizi YSK’ya eksik olarak vermiş, daha sonra suçunu örtmek üzere bize verdiği tüm teşkilatlarımızı gösterir listemizi bu kez YSK’ya bizim sunmamıza rağmen, YSK, “kararımız kesindir” bahanesiyle HUKUK KATLİAMINDAN vazgeçmemişti.

Buna karşı açtığımız davalar Ankara İdare Mahkemesinde, Ankara Bölge İdare Mahkemesinde, Anayasa Mahkemesinde ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde halen görülmektedir.

Süreç içinde Sarayın emriyle Yargıtay Savcılığı Siyasi Partiler Bürosu, yeni kurduğumuz il ve ilçe teşkilatlarımızı da sudan bahanelerle ve yasa dışı olarak tescil etmemişti.

İŞTE SONRADAN KURULAN TEŞKİLATLARIMIZIN TESCİL EDİLMEMESİ İŞLEMİNE KARŞI AÇTIĞIMIZ İDARİ DAVADA, TESCİL ETMEME İŞLEMİNİN YÜRÜTMESİ DURDURULMUŞTUR.

Böylece son 6 ay öncesinde kurulmuş ve seçim yeterliliği sayısı bakımında muteber bu teşkilatlarımızın tescil edilmesi önünde hukuken bir engel kalmadı.

TÜM BU HUKUKSAL SÜREÇ VE KAZANIMLARIMIZLA, Partili Avukatlarımız yetkililerle gerekli görüşmeleri de yaparak PARTİMİZİN kanunları ve yargı kararların açıkça çiğnenerek gasp edilen SEÇİME GİRME YETERLİLİĞİNİ GÖSTERECEK BİÇİMDE İŞLEM TESİSİNİ gerek Yargıtay Savcılığından, gerekse YSK’den yazılı olarak talep etmiş bulunmaktadırlar.

HKP’nin, seçimlere sokulmasını istemeyen Saray’ın yasa dışı bu emriyle; hem hukuksal, hem de siyasal mücadelesi sürecektir. Hiçbir meşruiyeti kalmamış Anayasa ve Kanun dışı bu mücrim iktidar ve kurumlarının fermanları er geç yırtılıp atılacaktır.

Asıl mücadelemiz, İşçi-Emekçilerin Demokratik Halk iktidarında, Tam Bağımsız ve gerçekten Laik Türkiye’yi kurmaktır. Elbet başaracağız… 20.04.2018

Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi

Print Friendly, PDF & Email