“Emevi Camii’nde Cuma Namazı kılacağız, en kısa zamanda” …

“Emevi Camii’nde Cuma Namazı kılacağız, en kısa zamanda” ayağıyla BOP’un Suriye bölümünün hayata geçirilmesinde üstlenmiş olduğun taşeronluk rolünü başarıyla yerine getirdin, Tayyip.

Efendin ABD, AB Emperyalist haydutları “efferim oğlum Tayyip”, dedi mi?

Demedi, değil mi? Demez onlar… Sadece kullanırlar… İşlevin bitince de peçete gibi fırlatıp atarlar çöpe. Lanetlerler üstelik de. Bütün suçlarını yıkıverirler senin üzerine.

 

“Emevi Camii’nde Cuma Namazı kıl”acaktın ha?..

Türkiye’de yok mu cami?

2011’den beri Cuma Namazı kılamadın mı bu yüzden?

Vah vah…

Cuma Namazı kim, sen kimsin be! Sen, 100 milyar dolarlık kamu malını aşıran ve zimmetine geçirensin. Avanen AKP’giller, 2 trilyon doları aşkın kamu malını lüplemiştir. Siz, Cumhuriyet Tarihi boyunca hırsızlıkla geçimini sağlayan mücrimlerin çaldıklarının toplamının milyarlarca kat fazlasını çaldınız be, 15 yıl içinde.

Kamu malı hırsızının hiç namazı kabul olur mu?

Cenaze Namazı kılınır mı, Müslüman sıfatıyla?

Kılınmaz. Bak, ne diyor, namuslu ilahiyatçımız Yaşar Nuri?

“On küsur yıllık icraatı gulûl (kamu malı hırsızlığı) suçlarıyla dolu olan AKP iktidarının bu gulûl siyasetlerini kotaran kodaman kadrolarının hiçbirinin cenaze namazı ‘Müslüman’ sıfatıyla kılınmaz. Hatta onların katıldığı saflarda, girdikleri camilerde namaz kılınamaz.”

İşte bu sensin. Sizsiniz.

Senin ve sizin gittiğiniz camilerde bile namaz kılınamaz. Camilere gidip de, onca samimi Müslümanın namazını da kabul edilmez kılmayın!

Sizin ayak bastığınız yer kötülük kaynar. Yakın olduğunuz insanlara kötülük bulaşır.

4 Temmuz 2003’te, Irak Süleymaniye’de 11 Türk askerinin başına çuval geçirdi, ABD Emperyalist haydutları. Tekmelediler, küfürler ettiler askerlerimize. Ters kelepçe vurup doldurdular kamyonlara, kurbanlık koyunlar gibi.

Sen gık diyebildin mi?..

Yok.

Namuslu bir gazeteci sordu; bir nota verecek misiniz, ABD’ye, diye.

ABD’ye gıkını çıkaramayan sen, kükredin gazeteci karşısında.

“Ne notası be? Müzik notası mı bu?”

Dediğin bu oldu. Tabiî kendini biliyorsun sen de. ABD yapımı olduğunu biliyorsun. Partinin bir proje partisi olduğunu biliyorsun, adın Tayyip gibi. Hiç ses çıkarabilir misin ABD’ye…

Üstüne üstlük, bir de o askerlere cila geçtin be! Camileri bombalayıp, hasbelkader ölmeyip de yaralı kalan ve acılar içinde kıvranan masum Müslümanları kahkahalar eşliğinde tarayıp katleden, tutsak ettiklerine Ebu Garib Cezaevinde köpek tasmaları takıp yerlerde köpek gibi yürüten, sürükleyen ve on binlerce Müslüman kadının ırzına geçen o sapık cellatlara övgüler düzdün be!

Ne dedin?

“Kahraman Amerikan askerlerinin sağ salim evlerine dönmeleri için Allah’ıma dua ediyorum.”

Bu senin yaptığına ne denir, biliyor musun Tayyip?

“Baş tutuculuk”…

İnsan utanır yahu. Utanır be, utanır!

Nedir bu sizin haliniz böyle?..

Midemiz kaldırmıyor yahu… Ne suretinizi görmeyi, ne sesinizi duymayı kaldırmıyor midemiz.

Nesiniz siz? Nasıl bir canlı türüsünüz?

