ABD Emperyalistlerinin Temsilcileri “Büyük Sopa”yı Suriye Halkının Başına Vurmak İçin Geliyorlar

Katil DEMPSEY, Türkiye ve Suriye Halkları seni bu topraklarda görmek istemiyor!

 

Dünya Halklarının azılı katili ABD Emperyalizmi, eli kanlı cellâdı ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey’in eline “Büyük Sopayı” vererek Türkiye’ye yolladı.

Bu sopanın Suriye Halkının başına vurulacağı apaçık ortadadır. AB-D Emperyalistleri, “demokrasi ve özgürlük” götürmeye gittikleri her yere; kan ve gözyaşı götürdüler. Şimdi sıra Suriye Halkında! Suriye’ye yapılacak bu emperyalist müdahalede Tayyipgiller’e büyük roller düşüyor. İşte tam da bu yüzden geliyor eli kanlı cellât, Tayyipgiller’e rolünü anlatmaya…

Biz de, iğrenç, kanlı, ellerinizi, ayaklarınızı artık bu güzel topraklardan, Suriye’den, Ortadoğu’dan, Türkiye’den çekin demek için, 17 Eylül günü ABD Büyükelçiliği önündeydik.

ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey’in ülkemize gelişini protesto ederek bir basın açıklaması gerçekleştirdik. Eylem boyunca “Yankee Go Home”, “Hoşt Amerika Puşt Amerika”, “Katil ABD Ortadoğu’dan Defol”, “Gün Gelecek Devran Dönecek Tayipgiller Halka Hesap Verecek”, “Emperyalizm Yenilecek Direnen Halklar Kazanacak” sloganlarını haykırdık.

 

Ankara’dan Kurtuluş Partililer

 

Yapılan Basın Açıklaması:

 

ABD Emperyalistlerinin Temsilcileri

“Büyük Sopa”yı Suriye Halkının başına vurmak için geliyorlar

“Yumuşak konuş, ama elinde büyükçe bir sopa bulundur! Böylece daha uzağa gidersin!” Böyle diyordu daha 1901 yılında Roosvelt.

O tarihten itibaren, ABD ve AB Emperyalist canavarları dünyanın hangi ülkesine gitmişlerse, ölüm meleği de onlarla beraber gitti, binler, on binler, milyonlar katliama uğratıldı. Her adım attıklarında demokrasi dediler, insan hakları dediler, özgürlük dediler. Ama ellerindeki “büyük sopa”yı Dünya Halklarının başına vurdukça vurdular…

O sopa bugün Ortadoğu Halklarının başına iniyor. Irak ve Libya Halklarından sonra bugünlerde Suriye Halkına vurmakta emperyalistlerin ellerindeki o büyük sopa. Suriye Halkının başına vuran sopa, “Özel” Tombalak Paşa komutasındaki Türk Ordusu’nun eline tutuşturulmaya çalışılıyor, Haçlı efendilerine (AB-D Emperyalistlerine) uşaklıkta ve hizmetkârlıkta sınır tanımayan Tayyipgiller tarafından.

Dünya halklarına çektirilen acılar, zulümler, dökülen kanlar, ölümler yeterli gelmiyor Tayyipgiller’e.

Tayyipgiller’in “Gül”ü, açıklama yapıyor: “Tabiî Amerika’nın daha yapabilecekleri var mıdır? Tabiî ki vardır. Daha çok şey vardır. Yeterli mi? Ben o kanaatte değilim.”

 Kesmiyor Tayyipgiller’i ABD’nin katliamları, halkların üzerlerine boşalttığı bombaları, silahları, Müslüman Kadınların tecavüze uğraması, ülkelerin parçalanması. Ne diyelim. İnsanın ar damarı çatlamaya görsün. Demek ki insan “İslam ile kundaklanıp, Haçlı’nın keşişi olmak”ta karar kılıyorsa, böylesine utanmaz, böylesine efendisine kul ve köle bir hain olabiliyor.

