ABD’nin, İkinci İsrail’i yani Amerikancı Kürt Devletini kurarken uyguladığı İblisçe Plan!

ABD’nin, İkinci İsrail’i yani Amerikancı Kürt Devletini kurarken uyguladığı İblisçe Plan!

 

1- BOP çerçevesinde parçalayıp kaosa sürüklemek istediği ülkelerin liderlerini ve yönetimlerini; gâh diktatörlükle suçlayıp, gâh kitle imha silahı imal edip gizlice depolamakla suçlayıp Şeytanlaştırmak.

ABD Çakalının, kendi jargonuyla “şer ülkesi” ilan ettiği bu ülkelere, “demokrasi götürme” demagojisiyle saldırması, katliamlar, işgaller yapması ve liderlerini katletmesi.

2- Cehenneme döndürdüğü ülkelere, dünyanın hemen tüm ülkelerinden, özellikle de İslam ülkelerinden derlediği, meczuplaştırılmış Ortaçağcıları götürerek eğitmek, donatmak, ordulaştırmak, IŞİD-DEAŞ, El Kaide, El Nusra, ÖSO vb. adlarla sahaya sürmek. Bunlara işgaller yaptırtıp kurtarılmış bölgeler kurdurtmak. Kendileri adına devletler ilan ettirmek.

Bunları son kerteye dek insanlıktan çıkartıp canavarlaştırmak. Bunlara, insanların boğazlarını keserek, ateşte yakarak, suda boğarak ya da diz çöktürtüp, yan yana dizip, toplu infazlar biçiminde, insanın kanını donduran, katliamlar yaptırtmak. Böylece de bunları tüm insanlığın gözünde, bir an önce ne yapıp edilerek ortadan kaldırılması gereken canavarlar haline getirmek.

3- Bazı Holywood filmlerinde, dünyaya saldıran uzay yaratıklarına karşı Amerikalı aktörlerin savaştıkları gibi, ABD Haydut Devleti de, kendi eliyle yaratıp, donatıp, eğitip, ordulaştırıp savaşa soktuğu bu kan içici meczuplara karşı insanlığı büyük bir felaketten kurtarıyormuş edasıyla savaşa atılır artık.

İşin bu aşamasında, o güne dek bir taraftan da yavaş yavaş derleyip, eğitip, silahlandırıp, ordulaştırdığı Barzanistanlı ya da PKK’li güçleri devreye sokar gayrı. Amerikancı Kürt Hareketlerine mensup bu güçleri, açıktan “Bölgedeki yerel güçlerimiz”, diye adlandırır artık, ABD’li çakal. Kendince, o yerel güçle ittifak ederek IŞİD, “DEAŞ” vb. adlara sahip Ortaçağcılarla savaşacak, onları yenilgiye uğratıp ortadan kaldıracaktır.

Tabiî onlar adım adım gerilerken, boşalttıkları mevzilere de Amerikan Özel Kuvvetleri’yle omuz omuza mücadele eden Amerikancı Kürt Hareketi’ne mensup güçleri yerleştirecektir. Süre içinde de onların yerel yönetimler oluşturup kalıcılaşmasını sağlayacaktır.

İşte, 1990’dan bu yana Ortadoğu’da bu Emperyalist Haydut Çakal’ın sürdürmekte olduğu savaş, böylesine Şeytani bir plan izlemiştir.

Tabiî bu süreçte sadece Amerikancı Kürt Hareketleri olmamıştır, ABD’nin işbirliği ettiği yerel hizmetkârları. Başta Türkiye, Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün gelmek üzere Ortadoğu’nun hemen tüm gerici devletleri, Amerika’yla birlikte hareket etmiştir. ABD’nin kendilerinden istediği her türlü hainane hizmeti yerine getirmekten geri durmamıştır.

ABD Emperyalist Devleti, deneyimlidir. Sinsidir, kalleştir, acımasızdır. Kan içmekten asla bıkıp usanmaz. Cinayet işlemeden, tecavüz etmeden duramayan seri katiller ve cinsel sapıklar gibi, durup dinlenmeden Şeytani projeler üretir, planlar yapar ve bunlar doğrultusunda darbeler tertipler, faşist diktatörlükler oluşturur, saldırılarda bulunur, savaşlar çıkarır, işgaller yapar ve canlar yakar. Onun ideolojisi böyle davranmasını gerektirir.

Emperyalist haydutlar, kanserleşmiş hücreler gibidir. Nasıl kanser hücreleri insanın kendi hücresi olmakla beraber kendine düşmansa ve kendi bedenine karşı ölümcül bir saldırıda bulunursa; bu emperyalist sömürgenler de, baktığınız zaman düzgün görünümlü insanlar olarak algılanırlar. Fakat bu sadece görünüştedir. Onlar, gerçeklikte insanlıktan çıkmış, insanlığa düşman olmuşlardır ve insanlığa karşı öldürücü, yıkıcı, yok edici bir saldırının, savaşın içine girmişlerdir. Bu bakımdan, onlara asla insan denemez. Hiçbir vahşi yaşam hayvanı ya da yırtıcı kuş, bu insan suretindeki yaratıkların benliklerinde oluşturdukları potansiyel kötülüğün milyarda birine bile sahip değildir.

Yani, Nil timsahları, Bengal kaplanları, engerekler, kobralar bile bunlarla kıyaslandığında, kelebekler kadar, güvercinler kadar masum kalırlar, zararsız kalırlar, sevimli kalırlar…

İşte bu sebepten, biz bunlara insan demeyiz. İnsanlığın kanserleşmiş unsurları deriz, insanlık düşmanları deriz, bunlarla bir araya gelmeyiz, aynı ortamlarda bulunmayız, ellerini sıkmayız. İğreniriz bunlardan. Ve gönüllü olarak insanlıktan çıktıkları için, kendi iradeleriyle insan olmayı terk edip birer yaratığa dönüştükleri için de acırız…

Hep söylediğimiz gibi; bizim devrimciliğe ilk adım atışımızdan bu yana, aralıksız sürdürdüğümüz savaşımız da, bu insan suretindeki canavarlara karşıdır, onların kanser düzenlerine karşıdır ve de onların ülkemizdeki, bölgemizdeki yerli, hain işbirlikçilerine, hizmetkârlarına, uşaklarına, piyonlarına karşıdır. Bunların sosyal varlıkları son bulmadan, insanlık asla rahat yüzü göremez. Rahat bir nefes alamaz…

İşte bu yüzden biz, Tarihin ve insanlığın en haklı, en meşru davasını sürdürüyoruz, onun mücadelesini veriyoruz.

En sonunda da biz kazanacağız, insanlık kazanacak. Kurtulacağız bu insan düşmanı kanser tümörlerinden ve onların yerli işbirlikçilerinden…

Tarih, lanetli sayfalarında anacak onların adlarını. 

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

23 Eylül 2017

 

Nurullah Ankut

HKP Genel Başkanı

 

 

Print Friendly, PDF & Email