Yunanistan, Ege’de 18 adamızı yuttu. İşgal ve ilhak etti, yerleşime açtı, silahlandırdı. Maden çıkarıyor şimdi o adalardan be! Maden çıkarıp pazarlıyor.

Sizde yine tık yok. “Tıknefes”siniz yavrum siz.

Yunanistan bunu yaptı be! 10 milyonluk Yunanistan… Hem de ekonomik kriz içinde debelenirken.

Daha önce söylemiştik: Çeşme ya da Bodrum Meydanı’nda dev çadır mahkemesi kurup yargılayacağız sizi, vatana ihanetten, vatan satıcılıktan. Sonra da alacağız o adalarımızı Yunanistan’dan. Bağırta bağırta alacağız…

Sen kendini biliyorsun. Efendin ABD haydutları da biliyor.

Ne diye soktun Türk askerini Suriye’ye?

Bu serüvenin sonunun hüsran olacağını daha ilk adımında söyledik biz. O günden bu yana en az 10 kez yazdık, söyledik. Suriye’de Türk askerini hezimetten başka hiçbir şey beklemiyor, dedik.

Hani Menbiç’e, Rakka’ya yönelecektiniz?

Ne oldi?

Efendinden azar geldi, değil mi?

Bırak laga lugayı acele topukla bakalım, dendi. Sen de çaktın topuk selamını ve anında verdin tekmilini.

“Fırat Kalkanı Operasyonu bitirilmiştir. Türk Ordusu Türkiye’ye dönecektir.”

Girdin, ne kazandın?

Hiç.

Ne kaybettin?

Pek çok şey. Türkiye’yi bir kez daha rezil rüsva ettin.

Bir kez daha çizdirdin Türkiye’yi. Madara ettin dünyaya.

Ve üstüne üstlük de, gencecik 71 askerimizin canına kıydırdın, yok yere. ABD Emperyalist haydutlarının yaratıcısı olduğu IŞİD canavarının önüne sürdün, genç yavrularımızı. Katlettirdin onlara canavarca. Üçünü de Rusya katletti.

Hani uçağını düşürüp bir pilotunu öldürmüştü ya MHP’li bir yandaşın, hem de savaş suçu işleyerek.

İşte ona karşı üç askerimizin canına kıydı Rusya.

Ardından da açıklama yaptı, Rusya Federasyonu Sözcüsü. “Türkiye, öldürdüğü pilotumuzun bedelini ödedi.”, diye.

Ateş düştü, halkımızdan 71 hanenin yüreğine. Yandı, kavruldu yürekleri, anaların, bacıların, eşlerin, kardeşlerin.

Tabiî sizin hiç umrunuzda olmaz böyle facialar, değil mi?..

Olmaz, olmaz… His yoksunusunuz siz.

Bu arada, BOP’un Suriye ayağının tekmili birden hayata geçti.

ABD Emperyalistleri, ağır silahlar dahil her türden savaş silahlarıyla donattı, Amerikancı Kürdistan’ın Suriye bölümünü. Barzanistan’ı donattığı gibi, donattı orayı da. Havaalanı da kurdu oraya bir.

Şimdi, sıra geldi BOP’un Türkiye ayağının hayata geçirilmesine. O görev de sana verildi, değil mi?

Amerika, dedi, “Haydi oğlum Tayyip. Bak seni Pensilvanyalı Feto karşısında, 15 Temmuz’da galip getirdik. Yani kurtarıverdik Feto’nun elinden. 16 Nisan’da da, seni Firavun Sarayına Firavun seçtirtelim, kıvırıver bu işi tek başına.”

Sen de “Emriniz olur” dedin, her zamanki alışkanlığınla, değil mi?

Bir gece yarısı, bir “Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi”yle kotarıvereceksin, Amerikancı Kürdistan’ın Türkiye bölümünü de. Yani BOP Haritası’nın ülkemize ilişkin bölümünü de oluşturuvereceksin, sessiz sedasız. Herkes uykudayken…

Ve sanıyorsun ki, tüm bu ihanetlerin yanına kalacak. Değil mi?

Hayır, hayır, asla kalmayacak. Hepsinin hesabını vereceksin! Kaçışın, kurtuluşun mümkün olmayacak! Yaz bunu. Yaz bir tarafa!..

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

6 Nisan 2017

Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı

 

 

Print Friendly, PDF & Email