Müslüman geçinen Tayyipgiller, sadece AB-D Emperyalistlerinin Ortadoğu’nun yeraltı ve yerüstü servetlerini ele geçirme savaşına taşeronluk yapmakla yetinmiyor. Aynı zamanda, İslamiyete karşı açılan Haçlı Savaşının, Hıristiyanlığı İslama üstün kılma savaşının da gönüllü taşeronluğuna soyuyor. Ve bugün sıra Suriye’ye gelmiş durumda.

Peki, neden Suriye?

Çünkü Suriye Yönetimi, AB-D Emperyalistlerinin, Irak İşgaline karşı çıkmış, Irak Halkına yardım etmiş, Irak’tan kaçan masum mültecilere kucak açmıştır.

Çünkü Suriye Halkı ve Önderliği, İsrail’in her gün katliamlarına uğrayan Filistin Halkına kucak açmış, İsrail’in işgal ettiği Golan Tepeleri’ni almak istemiştir.

Çünkü Suriye, mazlum Arap Halkının çıkarlarını savunmuştur.

Bunlar büyük suçtur AB-D Emperyalistleri için. Tüm dünyayı kendi emperyalist çıkarları için dizayn etme projesi olan BOP’a, GOP’a aykırıdır, Suriye Halkının ve Önderliğinin bu tutumları. O yüzden yıkılması gerekir Suriye’nin, parçalanması hak emridir artık. Bir mezhep çatışmasının yaratılması, bu çatışmaların sonucunda CIA İslamının hayata geçmesi gerekir. Suriye yıkılacak, sıra İran’a, ardından Türkiye’ye gelecek. Amaç; köpeksiz köyde değneksiz dolaşabilmenin projesi olan 1000 ülkeli bir dünya yaratmak.

Böyle bir dünyayı yaratırken de AB-D Emperyalistleri artık kendi kanlı ellerini taşın altına sokmak istemiyorlar, taşeronlar buluyorlar ülkelerden. “Kubura süpürülmemek için” bütün değerlerini istenildiği zaman satabilecek, iktidardan düşmemek için halkını ve üzerinde yaşanılan toprakları satabilecek işbirlikçiler buluyorlar, yaratıyorlar. Onları besliyorlar, kıvama getiriyorlar, piyasaya sürüyorlar, kullanıyorlar, piyasa değeri sıfırlanınca da kullanımdan çekip, imha edilmek üzere çöp öğütücü makinelerinde, daha kolay kubura gitsin diye, öğütüyorlar. Arap topraklarında Suudiler, Kral Hüseyin’ler ve bizim topraklarda Tayyipgiller bu cinsten işbirlikçilerdir.

Suriye Halkına ve Önderliğine karşı girişilen saldırılarda, topraklarımız AB-D Emperyalistlerine Tayyipgiller tarafından kullandırılmakta. AB-D Emperyalistleri tarafından Tayyipgiller bugünler için yetiştirildi. Suriye’ye, halkına karşı savaşta maşa olsunlar diye. Kendi tatlı canlarına kıyamıyorlar artık. Irak bataklığına saplandılar, Libya’da bumerang kendilerine döndü, 4 diplomatı linç edildi; kısacası madara oldular, Afganistan’da debelendikçe batıyorlar…

Bu yüzden Türkiye’yi itekliyorlar Suriye’ye doğru.

O yüzdendir CIA Başkanlarının, Başkan Yardımcılarının, CIA Şeflerinin bu toprakları yolgeçen hanına çevirmeleri.

Bu yüzdendir ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey’in, Müslüman kanına bulaşmış ayaklarını ülkemize basması.

AB-D Emperyalistleri sayıları 100 bine yaklaşan mültecileri besleme masrafını karşılamaya niyetli değiller.

ABD Genelkurmay Başkanı Dempsey, Suriye’de “Eğer tampon bölge kurmaya karar verirseniz, o zaman onu koruma sorumluluğunu da üstlenmiş oluyorsunuz. Bu da sizi silah, hava ve balistik füze sistemi kurmaya, kullanmaya itebilir”, diyor. Aslında mültecileri beslemeye devam edin, tampon bölge olayını da orada burada dillendirmeyin, bize masraf yaptırmayın, diyor. “Bu nedenle Suriye’de tampon bölge kurulmasının “güç” olduğunu” söylüyor, ABD Genelkurmay Başkanı. Yani tatlı canını risk etmeden, eline ateşe sokmadan Suriye’yi dize getirmek istiyor. Bu amacı için de Türkiye Halklarını ateşe atıyor Tayyipgiller eliyle.

AB-D Emperyalistleri, Rusya ve Çin Suriye’nin arkasında olduğu sürece, Suriye Halkı Önderlerini desteklediği sürece amaçlarına ulaşamayacaklarının da farkındalar. ABD Genelkurmay Başkanı gerçekçi bir analizle Suriye’nin Libya gibi aşiretlerden oluşmuş, derme çatma bir burjuva devleti olmadığını netçe görüyor, Suriye’nin Libya’yla karıştırılmasını “gülünç” buluyor.

Dolayısıyla ne yapmak lazım?

Adına “Özgür Suriye Ordusu” denilen, Suriye’de savaştırılmak üzere AB-D Emperyalistleri tarafından satın alınmış hainlerden ve yine AB-D uşağı haline getirilmiş CIA İslamcısı Ortaçağcılardan ve her türden adi, aşağılık suça bulaşmış insan sefaletlerinden derleşik ordunun katliamlarını arttırarak devam ettirmek,

Türkiye içerisinde fiili olarak kurulan tampon bölgenin devamını sağlamak,

Suriye Halkına karşı girişilecek savaşta maşa olarak Türk Ordusunu kullanmak…

Bu aşağılık amaçlarına ulaşmak için Türkiye’de ABD Genelkurmay Başkanı.

Direktifler vermek için, ben senin arkandayım “yürü”, demek için,

Taleplerin Birleşmiş Milletler’de rağbet görmedi ama sakın ola ki moral bozma, durma yola devam et, demek için,

Kuburları hatırlatmak için,

Düşünce kuruluşlarına oynattığım oyunun yaşama geçmesi gerekir, bunun gereği yapılmaz ise beyzbol sopasını başınıza indiririm, demek için bastı bu topraklara kanlı ayaklarını.

Tayyipgiller, AB-D uşaklığına gönüllüce soyunmuş durumda. O yüzden de yapacak daha doğrusu yapmak zorunda Türkiye ve bölge halklarına ihaneti, kalleşliği, zalimlik ve “cellât”lığı. Tayyipgiller biliyorlar ki, yapmaz ise bu ihaneti, sopa inecek başlarına, süpürülecekler gerizlere…

Uşağın değeri olmaz. AB-D Emperyalistleri, Suriye’de ve Ortadoğu’da alçakça amaçlarına ulaşırlarsa Tayyipgiller de, emperyalist efendileriyle ortaklaşa yarattıkları cehennemin ateşinde kül olup savrulup gideceklerdir. O zaman Tayyipgiller’in efendim dedikleri AB-D Emperyalistleri, Türkiye’den kaçıp canlarını kurtarmak isteyen Tayyipgiller’i “zırhlı”sına, uçağına bile almayacaktır. Ülkesine hiç sokmayacaktır. Bizim bunlarla sayımız suyumuz yok, işimiz bitti bunlarla. Bunların yeri artık geriz… deyip geçecektir.

En sonundaysa emperyalistler ve Tayyipgiller gibi hain uşaklar yok olup gidecektir. Halklar kazanacaktır. İnsanlık kazanacaktır…17.09.2012

 

Halkın Kurtuluş Partisi

Genel Merkezi

 

Print Friendly, PDF & Email